12.01.2020
2000’li yılların başında hayata geçen Karadeniz Duble Sahil Yolu, hayatı kolaylaştırmış, ulaşımı rahatlatmıştır. Çok da uzak olmayan bir geçmişte 1960’lı yılların başında doğru dürüst Karayolu ile tanışan Karadeniz tek gidiş-tek geliş olan sahil yoluyla uzun yıllar dar ve sıkıntılı da olsa ulaşım ihtiyaçlarını karşılamıştır. Geçen süreçte yoğun trafiği karşılayamaz hale gelen bu yol, şehirlerarası ulaşımda yığılmalara, kazalara, kamyon arkalarında uzun konvoylar oluşmasına sebep olan zorlu bir yol haline geldi. Bunlara bir de bakımsızlık eklenince, 30 yaş üstü olanlar iyi hatırlar, patates tarlasını andıran yollar araçlarda epey bir arıza ve hasara sebep olurdu.
Nihayet 90’lı yıllardan itibaren planlanan ve 2000'li yılların başına hizmete açılan duble yol tüm sıkıntıları geride bıraktı. Ancak geçen zaman gösterdi ki; sahil yolundaki planlama kısa vadede çözüm olup, sıkıntıları tekrar gündeme getirdi. Özellikle şehir geçişlerindeki yığılmalar ve yoğunluk, çok sık olan kavşak ve ışık geçişleri istenilen akışı sağlayamaz hale geldi. Bu yol ilk planlandığında bugün çevre yolları olarak bypass edilen çevre yolları güzergahında düşünülmüş, daha sonra yapılan hizmetin görülebilmesi için sahil hattında yerleşen şehirler sebebiyle sahile alınmıştı. Oy kaygısıyla yapılan plan değişikliği şimdi yeniden çevre yollarıyla ikinci bir hattın oluşmasını zaruri hale getirdi. Aslında iyi de oldu şimdi çevre yollarıyla ikinci bir yolumuz daha oluyor.
Ancak yine planlamalarda günü kurtaracak hatalar da ısrar edilmeye devam ediliyor. Bilindiği gibi; Perşembe ve Tirebolu yolları arkadan geçirilmiş ve mevcut yollar iyileştirilmişti. Yani çevre yollarının ilkleriydiler. Sonra Ünye çevre yolu, şimdi Ordu çevre yolu birinci etabı devreye alınarak tamamlandı. Çevre yolları ve kapsadığı şehir geçişlerinde rahatlama hissediliyor ve başta olması gereken oldu. Şimdi başta Giresun olmak üzere tüm şehirlerde yeni planlanan çevre yollarıyla yollar bypass edilmek isteniyor/zorunda.
Buraya kadar her şey güzel ve artık kaçınılmaz bir gelişme. Planlamadaki yanlış ise yine bu çevre yollarının lokal olarak görülmesi ve planlamasıdır. Yani Ordu’ya ayrı, Giresun’a ayrı, Trabzon’a ve diğer yerleşimlere ayrı planlamalar yapılıyor. Oysa soruna bütün bakılmalı ve planlamalarda tüm Karadeniz’i kapsayacak şekilde oluşturulmalıdır. Yani Ordu’dan gelen yolu Piraziz de eski yola indirip Piraziz’den tekrar arkaya atarak Giresun’a devam etmemeli. Doğrudan Ordu çevre yolunun bittiği yerden başlamalı. Trabzon’un Çevre Yolu’da Giresun’un bıraktığı yerden alınıp Rize’ye kavuşturulmalı. Böylece kesintisiz ikinci bir hat oluşturulmuş olur ve gelecekte yapılacak demiryolu gibi yeni ihtiyaçlara da alt yapı hazırlanmış olur.
Doğru planlama ve ilerleme; bölgenin hem ulaşım altyapısı, hem turizm, hem ekonomik, hem sosyo- kültürel ve stratejik anlamda yeni bir boyut kazanmasına ve doğru gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Yeni Karadeniz’de çevre yolları parça parça değil bir bütün olarak ele alınmalı ve tamamlanmalıdır. Bütün halinde yapılacak ve ikinci bir hat oluşturacak Karadeniz Çevre Yolu, aynı zamanda bölgenin ekonomik olarak kalkınmasının en önemli can damarı olacaktır.