Güz yüzünü göstermeyen aşırı sıcak havalar, orman yangınları, kuzey kutbundaki buzul çözülmeleri, siren çalarak yok oluşumuzu anlatıyor.

Geçen hafta yapılan BM Biyoçeşitlilik Zirvesi’nde bir ‘’taahhütname’’ ye imza veren 64 ülke içinde ABD, Çin ve Rusya yok.

Bu ülkeler 20.yy’ın ‘’Petro-devletleri ‘’.

Kimi fosil kaynaklara dayalı bir sanayi yapısı (ABD ve Çin) kimi fosil enerji satışıyla ayakta durdu. Dertleri  ‘’Petro-çağı’’nın sürmesi. Halen enerji kullanımının  % 85‘i fosil kaynaklı ve bu onlara ‘güç’veriyor.           

1-2 veri daha serpiştireyim: NASA, 1880-2015 döneminde Ağustos ayı sıcaklığının 2.1 C arttığını hesaplıyor. 2010-2019 döneminde ABD tarihinin en çok kendiliğinden yangını çıktı. Dünyada çıkan yangınlar sonucunda 1970-2016 döneminde doğadaki hayvan popülasyonu % 68 azaldı. 1980‘de dünyada sayısı 200 olan doğal afetler 2019‘da 820’ye yükseldi.

İçiniz kararmasın diye devam etmiyorum... Ama uzmanlar 2019 ‘da 6. Büyük Kitlesel Yok oluş Çağına girdiğimizi resmen kabul ettiler.  Dinozorların sonunu getiren 5.Büyük Kitlesel Çağı 66 milyon yıl önce yaşanmıştı. 6’ncı yok oluşu hazırlayan olgu, sera gazı salınımı...  Bu hem yerkürede hem de deniz de yaşantıyı yok ediyor, bio-çeşitliliği ortadan kaldırıyor. Nitekim bu evreye girmeden önce canlı türlerinin  % 80-96’sı yok oldu.

Küçücük bir hesaplama yaptım bunu şimdi size aktarmak istiyorum: Dr. Fatih Birol‘un büyük bir yetkinlikle başkanlığını yaptığı Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) fosilden yenilebilir enerjiye geçmek için zorunlu yatırım miktarını 1.2 Trilyon $ olarak hesaplıyor.

SİPRİ’nin hesaplamasıyla 2019 ‘da silaha harcanan para 1.9 Trilyon $. Bu harcamanın  % 50’sini ABD yapıyor. Sadece bir sene silaha para harcanmasa, dünyayı yeşil enerji üretimine olanaklı kılacak tüm finansmanı yaratmış olacak.

Dünyadaki silah ve fosil enerji üretiminin ya da denetiminin  % 50‘sine sahip ABD‘de tüm silah ve fosilci enerji lobileri, Trump’ın arkasında ise, yangın söndürme işleminin öncelikle 3 Kasım ABD Başkanlık Seçimi günü başlaması gerekmiyor mu?

Haa olmadı, o zaman Oktay Arayıcı’nın oyununun başlığına sıra geldi demektir:

-Durdurun dünyayı inecek var...