1.04.2019
Yerel seçimlerle birlikte adayların önümüzdeki beş yıllık dönemde hayata geçirmeyi vadettikleri önemli projeleri de gördük ve takip ettik.
Genelde her vatandaşın belli bir politik angajesi varsa da, yerel seçimlerde tercihler daha ziyade adayların projeleri, kimlikleri ve bir önceki dönemdeki başarıları ve vadettiklerini gerçekleştirmeleri ile büyük oranda ilintili. Böyle olunca da adaylara “PROJEN NEDİR, ONU SÖYLE” diyor vatandaş kısaca. Yeni bir söylem ve yeni bir eylem planı ile halkın önüne gelen ise daima avantajlıdır her zaman olduğu gibi.
Burada yeni başkana soruyoruz bir Karadenizli olarak. “Karadeniz’e deniz gelecek mi Sayın Başkanım, Karadeniz’in makus talihini değiştirip bölgeyi denizle buluşturacak mısınız? Ne diyorsunuz bu hususta?”
Biliyorsunuz biz bir deniz ülkesiyiz. Ama maalesef denizci olamadık bir türlü. Mayıs yedisinden Mayıs yedisine denizi gören insanlarımız var Karadeniz’de. Öbür bölgeler bir dereceye kadar denizden ve denizin imkânlarından faydalanıyorlar. Yatlar Akdeniz ve Ege kıyılarında dolaşıyorlar. MAVİ TURLAR gibi organizasyonlar var oralarda hiç olmazsa. Ama mavisi ve yeşiliyle harika bir doğası olan Karadeniz kıyılarımızda neden “MAVİ YEŞİL TEMAŞA TURLARI” olmasın ki kıyı boyunca. Ancak yatlar önce barınma için korunaklı ve güvenli limanlar isterler. İşte eksiğimiz bu. Sonra da tanıtım. Önce bu yatırımları yapmak lazım Sayın Başkanım. Bölgemizde akarsu, göl, çağlayan, dağ, mağara, yayla, ılıca turizmi açısından da zengin bir potansiyelimiz var. Yatçılar kıyıya yatlarını bağlayıp karadaki bu güzellikleri görebilirler. Ülkemizin turizm gelirlerinin neredeyse dörtte biri deniz turizminden elde ediliyor. Ancak bu gelirden Karadeniz ne yazık ki faydalanamıyor. Yat turizmi turiste doğa, tarihi, kültürel ve insani güzellikleri pazarlar. Bunların hepsi de Karadeniz’de var. Sinop’tan Rize’ye kadar birçok doğal limanımız ve koylarımız var. Bu zenginlikten pekâlâ Karadenizli vatandaşımız da faydalanabilir.
Deniz Turizminin bir diğer şekli “KRUVAZİYER GEMİ TURİZMİ” dediğimiz, daha ziyade zengin ve paralı turistlerin kullandığı deniz turizmi bilindiği gibi. Büyük kruvaziyer gemilerin liman problemini çözmek lazım öncelikle buradan istifade edebilmek için. Sonra da tanıtım ve organizasyonlarla bölgenin bu turizme açılması gerekiyor. Çok gelir imkânı var bu alanda sizin anlayacağınız. Dereyolu dediğimiz asırlık yol projesi bitince, Karadeniz üzerinden Kuzey Asya, Avrupa ile İç Anadolu, Güney Asya ve Ortadoğu arasında bağlantı noktası Ordu olacak yakında. Depoları, antrepoları ve altyapı imkânlarıyla tam teşekküllü bir liman şart yani bu bölgeye. Ünye Port veya Ordu Port . Bir port lazım önce Başkanım. Tüm Karadeniz ülkelerinin ana limanlarına buradan yapılacak feribot seferleri ihya eder Karadeniz’i ve Ordu’yu . Ordu, Novorosisky gibi bir aktarma limanı olacaktır o zaman.
Sayın Başkanım; deniz yolu asfalt istemez, pahalı trafik düzeni istemez, yollar açmak için dağları delmek ve tüneller açmak istemez, çok şeritli yollar istemez, viyadükler istemez, vatandaşın bağını bahçesini alıp istimlak etmek de istemez. Ucuzdur yani. Deniz yolunda trafik kazaları da olmaz. Eskiden, ellili yıllarda Karadeniz’den, Samsun’dan, Ordu’dan, Trabzon’dan İstanbul’a vapur seferleri vardı ve pekâlâ insanlarımız denizyolunu kullanıyorlardı. Aynı düzen tekrar kurulabilir. Karadeniz Bölgemize münhasır olarak Samsun'dan Rize'ye kadar sahil bandında pekâlâ tarifeli deniz otobüsü taşımacılığı yapılabilir. Bu çok büyük yatırımlar da gerektirmez. Yapılacak olan önemli iş, uğrak yeri olacak olan şehir ve ilçelere yolcuların inme ve binmelerini sağlayacak olan iskelelerin inşasıdır. Zamanla vatandaş İstanbul ve Marmara'da olduğu gibi bu yolu kullanacaktır. En azından haftada bir bile olsa Trabzon’dan kalkan bir deniz otobüsü ile sırasıyla Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop üzerinden İstanbul’a özlemli seferler yapılabilir. Aynı şekilde bölgesel olarak mesela Ordu –Giresun Hava alanından deniz dolmuşu ile Altınordu, Perşembe, Fatsa ve Ünye arasında düzenli hatlar da oluşturulabilir. Bunlar için de belediyeler arası işbirliği gerekecektir tabi ki.
Nerede olduğunu dahi bilmiyoruz ama kâğıt üzerinde var olduğunu bildiğimiz şu Karadeniz Deniz Ticaret Odasını da bütün bu projeler için daha aktif hale getirmek de yeni seçilecek olan başkanlara düşüyor yine.
Sayın Başkanım; deniz bir imkândır, bir zenginliktir. Deniz güçtür, enerjidir, turizmdir, sağlıktır, bir lütuftur bize sunulan. Hülasa gelin Karadeniz’in şu makus talihini yenelim ve Karadeniz’i denizle buluşturalım ve tanıştıralım. KARADENİZ’E DENİZİ GETİRELİM YANİ.