Çin’de meydana gelen ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüsü salgını nedeniyle kruvaziyer şirketlerinin Uzak Doğuya olan seferlerini peş peşe iptal etmeye başladıklarını duyuyoruz. Firmalar gemilerini daha ziyade Akdeniz’e yönlendiriyor. Karadeniz de elbette buradan payını alacak,  ama ne kadar. Karadeniz’deki altyapının eksik olması şimdi sıkıntı olarak karşımızda. Karadeniz’de iki önemli cruise limanı var. Sinop ve Trabzon. Bu limanların önümüzdeki dönemde kruvaziyer turizminden pay almaları bekleniyor. Yetkililer Sinop’a bu yıl 6-8 civarı kruvaziyer gemisinin gelmesinin planlandığını söylüyor. Ancak bu limanlardaki gümrük işlemlerinin yapılacağı ortamların, güvenlik tedbirlerinin, bakım tutum ihtiyaçlarının ve diğer altyapı/lojistik eksikliklerin tamamlanması gerekiyor.

Sinop Limanı destinasyon olarak orta noktada bir yerde ve Kuzey Karadeniz’in önemli limanları olan Soçi, Batum, Novorosiski gibi limanlara ulaşımda merkezi konumdadır. Buelbette avantaj. Trabzon da Doğu Karadeniz için uygun bir liman. Ancak Sinop’tan Trabzon’a kadar olan sahilde, geleceğin turizm kenti olarak görülen Ordu’da bir kruvaziyer limanının olmamasının eksikliğini şimdi çok daha fazla hissediyoruz. Koronavirüsü nedeniyle Uzak Doğudan kaçan ve içinde zengin deniz turistlerini taşıyan kruvaziyerlerin uğrak yerlerinden birinin Ordu olması şansını kaçırdık maalesef. Bari elimiz çabuk tutup,  deniz turizmine ve zenginliğine çok önemli katkısının olacağı bir kruvaziyer limanını Ordu’muza kazandıracak çalışmalara başlamalıyız. Mevcut Rize ve Giresun limanları da deniz turizmine açılmalı ve atıl durumda olmamalıdır. Bu iki limanımızın çalışma kapasitesi yüzde 10 bile değildir.

Son dönemlerde tüm dünyada Gastronomi turizmi ve 3. Yaş Turizmi denilen 65 yaş üstü turizme yönelik yatırımlara önemli ilgi var. Kruvaziyer gemilerle seyahat eden zengin turistler genellikle bu gruptan. Bunlar esnafı hareketlendirecek turistlerdir. Bu yönde bölge olarak çalışmalarımızı artırmalıyız. Kruvaziyer turizmi; harcama kapasitesi yüksek olan bu turist profilinin, Karadeniz’in tertemiz havasından, güzelliklerinden, çağlayanlarından, insan sıcaklığından, yöresel yemeklerinden, mavisi ve yeşilinden istifade etmek üzere bölgemize çekilmesi için önemli fırsattır.  Mevcut limanlarımızda ise altyapı eksiklikleri önemli bir sorundur. Mesela 2014 yılında 40 kruvaziyer gemi ağırlayan Sinop Limanında,  sonraki yıllarda bu yoğunluk giderek kaybolmuştur. Bunun nedeninin tanıtım ve altyapı noksanlıkları olduğunda şüphe yoktur.

Bir sanayi bölgesi olmayan ve ekonomisi tarıma dayalı olan bölgemizin zenginlik ve refahı turizme ve deniz turizminin geliştirilmesine bağlıdır. Sinop’dan başlayıp Rize’ye kadar olan sahilimiz deniz turları için idealdir. Kapalı bir iç deniz konumunda olan Karadeniz’i; Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Rusya limanları arasında kruvaziyer gemi turları yaparak  deniz turizminin merkezi haline getirmek imkanı vardır. Karadeniz’e sahildar olan bu ülkelerle işbirliği yapılarak,  bu imkanı deniz turizmine kazandırmak bölgeye büyük zenginlik ve refah sağlayacaktır.

Uzak Doğudaki Koronavirüsü salgını nedeniyle deniz turizmindeki dalgalanmaları ve yön değiştirmeleri fırsata çevirmek için bölgedeki Büyükşehir/Şehir Belediyelerine burada elbette önemli görevler düşmektedir. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler birlikte mevcut sorunları aşmalı ve bu pastadan bölgenin yeterince pay alması sağlanmalıdır.