Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

24.10.2020

Biz farkında değiliz ki!

Giresun, Doğu Karadeniz’de sahilde Ordu, Trabzon, içerde Gümüşhane, Sivas ve Erzincan’a komşu olan tam bir doğa, tarih ve kültür şehridir. Şebinkarahisar ise Giresun'un tarih ve kültür değerleri açısından en zengin ilçesidir ve her zaman ilgimi çekmiştir.

Giresun, Doğu Karadeniz’de sahilde Ordu, Trabzon, içerde Gümüşhane, Sivas ve Erzincan’a komşu olan tam bir doğa, tarih ve kültür şehridir. Şebinkarahisar ise Giresun'un tarih ve kültür değerleri açısından en zengin ilçesidir ve her zaman ilgimi çekmiştir. Tarih ve kültür turizmi açısından son derece yüksek bir potansiyele sahiptir. Ancak bu zenginliğin ne biz ne de başkaları farkındadır. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum, çünkü bunların farkında olan biri olarak her Şebinkarahisar ziyaretimde yine hayal kırıklığına uğrayarak geri dönüyorum.

Hafta sonu da oradaydık ve Şebinkarahisar Belediyesi tarafından sürdürülen Meydan projesini/düzenlemesini yerinde gördük. Hatta Şebinkarahisar yazısı konulurken de oradaydık. Meydan düzenlemesi güzel olmuş. Bu anlamda Belediyeyi ve Belediye Başkanı Şahin Yılancı’yı tebrik ediyorum. Şebinkarahisar ziyaretimizde, Cumartesi günü Meryemana manastırını, Pazar günü Kale, Taşhan, Fatih camii ve Tamzarayı ziyaret ettik. Manastırı ikinci, kaleyi ve diğer yerleri 3. 4. ziyaretim oldu. Ancak burada çok büyük bir eksikliği/daha önce de dile getirmiştim vurgulamak isterim. Tarihi yerleri gösteren tabelaların eksikliği buraları ziyaret etmek isteyenleri epey bir uğraştırıyor. Eğer Şebinkarahisar’ı bilmeyen biriyseniz göreceğiniz sadece meydandaki İstiklal Çeşmesi, Atatürk evi, belki Taşhanlar, Fatih Camii ve Kale olur. Oysa hem şehir içinde hem de yakın çevrede görülmesi gereken o kadar fazla yer var ki. Mesela Meryemana manastırı! Şebinkarahisar’a 15 km kadar bir mesafede Kayadibi köyünde yer alan bu manastır, Trabzon Sümela Manastırından çok daha ilginç ve görülmeye değer bir yer olmasına rağmen, bırakın ziyaretçileri, çoğu Şebinli tarafından dahi bilinmiyor. Tabela olmadığı için sora sora gitmek istediğimiz yolda birkaç kez kaybolduk. Navigasyon dahi yolu bulmakta zorlanıyor. Oysa bunun en kolay yolu Şebinkarahisar meydandan itibaren konulacak yön tabelalarıdır. Gerçi 2012 yılında büyük masraflarla restore edilen Manastır resmi olarak hala açılmamış ama ziyaret edilebiliyor. Burayı ziyarette manastır ya da kilise olmasından ziyade bulunduğu yer ve tarihi atmosferi açısından baktığımızda bile mutlaka görülmesi gereken bir yer. Kültür Bakanlığı/Karayolları tarafından konulması gereken Kahverengi tabelalar dâhil Manastırı tarif eden ana yolda hiç olmayan yön tabelaları Kayadibi köyüne kadar bir kaç yerde var sadece. 2005 yılında düzenlenen Şebinkarahisar Ceviz festivaline geldiğimde de yoktu 15 sene sonra gene yok!

Yine kaleyi ziyaretimiz sırasında girişteki bilgilendirme tabelası hariç hiç bir yerde bilgilendirme ve yön tabelası yok. Belki dördüncü olan bu ziyaretimde de epey bir dolaşmama rağmen “40 Badal”ı bulamadım. Kale iç yolları bakımsız ve tehlikeli yüksekliklerde korkuluklar yok. Yani lafın özü meydanda bulunan İstiklal Çeşmesi ve Atatürk evi hariç Şebinkarahisar da ki diğer tarih ve kültür yapılarını ziyaret etmek istiyorsanız işiniz biraz zor. Şebinkarahisar ayrıntılara dikkat edildiğinde eşsiz doğası ve coğrafyası ile de herkes tarafından görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken bir yer. En güzel kiraz, dut pekmezi ve adına festival düzenlenen ceviziyle, avutmuş bağlarıyla, doktorların reçetelerine yazdığı Tamzara’sıyla, hiç fındık yetişmemesine rağmen dünyanın en güzel fındık ezmesinin yapıldığı yer olmasıyla tanınması, bilinmesi, fark edilmesi gereken bir yer. Umarım dile getirmeye çalıştığım bu eksiklikler görülür ve en kısa zamanda giderilir ve çok daha fark edilir bir yer haline gelir. Şebinkarahisar özelinde dile getirmeye çalıştığım bu farkındasızlık, Giresun ve tüm ilçeleri içinde aynı şekilde geçerlidir. Yaşadığımız ve yakın olduğumuz bu eşsiz coğrafya da ki güzelliklerin önce biz farkında ve bilincinde olmalıyız. Olmalıyız ki; buralara gelen ziyaretçilere bunları sunabilelim. Sunabilelim ki turizmden beklentilerimizi alabilelim. Bu yaylalar, bu dağlar ve bu çevre dünyanın başka yerinde yok!

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi