Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

26.06.2018

KARADENİZ YAT TURİZMİNE MÜSAİTTİR…

*Özcan Gürsoy/ E. Dz.Yzb./Kaptan

Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Eski Bölge Müdürü

Karadeniz’in yat turizmi için müsait olmadığı şeklindeki değerlendirmelere katılmak mümkün değildir. Yat turizmi, deniz turizmi içerisinde ifade edilen bir turizm çeşidi. Ana başlık Deniz turizmidir. Deniz Turizmi, “denize dönük eğlence ve dinlence endüstrisi” olarak tanımlanmakta ve ülkemiz turizm gelirleri içer isinde %20 pay ile en çok döviz girdisi sağlayan sektör konumundadır. Bu pay aslında azdır. Çünkü dört denize kıyısı olan ve üç tarafı da deniz olan bir ülkede diğer turizm gelirlerine göre deniz turizminden elde ettiğimiz gelir çok daha fazla olmalıdır. Bunun bir tek nedeni vardır ve o da deniz turizmi deyince sadece Akdeniz ve biraz da Ege sahillerinin kullanılıyor olmasıdır. Ne yazık ki Karadeniz’i ve buna bağlı olarak Karadeniz Bölgesini, yerli ve yabancı turistlerin istifadesine yeteri kadar sunamıyoruz. Altyapı ve tanıtım eksiğimiz yeterli değildir. Deniz turizmini geliştirmek için Karadeniz Ticaret Odası bünyesinde faaliyette olan bir “deniz turizmi çalışma grubu” var, ancak yeteri kadar aktif olduğunu söylemek mümkün değil.

Turizm Bakanlığı verilerine göre ülkemize gelen turistlerin %80’inden fazlası deniz varlıkları için gelmekte. Ancak ülkemizde genelde turizm denince konaklama tesisleri akla geldiği için esas yatırımlar daha ziyade kara tesislerine kaydırılmış, ana turizm unsuru olan “DENİZ” maalesef tali konuma gelmiştir. Bunun sonucunda da komşumuz Yunanistan ve diğer Akdeniz ülkelerine göre deniz turizm gelirleri bakımından çok gerilerde kalmışız.

Yat turizmi, ülkemizde daha ziyade kısa günü birlik geziler şeklinde yapılmaktadır ve bu alandaki gelirlerimizin büyük çoğunluğu Ege ve Akdeniz bölgeleri kaynaklıdır. Yatçılar da, yatların bağlanması, konaklama, bakım onarım ve güvenlik gibi unsurlar açısından uygun ortamı bu bölgelerimizde bulmakta. Karadeniz’de bu turizmin gelişmemesinin nedeni de bu alandaki eksikliktir.

Akdeniz ve Ege kıyıları, elbette ki iklimi ve deniz şartları itibariyle yatçılık ve deniz turizmi için daha uygundur, ancak Karadeniz’in de bu alanda başka avantajları ve artıları vardır. Deniz Turizmi ile turiste pazarlanan bölgelerin doğal, tarihi, kültürel ve insani güzellikleridir. Bunlar Sinop’tan Trabzon’a ve Rize’ye kadar Karadeniz Bölgesinde fazlasıyla mevcuttur. Bölge yazın mavi ile yeşilin iç içe girdiği doğa harikası bir güzelliğe bürünmektedir. Kıyıyı takiben yapılan seyir ile turiste seyrine doyum olmayan doğal güzellikleri sunmak imkânı vardır. Karadeniz kıyılarında birçok antik liman da mevcuttur. Trapezus (Trabzon), Amisas (Samsun), Sinope (Sinop), Armene (İnceburun),,Heraclia (Karadeniz Ereğli) birer antik liman kentleridir. Özellikle Sinop, Temmuz ve Ağustos aylarında harika denizi ve doğal fiyortu ile eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Hamsiros Fiyortu harika bir yat sığınma alanıdır. Yatçılar için bölgede çok fazla bunaltıcı sıcaklıklar yoktur. Özellikle Haziran- Eylül ayları arası bölge yatçılar için çok daha uygun bir dönemdir. Deniz suyu sıcaklığı da bu aylarda 23-24 C civarındadır ve yat turizmi için uygundur. Karadeniz kıyıları seyrine doyum olmayan harika yeşili ve doğal güzellikleri ile yatçıların günü birlik seyirleri için muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Yer yer görülen yüksek falezleri, plajları, burunları ve koylarıyla Akdeniz’de yapılan mavi yolculuğun yerini burada adeta Mavi-Yeşil yolculuk alır.

Yatçılar uygun barınma limanları olduğu takdirde yatlarını bağlayıp akarsu, göl, çağlayan, dağ, mağara, yayla, ılıca turizmi açısından da zengin bir potansiyeli olan iç bölgelere günü birlik turlarla ulaşabilirler. Yatçılar kıyıya yatlarını bağlayıp karadaki bu güzellikleri de görebilirler. Tarihi alanları görebilirler. Karadeniz Bölgesi bu açıdan da harika bir coğrafyaya ve zenginliğe sahiptir. Yatçı uygun liman ve bağlama noktaları olduğu takdirde mutlaka Karadeniz’in her yerine gelir. Barınma, lojistik ve destek imkânı olduğu takdirde teknesini kışın marina veya limanda bırakıp yaz sezonuna tekrar bölgeye gelebilir.

Deniz turizminin önemli bir kolu da kurvaziyer turizmidir. Bu ise Kurvaziyer gemilerin bağlayabileceği ve her türlü imkânı bulabileceği bir liman ile mümkündür. Kurvaziyer gemilerle bir seferde yüzlerce turist sahile çıkmakta ve günü birlik ziyaretlerle gittikleri bölgeyi dolaşıp gitmektedirler. Bölgemiz ayrıca rafting, yelken sporu, dalış turizmi gibi deniz sporları açısından da uygun imkanlara sahiptir. İstanbul’dan, hatta Akdeniz’den ve Ege’den yatlarıyla şehir şehir dolaşarak tatile çıkan yatçılar imkân sunulduğu takdirde Karadeniz sahillerini de turlayarak Bölgenin doğala güzellikleri ve deniziyle buluşabilirler. Karadeniz’in denizinin dalgalı ve sert olması bazen bu turizm içi engel gibi gösterilir, ancak yat turizmi açık deniz seyahati gerektirmediği için bu durum önemli bir engel teşkil etmez.

Yatçı haritaya baktığında uygun marina, liman ve bağlama yeri ve uygun liman arar. Bunları bulursa onun için sorun yoktur. Bu gibi altyapılardan sonra iş artık bölgenin tanıtımı ve reklamına kalmıştır.