Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

15.09.2019

Okey masasından Ordu

Sokağın sesi,  politikada ve siyasetin yönünü belirlemede etkin role sahiptir her zaman. Geçtiğimiz genel seçimlerin birisinde bir arkadaşım, seçim sonuçları ne olur diye sorunca,  ona rakam rakam hem Ordu için hem de Türkiye için partilerin çıkaracağı milletvekili sayısı ile ilgili tahminimi söylemiştim. Sonuç birebir aynı çıkınca,  nasıl bildin dedi arkadaşım. O sırada iktidar partisinin yerel yönetiminde halkla ilişkilerden sorumlu görevdeydim ve görevim gereği de halkın nabzını tutmak zorundaydım. Şehirde dolmuşa binip birkaç gün dolaşın ve vatandaş ne konuşuyor dinleyin, cami yanlarında, parklardaki vatandaşlarla çay için sohbet edin. Bir de kahvehanelere girin ve kahvede okey oynayanların ne konuştuklarını bir müddet takip edin. Gerek siyasi gerekse ekonomik tabloyu en doğru olarak bilir ve  gidişat hakkında fikir sahibi olursunuz.  Gerçi şimdi parti yönetiminde falan değiliz ama serde yazı yazmak var ya köşemizde,  belki Böyüklerimize ışık tutar diye sokağın ve okey masasının nabzını bir yoklayayım dedim. Yorum yapmadan, hiç kimse ile ilgili önyargılı olmadan,  halisane bir düşünce ile samimi bir şekilde söylenenleri ve duyduklarımı aktarıyorum sadece . Darılmak, gücenmek, kızmak yok ama.

İşte okey masasında,  sokakta ve dolmuşta duyduklarımdan bazıları:

-Valla Hilmi bey’den çok şey bekliyorduk ama henüz bir şey gördüğümüz yok, etrafa bakınca Enver bey’in projeleri devam ediyor sanki, başka bir şey yok. Hep yapacağız, edeceğiz. Artık ne yapılacaksa yapılsa da görsek bari.

-Ama öyle demeyin, güçlü adam, bakanlık yapmış, Reise yakın, öyle bakanlık bakanlık dolaşmasına gerek yok, ne istese bir telefonla alır, bekleyelim, daha çok zamanı var.

-Tamam da kardeşim. Kaz,  ördek, fide dağıtmakla olmaz bu işler,  seçimden önce söylenen yüzlerce büyük projeler nerede. Gece yarılarına kadar toplantı toplantı, ama elde bir şey yok.

-  Millet ne düğününde ne cenazesinde görüyor Başkanı. Düğün cenaze deyip geçme. Millet oralarda hiç olmazsa bir derdi varsa söylüyor. Engin bey hiç olmazsa köy köy düğün cenaze dolaşıyor, milletin sıkıntısını yerinde görüyordu, öyle makamda başkanlık yapılmaz.  Bakanlık yapmaya, bürokrasiye benzemez başkanlık yapmak. Seyit iki dönem hiçbir şey yapmadan sadece milleti öpüp sevip kucaklayarak başkanlık yaptı. Ordu’da. Arada onu da yapacaksın bir daha seçilmek istiyorsan.

-Başkan tarafsız adam. Bak bir kent konseyi yaptı. Kendi partisinden kimse yok, hep muhalefetten isimleri aldı. Ne güzel işte, renk yaptı.

- Ne rengi birader. Kendi seçmenine sor sen onu. Bir daha oyu kimden alacak. Ne kadar reise hakaret eden varsa orada. Daha düne kadar televizyona Reis çıkınca kızıp kanal değiştirenlerşimdi  konseyde. Başkan zoroy alır artık bir daha partisinden. Böyle giderse işi gelecek seçimde zor.

- Mesela Başkan Ordusporu eski günlerine getireceğim, ne gerekirse yapacağım , iki takımı birleştireceğim gibi sözler verdi medyada,. Sonuç elde var sıfır.

-Şu yayla yolu da  bir bitmedi gitti. Başkan şu işe bir el atsa bari. Dere yolu da ta yıllar önce bitecekti hala devam…

-Fındık kaldı ferroyamerroya . Hep oyun oynuyorlar. Almayın şu adamın çikolatasını ezmesini marketten kardeşim,  nasıl oluyormuş görsün. Reis iyi fiyat verdi ama tüccara sözünü geçiremiyor demek ki,  fiyatlar habire düşüyor. Nerde bu vekiller. Bir Cemal mi uğraşacak fındıkla. İyi ki o adam varmış, yoksa köylü yanmıştı.

-Ne oyunu kardeşim. Ticaret bir oyun zaten. Az paramı fındık. Nerden baksan destek mestek eline 15-20 liraya yakın para geçiyor. Nankör olma.  Burada oyun oynayacağına git bahçenle ilgilen,  işini kendin yap her şeye amele parası vereceğine. Bizim komşu fındığı erken toplamadı, dibini temizledi sadece, yerden topladı. Her sene 10 bin liradan fazla ameleye para veriyordu, şimdi 5 bin lira vermedi ameleye. Hem de fındığı nerdeyse 60 randıman geldi.

-Ferronun malını boykot edecekmişsin. Ne boykotu. İyi ki o adam var. O adam da olmazsa ne olacak. Tam tersine malını al ki o da senin daha çok fındığını alsın. Fazla kızarsa çeker gider, fabrikasını İtalya’ya götürür, sen de bu fiyatları rüyanda görürsün.

-Neyi varmış fındık fiyatlarının. Gayet iyi.  20 sene önce bir kilo fındıkla 4 ekmek zor alıyordun bugün 10 -12 ekmek alıyorsun nerdeyse. Bahçenin kenarına çektiğin teli bile masrafa yazarak fındık maliyeti hesaplanır mı. Hersene bahçeye tel mi çekiyorsun kardeşim. Hem git burada oturacağına bahçenle ilgilen biraz. Fındığı emanete ver, parasını alma, senin fındığınla adam işini görsün, çikolata yapsın, satsın para kazansın, sonra da fındık fiyatı artmıyor de. Verme emanete fındığını.

-Şimdi partinin vekili mi var. Kimse tanımıyor ki onları.  Nerede o eski vekiller. Ne yapıldıysa onların zamanında yapıldı. Üniversite, havaalanı, Çevre yolları, dereyolu, tüneller.  Ordu birdaha o zamanki hızı yakalayamaz. Şimdikiler Ankara’da çok zayıf kalıyorlar çok.

-Reis Ordu’ya gelecekmiş yakında. Sorunları gidip anlatmak lazım ama kim yapacak onu. Reis Ordu’ya gelince buraya kahveye gelse, otursa şuraya,  buradakileri dinlese bir saat, Ordu ile ilgili sorunlar ne varsa çözülür vallahi.

Baki selam…

ETİKETLER; ordu seçim