26.03.2022
Silahların hep ama hep kullanılması isteği bana Umberto Eco’nun ‘’Bomba ve General Öyküsü ‘’ nü anımsattı.*
’Sözcük Fabrikatörü ‘’ Eco, bu öykünün bir yerinde şöyle der:
-Şimdi, şunu bilmelisiniz ki, dünya hayatlarını bomba biriktirmekle geçiren generallerle doludur. İnsanın elinin altında bu kadar bomba varken, kötü olmaması çok zordur.
Evet, bu bombalar kullanılıyor da…
Silah ve savaş sanayisi ‘’ kontrolsüz büyüme’’ halinin dünyada yaşandığı en iyi örnek. Bu deyimin tıp dilinde ‘’ kanser ‘’ için kullanıldığını dostlarımdan Dr. Mehmet İnan bana hatırlattı,ona teşekkür ediyorum.
NATO ‘nun Perşembe günkü Brüksel Zirvesi demokrasi ile otokrasi cephesini ‘’resmen ‘’ ringe çıkardı. NATO, Rusya’ya karşı bir ‘’ etten duvar örme kararı ‘’ aldı. Boks maçının sonucunu askeri caydırıcılık mı, ekonomik ambargolar mı belirler, bunu zaman gösterecek.
‘’Our World in Data ‘’** , 2011 ‘de araştırmacı Max Roser öncülüğünde, bir grup Oxford bilimdaşca kuruldu. Bağımsız bir araştırma grubu olarak biliniyor. En azından bu güne dek saptırıcı bir çalışmasını okumadım. OWİD’e göre siyasal olarak yerküremiz 4 ana kümeden oluşuyor:
1-Liberal Demokrasi Cephesi: Batı Dünyası burada öbeklenmiş durumda. 1950‘den 2021’e arpa boyu yol almadı, dünya içi nüfus payı % 10 ‘da kaldı.
2-Yapısal Sorunlar Yaşayan Demokrasi Cephesi: Bu cephede yer alan ülkelerin nüfusu 1950 ‘de % 5 idi,2021’deki dünya içi nüfus payı % 30.Yüksek bir oran. Polonya, Brezilya ve Meksika öne çıkan örnekler.
3-Seçilmiş Otokratik Ülkeler Cephesi: En iyi örnekler, Rusya ve Hindistan. 1950‘de bu cephede yer alan dünya nüfusu % 10 idi, sonrasında hep arttı. 2021 payı % 35 ve bu cephe sürekli büyüyor.
4-Kapalı Otokrasi Cephesi: 1950’de dünya nüfusunun % 75’ini temsil ediyordu, 2021’de bu oran %24. En iyi örneği Çin ulusal geliri, ABD’nin üçte ikisine ulaştı.
Özetle,‘’Seçilmiş ve Kapalı Otokrasiler ‘’ günümüzde dünya nüfusunun % 60’ını oluşturuyor.
2. Dünya Savaşı sonrası 6 demokratik ülkesi dünya ticaretinin % 40 ‘nı yapıyordu. Şimdi bu ticaret bu oranın yarısı bile değil.
En önemlisi, demokrasi cephesinin otokrasiye(dikta rejimlerine) mal ve emtia olarak bağımlılığı….
Demokratik dünya kullandığı malların ve petrolün üçte birini otokrasi dünyasından almak zorunda. Dünyadaki yabancı sermaye akımının % 60 ‘ı otokrasi cephesindeki yatırımlara gidiyor. Demokrasi dünyası parasını bu dünyadan kazanıyor.
Rusya lideri Putin bu ayrışmayı ‘’iyi ‘’ fark etti: Geçen hafta doğal gaz ödemesini ‘’ ruble ‘’ ye bağladı. Uygulanan ‘’ambargo’’ ya karşı kendi kartını çekti. Benzer bir silahı Çin de kullanıyor: S. Arabistan ile petrol ticaretinde ‘’yen’’ geçerli.
Ruble kartının bir ‘’ joker ‘’ olup olmadığını yakında anlayacağız.
Askeri ya da ekonomik, bu iki araçtan hangisinin daha etkili olduğunu gösterecek.
Ama önce ‘’Ukranya Yıkımı’’ durmalı. Yoksa biz ‘’joker kart ‘’ın ekonomik etkisini beklerken,
Belki de bu ülkede taş üstünde taş kalmayacak.
‘’Cüce’’ lakaplı Çin Lideri Deng (1904-1997) şu sözleriyle ne kadar haklıydı: Pencereni açarsan bazı sineklerin odaya doluşmasını da kabullenirsin…
Globalleşme bir ‘’liberal demokrasi ‘’öğretisiydi, şimdi dikta rejimleri elinde bir silah oldu ve dünyayı tehdit ediyor…
(km/ gönderi: 26.03.2022 )
-------------------------
*Umberto Eco,Cecü’nün Yer Cüceleri, çev.Eren Yücesan Cenday,YKY, 9. Baskı, İstanbul 2019
**Alıntıladığım araştırmanın OWİD‘in web sitesinde (ourworldindata.org) ayrıntısı var, herkese açık, öneriyorum.