Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

20.01.2019

​KARADENİZ’DE NELER OLUYOR?

Tarihsel sürecine ve geçen döneme baktığımızda, Karadeniz 2019 yılında da ısınmaya devam edecek gibi görünüyor. Rusya –Ukrayna arasındaki kriz, Kırım sorunu ve küresel güçlerin bölgedeki hâkimiyet mücadelesi hızlanarak devam edeceğe benzemektedir. Bölge, günümüzde dünyanın büyük küresel güçleri olan NATO, ABD, Rusya ve modern ipek yolunun mimarı Çin arasında büyük mücadelelere sahne olmaktadır.

Kırım’ın 15. Yüzyılda Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinden beri Karadeniz dünyanın egemen devletleri arasında çeşitli güç mücadelelerine sahne olmuştur. Karadeniz’in Okyanuslara ve dünyaya açılımını sağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında söz sahibi olma arzusu da bu güç hâkimiyeti kurma çabalarının başka bir nedenidir.

Karadeniz’e Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan olmak üzere 6 devlet kıyıdaştır. Ayrıca Karadeniz’le dolaylı bağlantısı olan Yunanistan, Arnavutluk, Karadağ, Sırbistan, Moldova, Ermenistan, Azerbaycan da Karadeniz Bölgesi ülkeleri arasında sayılmaktadır. Bu kadar çok ülkeyi içine alan Karadeniz Bölgesi, hem ekonomik hem de askeri olarak stratejik konumuyla da öne çıkmaktadır.

Tarihte Venedikliler, Cenevizliler, Romalılar, Bizanslılar gibi denizci özelliği olan çeşitli devletlerin de bu bölge hep gözdesi olmuştur. Günümüzde ise Karadeniz’i öne çıkaran en önemli özellik bir enerji koridoru olma kimliği ve bölgede tespit edilen yeraltı rezervleridir.

Bölgenin önemli kıyıdaş ülkelerinden birisi olan Ukrayna, SSCB’nin yıkılmasından sonra dili, bayrağı ve milli marşıyla bir ulus devlet olmaya çalışmış, kendi ayakları üzerinde durmaya gayret göstermiş, ancak bu ülke bağımsızlık yolunda devamlı olarak Rusya’nın engellemeleriyle karşılaşmıştır. Rusya, Ukrayna üzerinde SSCB dönemindeki hâkimiyetini kaybetmiş olsa da bu ülke üzerindeki ağırlığını hep korumak istemiştir. Rusya bölgede hep kendine bağımlı bir Ukrayna istemiştir.

Rusya, dünyanın en büyük doğalgaz ihracatçısıdır. Doğalgazda rezerv itibariyle dünyanın en büyüğüdür. Kömür rezervinde dünya ikincisi, petrolde dünya sekizincisidir. Petrol ihracatçısı olarak dünyanın ikinci büyük ülkesidir. Gerek Avrupa gerekse Rusya, konumu nedeniyle Ukrayna’yı hep bir geçiş ülkesi, bir koridor ve tampon bir ülke olarak kullanmak istemişlerdir. Özellikle Rusya Ukrayna’yı kendi ülkesinin bir sınır ve uç bölgesi olarak kabul etmiştir. Ukrayna Rusya için hiçbir zaman kendi haline bırakılmayacak bir sınır ülkesidir.

Rusya’nın en büyük Karadeniz Donanması ve uçak gemisi Kırım’dadır. Ukrayna ve Kırım’da hâkimiyet kurmak; hem doğu-batı hattında hem de kuzey-güney doğrultusunda Karadeniz’de stratejik üstünlük sağlamak anlamına gelmektedir. Rusya için Karadeniz’e gemi geçişlerine sahip olmak için Kırım’da söz sahibi olmak gerekir. Kırım’a hâkim olursanız Karadeniz’in büyük bir kısmının hava sahasını da kontrol edebilirsiniz. Kırım’a sahip olan Karadeniz enerji koridoru ve ticaret yollarının güvenliğini elinde tutar, turizmde ve ulaşımda söz sahibi olur. Rusya için bu hakimiyeti Ukrayna veya başka bir gücün kontrolün bırakmak söz konusu bile değildir.

Hazar Havzasını oluşturan Rusya, Azerbaycan, , Kazakistan ve Türkmenistan da büyük miktarda petrol ve doğalgaz havzalarına sahiptir. Bu bölgenin petrolünü ve doğalgazını da Avrupa’ya, Türkiye üzerinden dünyaya ve güneye aktarmak için de Karadeniz bölgesine hakim olmak gerekir.

Rus enerjisinin %90’ından fazlası Ukrayna topraklarından geçen ve bir kısmı SSCB zamanında yapılan yedi adet boru hattıyla batı pazarlarına ulaştırılmaktadır. İki ülkenin ticari ilişkilerinde de petrol ve doğalgaz ilk sırada yer almaktadır. İkili adeta birbirlerine göbekten bağlıdırlar. İki vazgeçilmez stratejik ortaktırlar. Aslında bu göbekten bağlılık Rusya’yı hep rahatsız etmiştir ve fırsat buldukça sudan sebeplerle Ukrayna’ya gözdağı vermekte, bu durum ise bölgenin zaman zaman ısınmasına neden olmaktadır.

Rusya’nın nihai amacı dünyanın süper gücü olmaktır ve amaca ulaşmada hemen yanı başındaki Karadeniz üzerinde söz sahibi olmak olmazsa olmaz bir hedeftir. Özellikle ABD ve NATO’nun bölgeye müdahil olmaması için Türkiye de dahil küresel dünyanın süper güçleriyle ilişkilerini zaman zaman sahada, bazen de masa başında lehine olarak elinde tutmak için mücadele içerisindedir.

Zamanla Ukrayna yüzünü Batı’ya çevirmek istemiş olsa da özellikle PUTİN’in petrol , doğalgaz ve enerji ağırlıklı dış politikası Ukrayna-Rusya ilişkilerinin birbirinden bağımsız hale gelmesine müsaade etmemiştir. Putin’e göre Ukrayna Rusya’nın esas enerji üssüdür. Siyasi, ekonomik ve askeri açıdan çok güçlü olan Rusya karşısında Ukrayna vesayet altında yarı bağımsız bir ülke konumundadır.

Büyük Rusya hayalindeki Rusya için Ukrayna ve dolayısıyla Karadeniz’in stratejik konumu çok önemlidir. Rusya’nın, doğalgaz ve petrolünü Ukrayna üzerinden Avrupa’ya ve diğer ülkelere taşıması nedeniyle bölge soğuk savaş döneminden sonra da sıcaklığını devam ettirmektedir. Ayrıca Ukrayna, Rusyanın güneye açılan kapısıdır ve yeni bağımsızlığını kazanmış olan Ukrayna üzerindeki politik baskısı, gerektiğinde hemen askeri bir baskıya da dönüşmektedir.

Ayrıca Çin’den başlayıp batıya uzanan ve bölgeden geçen modern İpekyolu projesi de ABD’yi epey rahatsız etmektedir. Bu açıdan 2019 yılında Trump ile Çin arasında geçmesi beklenen ekonomik bilek güreşinin etkisi Karadeniz üzerinde de hissedilecek ve bölge Türkiye, Rusya, ABD, NATO ve AB’nin müdahil olacağı bir satrancın sahası olmaya devam edecektir.

Bölge üzerindeki Ekonomik çıkarların askeri açıdan sıcak çatışmalara vesile olmaması en büyük dileğimizdir.

ETİKETLER; karadeniz rusya toprak deniz