2.01.2018
Türkiye yerli otomobil için düğmeye bastı. Yol haritası belirlendi. 2020 yılında ilk prototipi belli olacak, sonraki iki yıl içinde de piyasaya sürülmesi hedefleniyor. Büyük ihtimalle elektrikli olacak yerli otomobilimiz. Doğrusu da bu. Çünkü dünya, dizel ve benzinli otomobilden, havaya salınan egzoz salınımı nedeniyle vazgeçip elektrikli araçlara doğru yöneliyor. Yerli otomobil pazara sürüldüğünde dünya piyasasında da elektrikli araçlar daha da fazla yer almış olacağa benziyor. O nedenle elektrikli araç pazarı dünyada henüz yeni iken pazarda yer almak önemli.
Ülkemiz yerli otomobil için yola çıkarken otomotiv üretimi ve bu pazardaki durumumuz nedir, görmekte fayda var. Gidişatın pozitif yönde olduğunu söyleyebiliriz. Genel durumumuz şöyle:
Türkiyede 2017 yılı Ocak-kasım dönemi rakamlarına göre yıllık toplam otomotiv üretimi (otomobil ve ticari) bir önceki yıla göre %16 artarak 1 milyon 544 bin olarak gerçekleşti. Toplam üretim, ocak-kasım dönemi üretimleri tarihsel gelişimi içinde sanayimizin en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Ancak ülke içi satışlar geçen yıla göre -%3 daralarak 840 bin oldu. Yani üretimdeki artış dış satımdaki artış nedeniyle oldu. İhracatımız %19 artarken iç pazarımızın -%3 olarak azalması dövizdeki artış nedeniyle fiyatların artması, bunun da iç pazara negatif olarak yansımasıdır. İhracattaki artış ise gerçekten bir sıçrama yapmıştır.
Geçen yıl 1 milyon 22 bin araç ihraç edilirken, bu yıl %19 artışla 1 milyon 215 bin araç ihraç edildi.
İthal edilen araç sayıları ise geçen yıl 589 bin, bu yıl -%8 düşüşle 539 Bin.
11 aylık ihracatımız otomotivde 26,5 milyar dolar oldu. Bunun 11 milyar doları otomobil satışından gerçekleşti. Türkiyenin ihracattaki lokomotif sektörü bu dönemde yine otomotiv oldu. Otomotiv sanayi ihracatımız, 2017 yılı ocak-kasım döneminde yüzde 18 pay ile ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu. İkinci sırada %10luk pay ile hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımızın olduğunu bu arada belirtelim.
Otomobil üretimimiz ise bu 11 aylık dönemde %26 artarken iç pazardaki satış %4 daraldı. Otomobil üretimimiz 2007-2017 yılları arası verileri karşılaştırıldığında en yüksek seviyeye ulaşmış oldu.
İhracatımızın büyük bir kısmı otomobil. İç pazardaki daralma da otomobilden kaynaklanıyor. Otomotivde dünyadaki üretim ve satıştaki artışa rağmen iç pazarda az da olsa bir daralma var. Bizdeki daralma -%3 olurken, Dünyada bu dönemde otomotivdeki satışlar %2 artmış.
Ülkenin ekonomik gidişatı ile ilgili en objektif verileri ticari araç, kamyon, otobüs ve traktör üretim durumumuz vermekte. Buradaki verileri bu nedenle 10 yıl önceki üretim verileri ile karşılaştırmakta fayda var.
2007 yılında 418 bin ticari araç ürettik, bu yıl ise %18 artışla 496 bin.
Otobüs üretimimiz ise son on yılda %19 artmış. 6400 den 7600a çıkmış.
Traktör üretimimizde önemli gelişme olduğu söylenebilir. 10 yıl önce 2007de 31 bin, bu yıl ise 49 bin traktör üretmişiz. Yani %58lik bir traktör üretimi artışımız var.
Sıkıntılı durum kamyon üretimimizde. 2007de 26 bin, bu yıl ise 17 bin kamyon üretmişiz. Yani 10 yıl önceye göre %34 düşme var. Tüm segmentlerde üretim artışımız varken kamyon üretimimiz düşmekte. Kamyon taşımacılığındaki azalmadan da bu anlaşılmakta zaten. Çoğu insanımızın kamyonlarını satmış olmaları da bundan kaynaklanmakta. Gerçekten kamyon esnafımızı bir dinle bin ah işit dense yeridir.
Bu yıl ilk 11 aylık dönemde Türkiyede toplam 61 adet elektrikli ve 3.747 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti. Türkiye henüz elektrikli araç satışında çok çok gerilerde diyebiliriz. 11 ayda satılan elektrikli araç sadece 61.
Satışlara dizel ve benzinli araç olarak baktığımızda ise, satılan araçların %61inin dizel araçlar olduğunu görüyoruz. Geçen yıl da aynı oran gerçekleşmişti. Geçmişte her yıl dizelde artış olurken bu yıl dizel satışlarda artış ivmesinin durduğu görüldü ilk defa.
Satışların %96sı 1600cc altındaki vergi oranı daha düşük olan otomobiller. Bu segmentte geçen yıl %4 artış oldu. Satışların %3ü ise 1600-2000cc arası otomobiller. Burada ise geçen yıla göre satışlarda %5 düşme var.
Satışlar kasa tiplerine göre incelendiğinde, hemen hemen satışların yarısı sedan tipi otomobiller ( %49.5). Satışların %28i ise HatchBack ( H/B) otomobiller. %17si ise SUV tipi jeepler.
Şanzıman tiplerine göre satışlara bakarsak, otomatik şanzımanlı araçlarda her yıl artış gözlenmekte. Bu yıl da geçen yıla göre otomatik araçların satışı %3 artarak %57den %60a çıktı. Özellikle bayanların tercihi olan otomatik araç satışları günden güne artmakta.
Son verilerimiz ise markalara göre satış rakamları. Bu yıl 11 aylık dönemde Türkiyede satılan 820 bin araçtaki ilk on sıralama şöyle ( kamyon hariç) :
Aralık ayı satışları henüz belli değil. Belli olduktan sonra sıralamada değişmeler olabilir. Çünkü çoğu firma satış liginde bir üstte yer alabilmek için yılın son ayında yapacakları çeşitli kampanyalarla satışlarını arttırmaya gideceklerdir. Bu her yıl böyle olmaktadır, ancak sıralamanın aşağı yukarı böyle sonuçlanacağı tahmin edilmektedir.
Not: Veriler Türkiye Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve Otomobil Sanayicileri Derneği (OSD) raporlarından alınmıştır.
ÖZCAN GÜRSOY /FORD ALTAŞ ESKİ GENEL MÜDÜRÜ