Ulaşımda ve ticarette en ekonomik ve rekabet gücünü artıracak taşımacılık yollarından biri kuşkusuz tren/demiryoludur. Birçok defa yazılarımda dile getirdiğim ve dikkat çekmeye çalıştığım bölgemize gelecek demiryolu konusuna bölgemizde daha çok yerel yaklaşımla bakılmış büyük resim bir türlü görülememiştir. Genel anlamda maliyeti ve kullanımı en yüksek ulaşım alternatifi olan karayoluna mahkûm edilen bölgemiz, sadece bu sebepten yeterli gelişimi gösterememiş, zamanının gerisinde kalmıştır. Sırf bu yüzden hep üretip dışarıya gönderdiklerimizden az kazanıp, dışarıdan getirip tükettiklerimize pahalıya sahip olmuşuz. Demiryolu bir tarafa, 1960 lı yıllarda hizmete giren Karayoluna kadar yoğun olarak kullanılan deniz ulaşımından da neredeyse tamamen vazgeçmişiz. Benim defalarca dile getirdiğim ve ısrarla üzerinde durduğum, Karadeniz’e gelecek demiryolunun sahilden gelmesi ve en ekonomik ulaşım ve taşımacılık alternatif olacağı hususu şimdilerde herkes tarafından dillendiriliyor. Ama hala mikro milliyetçilik zihniyetiyle hareket ederek, Erzincan üzerinden Trabzon’a gelsin, Giresun’a gelsin, Ordu’ya gelsin tartışmaları da devam ediyor. Ancak sevindirici bir gelişme olarak; Sivas’a kadar gelen Yüksek Hızlı Tren/Demiryolunun Samsun’a kadar uzatılması projesi, orta ve Doğu Karadeniz Tren/Demiryolunun bu güzergah üzerinden devam ettirilerek sahilden sürdürülmesi ihtimalini güçlendiriyor. Bu güzergahtan geçecek Tren/Demiryolundan sahildeki tüm iller fayda sağlayabilecekken, Gürcistan bağlantısıyla ülkemiz ve bölgemiz uluslararası ağa dahil olarak Avrupa’dan-Asya’ya global bir ağın parçası olabilecek… Türkiye’de taşımacılığın uzun vadede demiryoluna dönmesiyle; iç ve dış ticarette nakliyatın büyük ölçüde kolaylaşacak ve ekonomik hale gelecektir. İşte bu yüzden Karadeniz hattını Kafkasya’ya bağlanacak demiryolu güzergâhı bu yüzden mutlaka Karadeniz de sahil hattından geçmelidir. Aynı şekilde toplu ulaşımda da pek çok avantajı beraberinde getirecektir. Türkiye’nin bölgede; özelikle Avrupa da ve Kafkaslar üzerinden orta ve uzak doğuda bir lojistik merkez haline gelmesi hedeflerinde ekonomik ve rekabet gücünü artıracak ulaşım alternatifleri arasında demiryolu çok önemli bir avantaj olacaktır. Bölgede üretilen en önemli tarım ürünleri ve ülkemizin en önemli ihracat kalemlerinden olan fındık ve çay gibi ürünlerin en pahalı yol olan karayolu ile uzak limanlardan Avrupa’ya ya da dünyanın diğer bölgelerine taşınması maliyetleri artırmakta ve ekonomik geri dönüşü de en asgari düzeye düşürmektedir. Aynı şekilde Avrupa’dan ya da Kafkasya’dan, Türkiye üzerinden yapılacak ticareti de bölgemizden uzaklaştırmaktadır. Tren/Demiryolunun yanında hemen yanı başımızdaki Karadeniz de de bölgedeki limanların Demiryolu’na entegre edilmesiyle aktif bir taşıma yolu olarak kullanıma açılması katma değeri katlayacaktır. İşte yakın gelecekte bir lojistik merkezi olması beklenen ve hedeflenen ülkemizde, bölgemizin bu trafikten fayda sağlayabilmesi için en ekonomik ulaşım alternatifleri olan demiryolu güzergâhları ve denizyolu kullanımı planlamaları yeniden gözden geçirilmelidir. Mikro Milliyetçilikle; sadece Trabzon, Giresun (Tirebolu) ya da Ordu güzergâh planlamaları bölgeyi lojistik merkez hedeflerinden uzaklaştıracak ve gerçekleşmesi durumunda sadece popülist bir kazanım olarak kalmasına neden olacaktır. O yüzden büyük resme bakmak ve daha büyük hedeflere odaklanmak daha doğru olacaktır. Yani; Global hedeflere, yerel anlayışla ulaşamazsınız…