Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

12.07.2020

Çin kemerini sıkmak

İnsanlık tarihinde bazen bir yılda neler değişebiliyor...

İnsanlık tarihinde bazen bir yılda neler değişebiliyor...

Geçen yıl Çin Devlet Başkanı Xi Jinping  işbirliği yaptığı ülke başkanlarına “Okyanus’a akan nehirler arttıkça deniz derinleşir ‘’diyordu. 

Nehirler, proje işbirliği yaptığı ülkeleri, Okyanus ise patronu olduğu İpek Yolu Projesi ‘ni anlatıyordu.

Bu proje için 1,4 Trilyon $ harcama öngörülüyor. O kadar iddialı ki 2017 ‘de Çin Anayasası’na girdi,  ‘’ vazgeçilmez devlet projesi ‘’ olarak tanımlandı.

İpek Yolu Projesi ‘nin bir ayağı deniz, öbür ayağı karayolu. Her ikisinin çıkış noktası Çin. Son durak ise Avrupa. Anlaşmalara bakılırsa, denizden Avrupa kapılarına ulaşıldı bile. Deniz yolunun son ayağı olan Venedik düştü, düşecek...

Derken, sanırım geçen yıldı, ilk olumsuzluk sinyalleri geldi. Bu projeye her yıl 300 milyar $   harcayan Çin 2019 ‘dabunun ancak üçte birine ulaştı, çünkü proje partnerleri meydandan kaçıyordu.

Sonra Şubat ayında COVİD-19 salgını çıktı...

Sanki salgını beklercesine birbiri ardına proje partneri  ülkeler  ‘’ beyaz havlu ‘’ gösterdi.Önce Mısır, sonra   Bangladeş, Pakistan, Tanzanya ve Nijerya,  ya  ‘’ borcumu ödeyemiyorum ‘’ dedi.  O değilse, ödeme koşullarının değiştirilmesini istedi. Tanzanya Devlet Başkanı ilginç bir benzetme yaptı:

-Böyle bir anlaşmayı ancak sarhoş olan biri imzalar...

Haklıydı zira Çin, bu ülkede bir liman yapımı karşılığında 99 yıl süreyle imtiyaz hakkı elde etmişti...

Bu projeler  ‘’2 +1 neden’’le tıkanıyor:

1)Çin uzun süreli imtiyazlar talep ediyor.

2)Açtığı kredi için çok yüksek garantiler arıyor.

Artı 1 ‘ide şu:

Dünya devletleri, İpek Yolu Kemeri’nin ekonomik değil ‘’ politik ‘’ olduğunu giderek daha fazla anlıyor.

İktisadi Kalkınma Vakfı‘nın Haziran ‘da ayında düzenlediği  ‘’ Çin Kemeri ‘’adlı panelde Macaristan Dışişleri E. Bakan Yrd.  ‘’ Biz bu işin sadece Çin’i öne çıkaran politik bir proje olduğunu anlıyoruz ‘’ diyordu...

ABD’de boş durmuyor...  

Kasım 2019‘da yanına Japonya ve Avustralya ‘yı da alarak ‘’ Blue Dot Network‘’adını verdiği bir işbirliği projesini gelişen dünyanın işbirliğine sundu.

Hayır mı? Şer mi?

Yakın günlerde ne olduğu anlaşılır...

Çin ise  % 10 ‘lu büyümelerden, artık bu oranın yarısını ‘’ mumla arar ‘’ bir noktaya geldi...

 

                                        XXX

Paul Kennedy ‘in çok ünlenmiş kitabı  ‘’ Büyük Güçlerin Yükselişi ve Çöküşü ‘’ (Türkiye İş Bankası Kültür yayınları,1987 ) sadece Türkiye’de 15 baskı yaptı, 23 dile

çevrildi, “Çin Çağı’’ nın gelişini  ‘’adeta’’ haber veriyordu. Ama kitabın zaman analizi 1980‘lerde bitiyordu.

Daron Acemoğlu ile James Robinson ile birlikte geçen yıl  ‘’ Dar Koridor ‘’u (Doğan Kitap, 2020) yazdıklarında, Çin için şu gözlemi yapıyorlardı:

-Çin büyümesi önümüzdeki birkaç yılda yok olacak gibi görünmüyor. Fakat despotik büyümenin diğer örnekleri gibi, asıl sınav büyük ölçekli deneyimlemede  ve buluşların kapılarını açmakta  verilecek.Ancak daha önceki despotik büyüme örnekleri gibi bunun da başarılı olması pek mümkün görünmemektedir.

Özgürlük  despotizm altında kolayca serpilemez...     

Dünyanın fethi  kolay olmuyor..(km / 4.07)

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi