Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

25.12.2017

Tarım OSB

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca en son 2009 da yayımlanmış olan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği revize edilip, 25 Kasım 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak tekrar yürürlüğe kondu.

Yönetmelik, Tarıma Dayalı Organize sanayi Bölgelerinin ( TDIOSB) yer seçimi, kuruluşu, imar planı onayı ve işleyişine ilişkin usül ve esasları düzenlemekte ve esas olarak, bitkisel ve hayvansal üretimin teşvikini amaçlamakta. Ayrıca yönetmelik, TDİ OSB’lere idari ve teknik destek verilerek, üretilen ürünlerin işlenmesini, muhafazasını ve pazarlanmasını kolaylaştırmak amacıyla tarım ile sanayinin bir şekilde entegresini sağlayarak hem istihdamı hem de tarım ve hayvancılığın bilimsel ve teknik usullerle yapılarak bulunduğu bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

TDİOSB, aynen OSB’lerde olduğu gibi bakanlık onayı ile kurulmakta. Yönetmeliğe göre TDİOSB alanları, diğer kurum ve kuruluşların yatırım ve proje bölgelerine girmeyen kısımlarında kurulacak, ayrıca mevcut ve gelecekte oluşması muhtemel yerleşim yerlerini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde planlanacak. Hatta yer seçimi yapılırken koku v.b. etkiler nedeniyle hâkim rüzgârların yönüne bile dikkat edilecek. İçme ve kullanma suyu kaynaklarına ve elektrik trafo ve nakil hatlarına yakın olacak ve arazilerinin Yüzde 75’ i hazine adına kayıtlı olacak. Sistemin ortakları belediyeler, il özel idareleri, ticaret ve sanayi odaları gibi kamu kurumları olabilecek ve ortakların katkı oranları yüzde 6’dan az olmayacak.

Yönetmelik çok geniş ve detaylı olarak hazırlanmış ve daha birçok şartlar ortaya koymaktadır.

TDİ OSB’ler hayvancılık, su ürünleri ve bitkisel alanda kurulabilir. Hayvancılık olarak, süt, ve besi maksatlı, su ürünleri olarak da deniz ve tatlı su çiftlik balıkçılığı, bitkisel olarak seracılık, çiçekçilik, mantar yetiştiriciliği gibi alanlarda olabilir.

TDİ OSB’ler yatırım projelerine alındığı takdirde talep edilirse arsa, altyapı ve genel idare giderleri için, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesinden kredi de kullanılabilmektedir..

Halen ülkemizde kurulmuş TDİ OSB’ler mevcuttur. Bazıları onay, bazıları da inşaat safhasındadır. Fakat burada da görülmektedir ki ilimizden veya bölgemizden yapılmış olan herhangi bir müracaat bulunmamaktadır.

Herkesin bildiği gibi yöremizde sanayi yok denecek kadar azdır. Sadece fındığa dayalı bir tarım ekonomisine sahibiz. İstihdama ve yatırımlara ihtiyacımız vardır. Halkımız bu yüzden göç vermektedir. Göçleri tersine çevirecek birşeyler yapmak istiyorsak TDİ OSB’ler bunun için uygun bir yatırım sistemi olabilir.

Köylerimizde bireysel olarak birkaç baştan başlayarak 50- 100 baş hayvana kadar küçük müteşebbislerce besi ve süt hayvancılığı yapılmaya çalışılmaktadır. Küçük çapta, sebze, çilek, mantar, çiçek v.b alanlarda seracılık yapmaya ve karınca kararınca gelir elde edilmeye çalışılmaktadır. Bizim vatandaşımız, hele Karadenizli vatandaşımız, yön ve ön verildiği takdirde gelişmeye ve girişimciliğe açıktır. Yeter ki elinde tutulsun, güven ve istikamet gösterilsin. İşte TDİ OSB’ler bizim bölge vatandaşımız, küçük işletmecimiz ve elinde avucunda bir miktar tasarrufu olan insanımız için uygun diyebileceğimiz bir yatırım sistemi olabilir.

Bölgemizin yalnızca fındığa dayalı bir tarım ekonomisinin geleceğinin olmadığı gün gibi ortadadır. Kafkaslar ’da, Balkanlar’da, Güney Amerika’da, Çin’de ve dünyanın çok değişik yörelerinde fındık bahçeleri almış başını gitmekte ve dünyada talebin çok üzerinde fındık üretimi yapılmaktadır. Buradan yiyeceğimiz ekmek gün geçtikçe azalmaktadır. Artık yeni kazanç yolları ve alternatif sistemlere ihtiyacımız vardır. Örnek olarak 50 – 100 civarında işletmeciyi bir araya getirerek 150 -200 dönümlük bir alanda modern usullerle yapılan bir besicilikle, İldeki ve bölgedeki canlı hayvan potansiyeli ekonomiye kazandırılabilir. Yalnızca besicilik değil seracılık, kesme çiçekçilik, çilecilik de bir organize sanayi olarak ortaya konabilir. İlimizde son zamanlarda vatandaşımızın amatörce, ağaç kütüklerini toplayıp bir araya getirerek istiridye mantarı ürettiği görülmektedir. Bu insanların ellerinden tutup müstakil bir alanda toplayarak modern usullerle istiridye mantarı üretip bunu ülke ekonomisine sunmak yine bu sistemle yapılabilir.

Valiliğimizce bir çalışma grubu oluşturarak öncelikle ülkemizde kurulmuş olan bu tür TDİOSB’ lirini inceleyip bir rapor halinde ortaya koyarlarsa bölgemiz için çok şeylerin değişebileceğini söyleyebiliriz.

Burada da tıpkı yerli otomobil fabrikasında olduğu gibi karşımıza yer sorunu ortaya çıkmaktadır. Muhtemelen bu mazeret ortaya konacaktır. Yerli otomobil için mutlaka Ordu olsun diye bir ısrarımız yoktur. Fatsa, Ünye, Terme ve Samsun’a kadar uzanan bir alan da olabilir, Yeter ki bölgemizde olsun. Ancak tarımsal veya hayvansal üretime dayalı bir TDİOSB için de yerimiz yok deyip kenara çekilmek olsa olsa “yerim dar ben oynayamam” demekten farksızdır. Projenin konusuna göre Mesudiye, Çambaşı gibi kırsal alanlarımızda veya daha aşağılarda olabilecek bölgelerimizde pekâlâ bu yerler bulunabilir. Zonguldak gibi bir bölgede bile “manda” popülasyonunun arttırılmasına yönelik bir yol haritası çizilerek çalışmalara başlanmış bile.

Tarıma ve hayvancılığa dayalı yatırımlar ve organize işletmeler işlevlik kazandığında bölgede işbaşında eğitimi sağlayabilecek olan meslek yüksekokulları da kurularak üniversite –vatandaş- sanayi işbirliğinin en güzel bir örneğini de sağlamak mümkün olabilecektir. Bu konuda üniversitemizin görüş ve önerileri, gerek proje gerekse işletim aşamalarında muhakkak ki önemlidir.

Bölgemizin ve ilimizin ivedilikle alternatif yatırım alanlarına ihtiyacı vardır. Yaşlı ve eski fındık bahçelerinde, dönümünden yılda elde edilen 200-300 kg. fındığın geliri ile geçim derdindeki vatandaşımıza yeni yönelimler ve istikametler sunmak zorundayız.