Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

3.11.2019

Kooperatifçilik yönünü arıyor...

Görüyorum ki, yeniden kooperatifçiliğin sihrini yakalıyoruz. Ben de size son zamanlarda karşılaştığım 3 iyi kooperatif örneğini paylaşmak istiyorum:

Birinci Örnek Tire Süt Kooperatifi
1967'de kuruldu. Kendilerini "örnek bir kırsal kalkınma modeli" olarak takdim ediyorlar. Bunda da hakları var, çünkü FAO onları "dünyanın en iyi kırsal kalkınma modeli" olarak seçti. 3000'e yakın ortağı var. Kooperatif onların tohumunu, gübresini ve mazotunu veriyor. Nakit ihtiyacını karşılayarak tefeciye karşı koyuyor. Sütten ayran, yoğurt yapıyor ve pazarlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi adına 11 yıldır İzmir'in çocuklarına süt dağıtıyor. Yakın günlerde İstanbul Büyükehir Belediyesi adına İstanbul'un çocuklarına süt dağıtımı yapacak. Bunun sonucu Tire'de süt üretim miktarı Türkiye'nin 4 katı daha fazla arttı. İnek başına süt verimliliği Türkiye'den yüzde 50 daha yüksek (6000 lt / yıl). Başarı formüllerini "Birbirimize inandık, güvendik, birlik olduk" şeklinde özetliyorlar. Kuşkusuz dinamo Başkan Mahmut Eskiyörük. O bir çekici güç.
Gezen tavuk çiftliği, damızlık düve ve besi çiftliği ve başta incir yöresel ürünlerin pazarlanması gibi üç yeni projeleri var. Kanımca başarıya giden en önemli nedenleri ortaklar arasında ayrımcılık yapmaması ve sütte gıda standartının kesinlikle korunması. Bunun sonucu ortaklara dağıtılan kâr payı bir neden değil işin doğal sonucu. Başkan Eskiyörük kooperatifçiliğin serpilmesi için köy kooperatiflerin birleştirilerek ilçe bazına dönüştürülmesini öneriyor. Bunun yanında belediyelerin tanzim satış mağazası kurmasını ve buralarda sadece tarımsal örgütlerin ürünlerinin satmasını arzuluyor.

İkinci Örnek Amesia Kadın Kooperatifi
İlkeleri çok açık: Üretime saygılı, üreticiye borçluyuz. Uzun bir geçmişleri yok, 2011'de kuruldular. Ama bu kooperatfif için öne çıkan önemli bir kuruluş var: Amasya Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği. Bir kooperatif kurmalarında temel etken bölgede süt üretiminin artmasıydı. Bunun için kendi bünyelerinde bir şirket kuruyorlar. Yoksa konuya işlerlik kazandırmıyacaklardı. Bu şirket 7 üretici kadının katılımıyla Amesia Çalışan Kadın Arılar Grubu'nu kuruyor. Altı ay boyunca 2 öncü kadın Ayten Çöl ve Bingül Alış eğitim veriyor, kadınların ufkunu açıyor. Sonra bir grup kadın da 2015'de bir kooeperatif kuruyor. Temel amaç kırsaldaki insanların yaşam kalitesini arttırmak. Bugün 5 mağaza ve online pazarlamayla fazlasıyla hayata geçmiş durumda. Aylık ciroları nerdeyse 200 Milyon TL'ye ulaşmış durumda. Kooperatif en az 250 arı kadının hayatına değiyor, zira onlara gelir sağlıyor.

Üçüncü Örnek Kastamonu Köy Kalkınma Kooperatifi
Kısa adı Köy-Koop.1977'de kuruldu. 80'lerde faaliyeti dondurulmuş. 1996'da bugün başkan olan Erol Akar'ın gayretiyle "üreticinin örgütlü bir yapı içince sorunlarını çözmelerine katkı sağlamak" amacıyla yeniden yola çıkmışlar. Misyonları çok açık: Ortaklarının üretmiş olduğu ürünlerin pazar alanını genişleyerek katma değerlerini arttırmak... Misyon belki iki satır ama çok şey söylüyor. Bunun için standartlara uygun olarak referans kaynağı olacaksın. Yetmiyor, kalite politikanı sürekli bir biçimde iyileştireceksin. Aradan geçen 23 yılda yol almış olmalılar ki, Kastamonu'da 308 kooperatifleri ve 19.000 ortakları var. Süt pazarlaması konusunda çok mağdur olan üretici bugün 34 bölgede süt toplama merkezlerine sütünü teslim ediyor. 86 kooperatatif bundan direk yararlanıyor.

Ne Ders Çıkaralım? 
1-Kooperatifçilik bir ortaklık ama ondan öte bir ortaklık kültürüdür, bunu oluşturmak gerekir.
2-Kadınların tek başına kooperatif kurması beklenmemeli. Toplumda yer alan sivil toplum kuruluşlarının onların önünü açması için sivil topluma iş düşüyor.
3-Koopertifçiliğin temel sorunu üretmek değil pazarlamayı çözmek olmalı. Pazarı denemeden, görmeden hiç bir ürünün üretimine karar verilmemeli.

PÜF NOKTASI: Yazar Ahmet Ümit ana tiplemesi Başkomiser Nevzat'ın dilinden "Mesleğini doğru yapmak için cesaret yetmez, aynı anda kocaman bir yürek ister. Ama o yürek çelikten yapılmıyor" derken, adeta KOBi Dünyası'nın zorunlu halini okumuş oluyor. KOBİ Dünyası'nın fiziken dingin olması gerektiğini bir öğüt olarak püf noktası yapıyor, panoya asıyorum.


HAFTANIN NOTU: Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Faruk Kula'yı kaybettik. Balıkesir ekonomisinde hep değer yaratan çabalarıyla tanıdığımız Sn Kula'yı İş'te Kobi Ailesi olarak saygıyla anıyoruz.

 

ETİKETLER; kooperatifçilik