Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

15.02.2021

Çin‘in Arka Bahçesinde Olup Bitenler...   

Güney Doğu Asya ülkesi Myanmar’da (eski adıyla  Burma )ordu, çok iyi bildiği  bir işi tekrarladı, yönetime  el koydu. Seçimi  daha 3 ay önce büyük bir çoğunlukla  kazanan, Nobel Barış Ödülü  sahibi,15 yılını ev hapsinde geçiren 75 yaşındaki Bayan  A.San S

Güney Doğu Asya ülkesi Myanmar’da (eski adıyla  Burma )ordu, çok iyi bildiği  bir işi tekrarladı, yönetime  el koydu. Seçimi  daha 3 ay önce büyük bir çoğunlukla  kazanan, Nobel Barış Ödülü  sahibi,15 yılını ev hapsinde geçiren 75 yaşındaki Bayan  A.San Suu Kyi ( Türkçede Suçi olarak okunuyor)  ise ‘’yeniden’’ tutuklandı.

Yasa gereği Temmuz’da emekliye ayrılacak olan Myanmar Genelkurnay Başkanı  M.A.Hlaing, bu darbenin en büyük nedeni olarak  gösteriliyor.

Acaba  bu  ’kolaycı’’ yorum, darbeyi anlamamıza   yeterli mi ?      

Bu ülke, 56 milyon nüfusu ve  topu topuna 76 milyar $ ‘lık ulusal geliriyle, fakir  ve tipik bir tarımsal  ‘’geçimlik kesim’’ ( boğaz tokluğu )ekonomisi. Nüfus, ağırlıklı olarak  pirinç yetiştiriyor,üretileni kendi tüketiyor.Ülkede ikili kur rejimi var. Resmi ve piyada kuru  arasında   1‘e 200  fark var, anlıyacağınız  darbecilerin tam  sevdiği  türden  bir kargaşalı bir ekonomik  bir ortam egemen.

Bu ülkenin askeri dikta geçmişi ise çok  ama çok derin.... 

1948‘de  bağımsızlığa   kavuşan bu ülke, 1962 ‘den  sonra yarım  yüzyıl askeri dikta rejimi  altında yaşadı.

2011‘de sivil yönetime geçildi ama nasıl ?

Ordunun resmen bir siyasal partisi vardı, faaliyete devam etti.  

Bitmedi,  hükümete ‘’ otomatik ‘’ olarak  atanan  kritik görevler üstlenen  3   ‘’değişmez’’  bakanı  var.

Yine  bitmedi: Burma Anayasası, orduya  yönetime  el koyma hakkını resmen tanıyor.

Onlar da bu hükme dayanıp işe el koydular.

Ordunun siyasi literatüre katkısı da  var : ‘’Anayasal Diktatörlük‘’ ve ‘’Askeri  Sosyalist  Ekonomi‘’ gibi absurd (deli saçması) deyimleri,politik  literatüre onlar kazandırdılar.

Gelelim komşulara...

Myanmar‘ın 5  sınır komşusu var,bunlardan 1‘i  de Çin. Çin, bu ülkenin yarım asırlık askeri yönetim döneminde ordunun tüm araç-gerecini  karşıladı.

CİA Factbook, -ki diyorsa  doğrudur-, onların  kayıtlarıyla  ‘’Doğal Kaynak Zengini Ülke‘’ olarak tanımlanan  Myanmar’da,müslüman nüfusun yaşadığı Arakan bölgesindeki zengin petrol ve doğal  gaz kaynakları üstünde  Çin ‘’özel‘’ bir arama ve çıkarma  imtiyazına  sahip.Bu ülkeden Çin‘e uzanan 2,380 km‘lik  petrol arama  hattını  finansmanını Çin gerçekleştirdi.  Ülkenin bakır yataklarının bulunduğu alanlar ‘’zorla‘’ insan yerleşiminden arındırıldı ve Çin’e bırakıldı.

Myanmar’ın Çin’in seks  ticareti  yapmasına  göz yumduğu biliniyor, kayıtlarda  8000 kayıp  kadın var.

