Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

8.03.2020

Siha, Yerli Teknoloji ve Milli Savunma Sanayimiz

Türkiye’nin,  Suriye’de başlattığı BAHAR KALKANI HAREKATI,   kullanılan silah ve elektronik sistemleriyle de öne çıkmakta. Bu harekata tamamen yerli ve milli bir harekat da diyebiliriz. ZEYTİN DALI, FIRAT KALKANI ve BARIŞ PINARI HAREKATLARI’nda kazanılan başarıda da istihbarat ve silah sistemlerimizin yerli ve milli üretim olmasının etkisi büyüktü. Özellikle istihbarat ve muhabere sistemlerimizin bile dışa bağımlı olması nedeniyle  KIBRIS BARIŞ HAREKATI’nda maalesef kendi gemimizi bile batırınca tabiri caizse aklımız başımıza geldi. Her şerde bir hayır vardır denir ya,  işte bu talihsiz durum neticesinde yerli sistemlerimizi üretmek maksadıyla 1974 ten sonra ASELSAN’ı kurduk ve neticede bugün BAHAR KALKANI gibi harekatları artık kendi milli silah ve elektronik sistemlerimizle yapacak duruma gelerek dışa bağımlılıktan büyük oranda kurtulduk. Devamında  kurulan HAVELSAN, ROKETSAN gibi yerli şirketler vasıtasıyla daha birçok yerli sistemleri ekonomimize ve TSK envanterine kazandırdık. İDLİB’te 27 şubat günü kaybettiğimiz şehitlerimizin kanını yerli ve milli silah sistemlerimiz olan  İHA ve SİHA’larımız  adeta tek başlarına yerde bırakmadılar ve iki gün içerisinde Suriye rejiminin iki tugay büyüklüğünde birliğini imha ettiler. Rejime yüzlerce kayıp verdirdiler. Yerli ve milli savunma sanayimizin semerelerini tüm dünya adeta hayretle izledi İDLİP’te.  Doğrusu bu kadarını bizlerde beklemiyorduk. S-400’lere yakalanmadan,  adeta onları by-pass ederek havadan hedefleri vurarak imha eden bu sistemlerimizin milyarlarca dolar değerindeki savaş uçaklarının yapacağını çok daha az maliyetlerle yaptığını izledik İDLİP’te.

  Sürü mantığı ile GPS’den bağımsız, otonom olarak çalışan olan SİHA’larımız bölgede harekata büyük bir ivme kazandırmıştır. Yakında harekat bölgesinde ASELSAN ve ROKETSAN’ın katkılarıyla yapılan HİSAR sistemi yerli hava savunma istemlerimiz de görev alacaktır. Bu çok önemlidir. Bu sistemlerimiz Mehmetçiğimize havadan gelecek saldırılara karşı kalkan olacaktır. Bu sistem bölgede hava savunmamıza bambaşka bir boyut ekleyecektir.

İDLİB'de yerli ve milli SİHA'ların rejime ağır kayıp vermesi dünya medyasında da geniş yankı buldu. ABD'li merkezli medya kuruluşu Bloomberg, Türk SİHA'ların başarısını "Ankara teknolojik gücünü gösterdi" sözleriyle yansıttı. Haberde sürü halinde hareket eden SİHA’ların başarısı anlatıldı. Bunun ilk defa olduğundan bahsedildi. BBC, İngiliz TheGuardiyan, France24, Voice of America  gibi medya kuruluşlarının Türkiye’nin sahadaki bu başarısını biraz da şaşkınlıkla aktardığını gördük .

Savunma için harcanan paralar ülkemizin geleceğini ilgilendirdiği için orada ekonomi ve harcamanın hesabı yapılmaz. Beka meselesi varsa gerisi teferruattır tabi ki. Ancak savunma için harcadığınız paraların da yerli yerine ulaşması ve başarı getirmesi için de savunma sistemlerinizin de yerli ve milli olması kaçınılmazdır. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Yıllarca kendi milli savunma sistemlerimize sahip olmayıp dışardan tedarik yolunu kullandığımız için yeri geldi ambargolara maruz kaldık, yeri geldi muhabere ve istihbarat sistemlerimizdeki zafiyetler nedeniyle kendi gemimizi bile vurma talihsizliğini yaşayarak harekat sahasında ağır kayıplar vermek zorunda kaldık. Otomobili, petrolü, ilacı, beyaz eşyayı dışardan alabilirsiniz ancak savunma sistemlerinizde dışarıya bağımlı iseniz gün gelir ülke olarak vereceğiniz kayıplar telafisi imkansız sonuçlar doğurabilir. İHA ile İstihbaratımız yerli ve milli olmuştur. Ülkemizin en gizli verilerinin yabancı şirketlerin ürettiği altyapıya dayalı sistemlerde saklanmasının, o verilerin söz konusu yabancı şirketlerin bulunduğu ülkelerin eline geçmeyeceğinin bir garantisi yoktur.  İHA ile sağlanan istihbaratın kıymeti de buradadır. Yıllarca terörde başarılı olamayışımızın nedenlerinden biri de İsrail’den ve Amerika’dan aldığımız İHA’larla ve istihbaratlarla bu mücadaaleyi yürütmeye çalışmamızdır.  Savunma sanayimizdeki yerlilik oranının  %20’lerden %70’lere varmasıyla ülkemizin savunma gücündeki bu zafiyet de büyük oranda aşılamaya başlanmıştır. Hedef elbette ki %100’e varan yerlilik oranını yakalamak olmalıdır. 

 

Savunma sanayiinde yerli ve milli olmanın önemini bizleresahada gösteren İDLİP tecrübesi, önümüzdeki yıllarda ülkemize daha yeni ufuklar açacaktır. Bu ufukların açılmasının mimarı ve görünmez kahramanları olan genç mühendislerimize şükranlarımızı sunuyor, İDLİP şehitlerini ve tüm şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.