Yeni kabine açıklandı. Karşımızda tek kelimeyle bir uzmanlar kabinesi var. Doğrusu Devlet Başkanımız isimleri açıkladığında, tanıdığımız birkaç bakan dışında, tanınmış, vatandaşa aşina gelen ne bir yüz ne de bir isim vardı. Ancak tek tek araştırıp öğrendiğimizde gördük ki her bir bakanlığın başında, işinin ehli, fazlasıyla uhdesine verilen bakanlığın alanına hakim, daha doğrusu o bakanlığın tam içinde yıllarını geçirmiş ya bir teknokrat bürokrat, ya da iş dünyasından isimlerle karşılaştık. Milli eğitime sağlıktan, sağlığa milli eğitimden, tarıma inşaattan gelme siyasilerin atanmasına alışmış olduğumuz için biraz garip geldi doğrusu bu atamalar bize.

Yıllarını Milli Eğitime adamış bir eğitimci Milli Eğitimin başında, sağlıkta özel sektörden bir duayen sağlığın başında, Milli Savunma bir büyük askere, Genel Kurmay Başkanına emanet. Tarım ve gıda sektöründen önemli bir isim tarımın başında, enerji ve tabi kaynaklarımız bu işin ustası bir mühendise emanet. Gençlik ve sporun başına lıson yıllarda ülkede spordaki atılımlarda büyük pay sahibi bir tecrübeli isim getirilmiş. İç işleri ve iç güvenlik teşkilatı, son yıllarda teröristlerin korkulu rüyası haline gelmiş, belki de bu bakanlığın şimdiye kadarki en başarılısı olmuş Soylu’yla yoluna devam ediyor. Çevre şehircilik konusu işinin uzmanı bir konut uzmanına emanet. Ticaret bakanı sektörün içinden başarılı bir iş kadını ve CEO . Turizm nihayet bir turizmciye teslim edilmiş. Adeta Sayın Devlet Başkanımız Erdoğan, hadi bakalım kardeşim, mademki bu sektörün içindesin, başarılısın da işinde, buyur tecrüben ile bu sektöre de bir sıçratma yap bakalım demiş sanki kendisine. Sanayi ve teknoloji ODTÜ mezunu bir atom karıncaya emanet. Çalışma, aile ve sosyal politikaların başına gelen hanımefendinin özgeçmişini okuyunca ve bu genç yaşta bu kadar başarı ve sosyal aktiviteye imza atmış olduğunu görünce kendisine gıpta etmemek mümkün değil. Diğerleri de hakeza aynısı. Yani kabine bir uzmanlar ordusu adeta. Eskiden çoğu zaman bir bakan açıklandığında vatandaşın, “şirketim olsa başına koymam, ne anlar bu adam bu işten” dediği bir dönemin sonunu gösteren bir kabine listesi sanki. Kabinenin önceliği ekonomi olacak. Zaten bakanların kökenlerinin ve iştigal alanlarının ekonomi ve ticaret ağırlıklı olmaları bunu gösteriyor.

Politika ve proje üretmek üzere kurulacak olan ofisler ve kurullar henüz daha açıklanmadı. Buralar ise adeta bir ARGE merkezi gibi çalışıp başkana raporlar sunacak ve bakanlıkların önünü açacak olan yeni yapılanmalar. Doğrudan Başkanla çalışacaklar. Bakanlar da doğrudan başkanla çalışacak. Bir sürü lüzumsuz sallabaşı al maaşı çalışan kurum, kuruluş, toplantılar, komisyonlar birkaç kararname ile bir kalemde rafa kaldırıldı. Hatırlayanlar bilir, geçmişte bir ara bakan sayısı 35’i açmıştı. Kendisine bir devlet kuruluşu bağlanmış ve kırmızı plaka ile memleketlerinde hava atan siyasilerden müteşekkil bir sürü devlet bakanları tanımıştık. Bakanlar gereklilikten ziyade iller hesaba katılarak açıklanırdı. Çünkü milletvekilleri ve siyasiler kendi işlerinin peşinde koştukları için bu denge de mecburen gözetilmek zorundaydı. Şimdi tüm bakanlar bir ilden bile olabilir, Çünkü bakanların siyasi bir kaygıları yok, öncelikleri sadece işleri. Bir gazetemizin attığı başlık gibi bakanların memleketlerine bakarak “Trabzon 4, Ordu 0” gibi değerlendirme yapmak medyamızın yeni sistemi anlamadığını göstermekte.

Sistem kökten değişti. Alışacağız ve öğreneceğiz zamanla.