Ülkenin ödeyeceği diyet bitmemişe benziyor : 2019’da Myanmar öncülük etti ve yanına aldığı  50 ülkeyle birlikte  Çin’in Uygur Bölgesi politikasını‘’destekleme  deklerasyonu ‘’ yayınladı.

Çin‘in Güney Doğu Asya Bölgesi’ndeki egemenlik  alanı  Myanmar’la sınırlı kalmıyor....

Diğer sınır komşuları  Laos ve Vietnam  ve  aynı bölgede yer alan  Kamboçya‘nın en büyük dış ticaret ortağı Çin. Bu ülkelerdeki petrol ve doğal  gaz  arama ve çıkarma  imtiyazı tümüyle  Çin‘e ait. 

ASEAN ülkelerinin en küçüğü,428 bin nüfuslu  olup, doğal gaz zengini olan Brunei Sultanlığı,  ülkenin  tüm  gaz vanalarını Çin‘e teslim etmiş durumda. Ülke ithalatının nerdeyse tümü Çin‘den yapılıyor. Bu küçücük ülkede Çin‘in  4 milyar $ ‘lık  yatırımı var. En büyük liman olan  Muara’yı Çin işletiyor.

Bu hesapça,  10  ülkeden  oluşan ve  664 milyonluk nüfusu ve  3,3 Trilyon $’lık ulusal gelirle  bölgenin önemli siyasal  büyüklüğü  olan ASEAN  adlı ulus-ötesi oluşumda yer alan tüm  ülkeler,  birer- ikişer  Çin cephesine   katıldı / katılıyor.

ASEAN, Şanghay İşbirliği Örgütü‘nün adeta doğal bir partneri.

İşin cilvesine bakın:ASEAN kurucu ülkeleri 1967‘de  Bangkok Deklerasyonu yayınladılar. Bu belgede   bölgede  ortaya çıkan komünizm tehlikesi vurgulanıyor, ‘’komünizme karşı  dayanışma çağrısı ‘’ yapılıyordu.

Lütfen  bir  dünya  haritasına   bakın :Güney Doğu Asya  ülkelerinin nerdeyse tamamı, şimdi Çin‘in ekonomik ( öyle olunca aynı zamanda politik )güdüm alanı içinde.

Nereden nereye... 

Çin cephesinde  resmen yer almayan, bir tek  kent devleti  Singapur kaldı, onun da  kurucusu  bir Çin asıllı olan  Lee Kuan Yew ve bu  ülkede Çin sermayesi  egemen. Askeri yönetim altındaki Tayland  Kırallığı‘nı unutmuyorum, orada Çin ve ABD kartları şimdilik birlikte oynuyorlar. Ancak bir köşeye lütfen yazın:  Uzun vadede bu ülkede  Çin ‘in güdüm alanı içine girecek.       

Myanmar‘daki  askeri diktanın yönetime gelişi, Çin‘in arka bahçesini tanzim etkinliğinden başka bir şey değil.

Profesör J. Nye,  2005 ‘de  ‘’ Soft Power ‘’ ( Yumuşak Güç ) adlı kitabını çıkardığında, siyasetin  ve   demokratik değerlerin  ‘’kaba kuvvete’’ (hard power)  galabe çalacağına çok güveniyor, ABD’yi bu silahı kullanmaya davet ediyordu.

Ama zaman onu haksız çıkardı...

Dünya emperyal alan  paylaşımı,  soğuk savaş kurallar içinde 3 as oyuncu (ABD, Rusya ve Çin) arasında  acımasızca sürüp gidiyor.

ABD Başkanı Biden,  ilk  basın toplantısında  Myanmar darbesinden hiç söz etmeden ‘’ABD, çıkarlarıyla  uyumlu olduğu sürece  Pekin‘le  çalışmaya  hazırdır...’’ derken,Myanmar  darbesi sonrası bu ülkede   güce  dayalı kol güreşini  yitirdiğini acaba kabullenmiş miydi ? ( km / 13.02 )   

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi