Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

25.01.2020

65 yaş için ücretsiz dolmuş adil mi?

Sosyal devlet olma ilkesinin bir gereği olarak yaşlılara, engellilere, şehit ve gazi yakınlarına veya benzer durumda olan bireylere devlet pozitif ayrıcalık maksadıyla  birtakım kolaylıklar sağlayabilir. Bu maksatla belediyeler ve belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik , müessese ve işletmelere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde bu durumda olan kişilere indirim veya ücretsiz seyahat hakkı da tanıyabilir .  Bu makul bir durumdur. Ancak mevcut durumda 65 yaş ve üzeri kişilere tanınan ücretsiz seyahat konusunda giderek daha fazla insanın dile getirdiği bazı şikayetler de yok değil. Her şeyden günümüzdeki uygulama toplum vicdanında ve sosyal devlet ilkesinin doğru uygulanması konusunda adaletli bir usül müdür?  Bu noktada,  “evet adaletlidir” demek pek mümkün değil .

Devlet,  ihtiyaç sahibi bireylere,  bu arada yaşlılara da sosyal devlet olmanın bir gereği olarak günlük yaşamında bazı kolaylıklar sağlayabilir. Ancak uygulamada “yaşlı”  kabul edilen “65 yaş” artık orta yaş seviyesinde kalmıştır.  Uygulamanın dayanağı olan 4436 sayılı yasanın çıktığı tarih 8.01.2002’dir. Neredeyse aradan 20 yıl geçmiş ve ülkemizde ortalama yaşam seviyesi 65-70 yaş aralığından son 10 -15 yıllık dönemde 80’li yaşlara gelmiştir. Özellikle sağlık sistemindeki iyileştirmeler neticesinde insanımızın yaşam süresi de artmıştır. Bu nedenle 4436 sayılı yasa gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca çıkarılan ve günümüzdeki uygulamanın dayanağı olan 4 Mart 2014 tarihli “ Ücretsiz ve İndirimli Kartlar Yönetmeliği”ndeki 65 yaş sınırının değiştirilerek en az 70’e çekilmesi uygun olacaktır.

Burada dolmuş sahiplerinin ve zaman zaman vatandaşların da dile getirdiği adaleti zedeleyen başka şikayetler de vardır. Kişinin hali vakti yerinde, yaşam seviyesi yüksek, zengin, aylık geliri en az 5-10 bin lira veya daha fazla ama fakir olan,  asgari ücretli ve geliriyle zar zor geçinen bir kişiyle aynı kategoriye konularak “ücretsiz seyahat kartı” almaktadır. Yani ücretsiz seyahat kartı sahibi olmanın gelir seviyesine göre düzenlenmemiş olması da büyük bir adaletsizlik olarak görülmekte. Haklılar da. Bu noktada düzenleme belirli bir gelir seviyesinin altında olan kişiler için yapılabilir.  Hele 65 yaş kuralı da olunca dolmuşta seyahat edenlerin neredeyse yarısı ya indirimli ya da ücretsiz yolcular. Kimisi de nasıl olsa “bedava” diye her yere, yakın uzak ve neredeyse gezme amaçlı devamlı olarak dolmuşları kullanarak seyahat etmekte, parasıyla ve zorunlu olarak seyahat eden vatandaşların da sıkışık olarak seyahatlerine veya dolmuşlarda yer bulamamalarına neden olmaktadırlar.

Devlet veya belediyeler yasa gereği her dolmuş sahibine yaşlıların ücretsiz seyahati nedeniyle aylık olarak 1000 TL.  Para ödemektedir. Ancak bu çok düşük bir miktardır ve taşınan yolcuya göre devede kulak bile değildir. Burada hem belediyelerin cebinden çıkan bir gider söz konusudur, hem de dolmuş sahibi “bu para benim bir derdime derman olmamaktadır” demektedir. Yani alana da verene de yaramamaktadır. Bu noktada ücretsiz seyahat yerine, kişiden 1 TL veya normal ücretin dörtte biri gibi sembolik bir ücret alınsa hem devletin dolmuş sahiplerine bir bedel ödemesine gerek kalmaz, hem de dolmuş sahibinin de şikayeti olmaz. Belediyeler de herkesten alınan vergilerden elde edilen parayı yine vatandaş için başka hizmetlerde kullanarak verginin kullanımındaki adalet ilkesinin gereği de yerine getirilmiş olur. Seyahat, az da olsa ücreti mukabili olunca da olur olmaz yere dolmuşla gitmek yerine gerçekten ihtiyacı olan araca biner ve lüzumsuz sıkışıklıklar da önlenmiş olur.

Bir dolmuş sahibi bana şu ifade de bulundu. “Dolmuş benim özel işyerim. Devlet özel bir lokanta sahibine nasıl ki “65 yaş üstü kişilere  çorbayı bedava vereceksin” demiyorsa, bana da bedava seyahat ettireceksin dememeli. Kendine ait belediye otobüsünde bunu yapabilir. Beni zorunlu tutuyorsa da bunun adil bir karşılığı olmalı”. Ancak bu da ne derece doğru bir yaklaşım, tartışılabilir elbette.

Yukarda belirtilen gerek yaş sınırının düzenlenmesi, gerek gerçek ihtiyaç sahiplerine bu hakkın verilmesi,  gerekse sembolik de bir ücretin alınması gibi öneriler vatandaşın dile getirdiği hususlardır.  Kabul etmek gerekir ki, devleti yönetenler için adaleti tesis etmek bazen gerçekten zordur ancak en doğrusunu yapmak da yine devletin görevidir.  Bu konu da gündeme alınmalı, hem devlet, hem vatandaş hem de dolmuş sahipleri için en adil olan yöntem uygulanmalıdır.