Kate Raworth bir İngiliz asıllı iktisatçı. Dünyada ekonominin işleyişi ile ilgili eserine  ''Simit Ekonomisi '' demiş. Günümüz ekonomisinin işleyişi  ''talep'' , ''ekonomik büyüklük'' ve ''insanlar rasyonel tercihler yapar'' kavramlarında düğümlü. Oysa yazara göre ortada tahripkar bir ekonomi var, öncelikle bunu ortadan kaldırarak ''yenileyici ekonomi düşüncesi'' ne geçmek gerek. Bunu ev sahibimiz olan dünyayı idare etme sanatı olarak düşünebiliriz.

Raworth 'a göre ekonomi kimsenin altına inmemesi gereken bir toplumsal tabanla, ekolojik tavan arasında şekillenmekte.  ''Simit''  kavramı işte bu alt ve üst sınırı niteliyor.

Peki bu nasıl sağlanır?

Raworth, yeni bir ekonomik zihniyet için 7 koşul sıralıyor:

1-İlk ön koşul hemen her işte büyük resmin görülmesi. İşin bütünlüğünü görmeden hiç bir konunun çözümü mümkün değildir.

2- Ekonomik büyüklük denilen kavramdan vazgeçmeli, zira bu insan için bir şey söylemiyor.

3-Rasyonel insan yerine insan doğası geliştirilmeli.

4-Arz - Talep bütünlüğü yerine, sistemin kendisi kavranmalı.

5-İnsanın dengeye gelmesi toplumsal eşitliği sağlamıyor. Bu yüzden ''bölüştürme'' bir toplumsal kategori haline gelmeli.

6-Temiz çevrenin yaratılmadan insanı mutlu ve tatmin eder hale getirmemiz olası değil.

7-Hedef büyüme değil,  gelişme / adalet ve hakkaniyet olmalı.

İktisatçı  Raworth'a  göre  ekonominin işi öncelikle  bu zemini  yaratmak olmalı. İnsanoğlunun gıda gereksinimiyle  başlayıp  toplumsal destek ağlarına uzanan 12  temel ihtiyacını karşılamak  bütün bunlardan sonra karşılamak mümkün olabilir.

Prof. Kate Raworth, 1970 doğumlu bir iktisatçı.2017 'de yazdığı '' Doughnut Economy '' Türkçemize  '' Simit  Ekonomisi ''  adıyla   Akın Emre  Pilgir 'in Türkçesiyle kazandırıldı.  '' Simit '' burada  tam anlamıyla '' doughnut '' sözünü karşılıyor.

Kitabın önsözünü  yazan  Dr. Mahfi Eğilmez dolu  dolu bir  '' ekonomi dersi '' veriyor. 

Kitabı yayınlayan Tellekt yayınevi ise 2019 'da kuruldu ve hedefi '' organize boş zamanı '' yeniden '' kültüre'' dönüştürecek yeni bir yayıncılığı amaçlıyor.

Kitabın ana  vurgusuyla  Keynes  bir kez  haklı : Sorun eski fikirlerde... (km /15.02.'20)