Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
14.11.2024

22.12.2018

​3600 EK GÖSTERGE KONUSUNDA ASIL SORUN

Memurların hükümetten son zamanlardaki en önemli beklentisi maaş sisteminde uygulanan ek gösterge ile ilgili 3600 meselesinin nasıl düzenleneceği konusu. Bir defa bu konu tüm partilerin seçim beyannamelerine girdi ve memurlar ve emeklileri beklenti içerisine sokuldu bir kere . Daha ziyade öğretmen , polis , hemşire ve imam gibi mesleklerdeki memurların ve emeklilerin gözü kulağı bu konu ile ilgili haberlerde. Ancak doğrusu hükümetten bu konuda atılmış net bir adım da henüz yok diyebiliriz. Çünkü bu konu öyle ek göstergeyi 2200 veya 3000 den 3600’e çıkardım gitti demekle o kadar da kolayca halledilebilecek de bir mesele değil . Belli ki iktidar tarafından söz verilirken de konu detaylı incelenmeden ve sorunun nasıl çözüleceği tam olarak masaya yatırılmadan gündeme getirilmiş gibi gözüküyor. Ancak ok yaydan çıktı ve söz verildi bir kere, konu mutlaka çözülecek ve beklenti içerisine sokulmuş olan memur ve emeklilerin talebi de bir şekilde çözülecek .

Sıkıntı tamamen, 657 ye tabi memurların derece kademe ,eğitim düzeyleri ve en önemlisi makam, mevki ve bulundukları konum ve görevlerle bağlantılı olan “ek gösterge” cetveli düzenlenirken, aradaki adalet ve hakkaniyetin nasıl sağlanacağı ile alakalı. Elbette ek gösterge düzenlemesinin bütçeye getireceği yük de önemli, ancak çok çeşitli meslek ve görevlerdeki memurların, müsteşardan emniyet müdürüne , daire başkanlarından şube müdürlerine , tapu kadastrodaki bir memurdan milli eğitim çalışanına kadar çok geniş bir yelpazeyi ilgilendirdiği için , bütün bu kesimlerin maaş düzenlemesi ve hak edişleri hakkaniyetle nasıl düzenlenecek, asıl sorun burada.

Bilindiği gibi memurların maaş hesabında kullanılan ölçütlerden birisi de “ek gösterge” sistemidir. Buradaki artışın etkisi hem çalışanın maaşında ,hem de emeklilik ikramiyesi ve emekli maaşında oluyor. Ek gösterge rakamları unvan, hizmet sınıfı ve derecelere göre farklılık gösteriyor. Hizmet sınıfları ve ünvanlara göre ek göstergeler 8000’e kadar çıkıyor. Başbakanlık müsteşarı ek göstergesi 8000 iken , müsteşarlarınki 7600, müsteşar yardımcısınınki 6400. Bakanlık bölge müdürlerinin, teknik hizmetler sınıfındaki 1. Derecedeki bir yüksek mühendisin ve sağlık hizmetlerindeki bir uzman tabibin ek göstergesi 3600 iken başka bir sağlık çalışanın ek göstergesi 2200 olabiliyor. Emniyet hizmetleri sınıfında polis memurundan emniyet müdürüne ve emniyet genel müdürüne kadar ek göstergeler makam ve ünvanlara göre 1500 ile 7000 arası değişmekte . Bu ise makam ve sorumluluklar dikkate alındığında gayet hakkaniyetli ve doğal bir durum teşkil etmektedir. Bir polis memurunun ek göstergesini 3600’e çıkardığınızda , ek göstergesi 3600 olan 1.sınıf bir emniyet müdürünün ek göstergesini ne yapacaksınız. Onu da 3600’de bırakmanız, makam ve sorumluluklara göre bir düzenleme olan ek gösterge sisteminin ruhuna aykırı bir durum olacaktır. Veya bir bakanlıktaki şube müdürünün ek göstergesini 3600’ye çıkarırsanız ek göstergesi 3600 olan bir bakanlık bölge müdürünün ek göstergesi de 3600’de mi kalacaktır. Bir imamın ek göstergesini 3600’e çıkardığınızda , Diyanet İşleri Başkanlığında 3600 ek göstergeli bir Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesinin ek göstergesini aynı mı bırakacaksınız.

Sonuçta yukardaki örnekleri onlarca çoğaltmanız mümkün. Ek gösterge sisteminin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki uygulama maksadı ; derece, kademe ve bulunduğu makamın ve ünvanın sorumluluğuna ve ağırlığına göre hakkaniyetli bir maaş sistemi düzenleme ile alakalı bir durumdur. Bir öğretmenle bir milli eğitim müdürünün, bir hemşire ile bir uzman doktorun, bir polis memuru ile bir emniyet müdürünün, bir imam ile bir müftünün, bir şube müdürü ile bir müsteşarın sorumlulukları ile alakalı olarak maaşlarında da bir farklılık olması görev sorumluluğundaki hakkaniyet kuralı gereğidir. Bu ise büyük miktarda Ek Gösterge sistemi ile sağlanmaktadır. Aksi takdirde kamuda ağırlıklı ve sorumluk bakımından farklı ve daha üst seviyede görevler için eleman bulamayacağınız gibi , görevde yükselerek daha ileri makam ve ünvanlara gelmenin de bir cazibesi kalmayacaktır. Bu durum göz önüne alındığında , 3600 ek gösterge meselesinin halledilebilmesi için , Devlet Memurları Kanunundaki hizmet sınıfları itibariyle unvan ve aylık alınan derecelere göre ek göstergeleri içeren cetvelin tamamen yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Sorun yanlızca öğretmen, polis , hemşire, imam gibi memurları değil, tüm memur ve emeklilerini ilgilendiren bir durumdur ve idarenin önündeki esas sıkıntı da buradadır.