Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

16.06.2019

Pkk neden Karadeniz'e girmeye çalışıyor?

PKK’nın Karadeniz Bölgesine de girmek istediğini bir kaç yıldır duyuyoruz. Hemen hemen tamamı çatışma ile veya teslim olmak suretiyle ele geçirilmiş olan sınırlı sayıda da olsa PKK’lı teröristlerin bu bölgede  de görülüyor olmasının elbette nedenleri  var. Doğal yapısının ve ormanlık alanlarının saklanmaya elverişli olmasının da bunda etkisinin olduğu muhakkak.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de terör örgütlerinin dış egemen güçlerin ve istihbarat örgütlerinin kontrolü altında olduğunu artık bilmeyen yok.  Burada başat güç ABD ve CİA. Bunu saklamıyorlar zaman zaman itiraf da ediyorlar.  Wikileaks belgeleri ortalığa saçılınca tüm dünya gördü bunu. Amaçları genelde bölgeyi ekonomik olarak  zayıflatmak, bölmek (Türkiye) ve ekonomik kaynaklarını ele geçirmek (Ortadoğu) diyebiliriz .

PKK Türkiye’de bir taraftan ağırlıklı olarak etnik yapısı itibariyle Güneydoğu Bölgemizde bölücülük maksatlı faaliyet gösterirken, diğer yandan ekonomik olarak da ülkemiz kaynaklarının heba olmasına neden olmakta.

Biraz tarihsel sürece bakarsak, PKK ilk Karadeniz’e uzanma kararını 1993’lerde aldı. 1994’te yöreyi tanımak ve keşif maksadıyla ilk öncü unsurlarını Tunceli üzerinden bölgeye gönderdi. 1995 yılında ise ilk defa Ordu, Giresun, Trabzon, Artvin ve Tokat gibi illerin kırsal bölgelerinde görülmeye başlandı. Karadeniz Bölgesi’nde ilk eylem yapma kararını ise 1995’te  yaptığı 5’nci kongrede aldı. Burada aldığı kararı kendilerine ait bir yayın organında “TC’nin Karadeniz’in etnik zenginliğinin üzerine döktüğü betonu kırarak altındaki etnik zenginliği ortaya çıkaracağız” şeklinde belirtiyorlardı.

Ama karşılarında milliyetçi ve vatansever bir Karadeniz vatandaşı bulunmaktaydı, bu hesapları da tutmadı. Sol örgütlerin tabanından ve 80 sonrası etkinliğini sürdüren DHKP/C-TİKKO gibi yasadışı örgütlerin varlığından da yararlanmaya çalışan PKK’nın planı, 12 Eylül darbesinden sonra bölgeden silinen sol örgütlerin bıraktığı boşluğu doldurmak ve bu sol gruplarla birlikte bu bölgede askeri bir ağırlık oluşturup Türkiye’nin askeri ve ekonomik hedeflerine darbe vurmaktı. 2016 Mayısında PKK 9 Türk sol örgütüyle birlikte “Halkların Birleşik Devrim Hareketi”ni ilan etti ve Mayısta Erzincan-Trabzon karayolunda 2 askerimizi,  Trabzon’un Maçka ilçesinde de 3 polisimizi şehit etti. 25 Temmuz’da ise Artvin’in Şavşat ilçesinden Ardanuç ilçesine gitmekte olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyunu koruyan askeri araca yönelik saldırıda da 1 askerimizi şehit ettiler. Askerimizi şehit eden teröristler daha sonraki operasyonlarda vurularak etkisiz hale getirildiler.

Karadeniz Bölgesinde gerek bölge halkı üzerinde gerekse ülkemizde infiale yol açan en önemli olay 11 Ağustos 2017’de Trabzon’un Maçka ilçesinde yaşandı. Bir hırsızlık ihbarını değerlendirmek üzere bölgeye giden jandarmaya ateş açılması sonucu, Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik ile onlara yol gösteren 15 yaşındaki Eren Bülbül şehit oldu. “ARAM” kod adlı terörist ise daha sonra güvenlik güçlerinin operasyonuyla yakalandı.

Son olarak geçtiğimiz aylarda Karadeniz kırsalında, Jandarma Özel Harekât (JÖH) timlerinin yürüttüğü bahar operasyonları kapsamında, Giresun'un Espiye ilçesinde arananlar listesindeki  'Kawa' kod adlı İran uyruklu bir terörist dağlarda aç kalıncateslim oldu ve bir terörist de muhtemelen yaralı olarak kaçtı. Güvenlik güçlerimiz peşinde.

 Medyaya yansıyan bilgilere göre Karadeniz’de geçen 25 yıl içerisinde bölgeye gönderilen 60’a yakın teröristin 50’ye yakını öldürüldü,  5’i yakalandı. Bir kısmı teslim oldu. Bu dönemde 25 güvenlik görevlisi, 9 da sivil vatandaşımız şehit oldu. 

PKK, azda olsa bölgede neden devamlı bir silahlı grup bulundurma peşinde?  Bazı uzmanlar bunu nedeninin Erzincan’da bulunan 3. Ordu’nun bir miktar kuvvetini kuzeye Doğu Karadeniz’e kaydırmasını sağlayarak Türkiye’nin güney sınırındaki mücadelesini zayıflatmaya yönelik olduğunu söylemekteler. Bu bana göre çok gerçekçi bir neden olamaz. Zira Kuzeye iki tabur askeri sevk etmekle mi Türk Ordusu güneyde zafiyete uğrayacak?  Üstelik son dönemde özellikle İHA ve SİHA gibi son model istihbarat sistemlerine de sahipken ve FETÖ unsurlarını da büyük miktarda bünyesinden temizlemişken…

Kimi uzmanlar da PKK’nın Kuzeye gelmesinde çok büyük askeri ve Bölgesel stratejiler aramakta. Ancak koskoca Karadeniz Bölgesinde, hem de milli duyguları çok fazla olan böyle bir yörede 10-15 bilemediniz 20-30 kişilik militanlarla böyle bölgesel büyük stratejiler gerçekleştirmek mümkün olabilir mi? Üstelik bölgeye gönderdikleri teröristlerin, en acemi ve tecrübesiz olanlardan seçilmiş olduklarını kendi medya organlarında kendileri belirtmekte…

Karadeniz Bölgesi etnik yapısı itibariyle bölücülük maksatlı olarak hedef alınamayacağına göre terörün ağababalarının bu bölgeyi terörün içerisine çekmelerinden maksatları,  olsa olsa ekonomik olarak bölgeyi zayıf düşürmek, halkın moral motivasyonunu bozarak güvenlik endişesi duymalarına sebep olmak ve kendilerine daha geniş bir alan seçerek etkilerini daha geniş bir sahaya yaygınlaştırmak olduklarını ifade edebiliriz. 

Ancak, PKK geçen 20-30 yıllık süreçte Karadeniz’de hep başarısız olmuş, eylemleri bölge halkı üzerindeki milli hassasiyetleri artırmış,  hiçbir zaman amaçlarına ulaşamamışlar ve her defasında büyük bir tokat yiyerek geri dönmek zorunda kalmışlardır.

ETİKETLER; karadeniz terorist