Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

28.08.2018

Kötü komşulara selam

Dünyanın en önemli savunma dergilerinden DEFENSE NEWS’un hazırladığı savunma sanayinde dünyanın en önemli 100 sanayi kuruluşu listesine Türkiye’den bu yıl 4 şirketimiz girdi. Uzun bir süredir hep ilk sırada LOCHEED MARTIN’IN bulunduğu listeye ilk defa 2006 yılında giren ve geçen yıl 57. sırada olan ASELSAN 1.5 milyar doları aşan cirosuyla bu yıl iki basamak yükselerek listede 55. sırada yer aldı. Listede TAI/Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TUSAŞ) 64. sırada, ROKETSAN da 96. sırada yer aldı. Bu yıl ilk defa listeye 97. sıradan Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ. Adlı kuruluşumuz girdi.

Gerçekten gurur verici bir tablo. Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki bu gelişmesi, Amerika’da ve Türkiye karşıtı çevrelerde şimdi biraz kıskançlık biraz da hasetlikle karşılanıyor olmalı ki, başımıza örmek istedikleri çorabın bir nedeni de bu diyebiliriz açıkçası.

Türkiye 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Amerika’nın silah ambargosuna uğrayınca kendi göbeğimizi kendimizin kesmemizden başka çaremiz yok deyip ASELSAN’la başladığımız kendi yerli ve milli savunma sanayiimizi kurma çalışmalarımızla, bugün artık dünyanın dev sanayi şirketleri olan bir ülke konumunda olduğumuzu söyleyebiliriz. Hâlbuki kötü komşu Yunanistan’ın ENOSİS ve MEGALO İDEA’sı KIBRIS Türklerine 1974’e gelirken büyük acılar yaşatınca garantörlük haklarımızı kullanarak ve tamamen haklı gerekçelerle çıkmıştık Ada’ya. Buna rağmen tıpkı bugün olduğu gibi, Amerika Türkiye’yi bir anda karşısına alarak kötü bir müttefik olduğunu göstermişti bize o zaman da. O yıllarda askeri istihbarat ve elektronik sistemlerimizin tamamen Amerika menşeli olması, kendimize has milli tanıma tanıtma sistemimizin olmaması veya yetersiz olması gibi nedenlerle kendi gemimizi batırmış olma gibi talihsiz durumlarla bile karşılaşmıştık o harekâtta.

ASELSAN’ın kuruluşuyla başlayan yerlileşme ve millileşme hareketi, özellikle son yıllarda artan bir hız ve ivme ile devam etmekte. Türkiye MİLGEM gibi projelerle kendi yerli savaş gemisini yaparken geçtiğimiz günlerde Pakistan’a da 4 savaş gemisi satışı anlaşmasını imzalamasıyla savunma sanayii ihracatçısı durumuna gelmesi de ayrı bir gurur tablosu. ATAK helikopteri, yerli milli ALTAY tankı, milli piyade tüfeği/ MPT, milli hava savunma sistemleri ve milli tanıma tanıtma ve istihbarat sistemleriyle artık 1974’deki Kıbrıs Barış Harekâtında bulunduğumuz noktadan sonra geldiğimiz bugünkü tabloyla gurur duyabiliriz.

Güneyimizde devam eden teröre karşı yürüttüğümüz faaliyetler kapsamında kullandığımız istihbarat araçları olan insansız hava araçlarıyla ilgili olarak İsrail ve Amerika’dan son zamanlarda yediğimiz gollerden sonra kendi İHA ve Sİ HA’larımızı üreterek teröre büyük bir darbe vurmuş olmamız da kötü komşularımızı çıldırtmış olmalı ki ambargoların birini bitirip diğerini başlatıyorlar adeta. Ancak görülen o ki, her şerde bir hayır vardır hesabı, kötü hesapları yine kendilerine zarar vermekte, biz de kendi yerli ve milli sistemlerimizi kurmaya devam etmekteyiz.

Çare milli ve yerli çözümdedir. Başta savunma olmak üzere teknolojinin tüm alanlarında bağımsızlık mutlaka hedef olmalıdır. Ambargolar bunu bize iyi ki göstermiştir.