Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

22.02.2021

Dasgupta raporu ne diyor / ne demiyor ?

Oxford  Üni.’nden  Prof. P. Dasgupta‘nın  21 bölüm ve 606 sayfadan oluşan yeni çalışması bu isimle yayınlandı.  Kısaca ‘’Dasgupta  Raporu‘’ olarak  anılıyor. Dasgupta ‘nın 1979’dan bu yana bu konudaki 7. çalışması. Bu raporun kanımca  önemi şu : Bu alanda

‘’Bio-Çeşitliliğin Ekonomisi ‘’.

Oxford  Üni.’nden  Prof. P. Dasgupta‘nın  21 bölüm ve 606 sayfadan oluşan yeni çalışması bu isimle yayınlandı.  Kısaca ‘’Dasgupta  Raporu‘’ olarak  anılıyor. Dasgupta ‘nın 1979’dan bu yana bu konudaki 7. çalışması. Bu raporun kanımca  önemi şu : Bu alandaki çalışmaların tamamı, hep bir ‘’ tehlike’’den söz ediyordu, bu Rapor ise ilk kez  bir  ‘’yokoluş’’ u anlatıyor.   

Temel soru şu :

Doğayı tahrip maliyetini kapsayan bir sürdürüleblir   büyüme mümkün olur mu ?

Dasgupta’nın saptaması  kesin :

-Bu olmaz !

Nedeni şu: Şu anki  dünya nüfusunun   maddi mal ve hizmet talebini -ihtiyacını  değil-  karşılamak için, mevcut  dünya kaynaklarından  1.6 kez  daha fazlasını kullanıyoruz.   

2100 yılında nüfusu  10.9 milyar insana ulaşacak  yerküremiz için doğa istismarını asgari % 30 arttırmamız gerekiyor...

Doğanın buna  hali yok, temel  konu  bu.

Raporun daha ilk bölümünde  Prof. Partha Dasgupta ‘nın konuya dönük  ‘’temel ‘’ cevabı var :

-Antroposen Çağı‘nda insan eliyle tahribat,  yarattığımız maddi   değerlerin  üstüne çıktı, bu işin devamı artık  mümkün değil...

Dasgupta’nın çıkardığım  dersleri 600 sayfadan süzerek şöylece sıralamak istiyorum:

1-İnsan, biosferin sadece bir parçası. Buna karşılık doğa oynak / kaygan özellikli. Bir yerdeki doğa tahribatı kelebek etkisiyle tüm biosfere yayılıyor.

2-Son 70 yılda büyüme adına  gerçekleştirdiğimiz. maddi değerler aslında gelecekten çalınmış bir bedeldir.

3-‘’Ekonomik  büyüme’’ kavramı tümüyle yanlıştır. Denge  dediğimiz olay,   mevcut yanlış eğilimlerin sürdürülmesinden ibarettir,buna nokta koymak gerekir.Tahribatın gölge fiyatını  hesaplamadan hiçbir şeyi üretmemeliyiz.

4-Okyanuslar,yağmur ormanları,  kamu malları içinde yer almalı,  ‘’ortak’’ olarak korunmalıdır. 

5-Uluslararası  finansman yapısı tümüyle ‘’ yeşillendirilmelidir ‘’.

Raporun çok  yankı yapacağı kesin...

Ancak soru / sorun yankı değil, gerekli  ‘’ radikal ‘’adımın atılması. 

Dasgupta Raporu ‘nun  fosil ya da hidro-karbon enerji kaynaklarının ‘’ yasaklanması ‘’ konusunda  hiç söz etmemiş olması, bana çok anlamlı geldi.

McConaghy adlı bir Avustralyalı yazarın  ‘’Son Büyük Göç‘’adlı romanı, iklim-kurgu’nun yeni bir örneği. Roman, arktiklerdeki  buz erimesi  sonucu, göç eden kuşları konu eden bir distopya.

Romanın çok-satar listesinde olması herhalde size  şaşırtıcı   gelmiyor.

Evet,tehdit büyük...

Prof Dasgupta çok haklı : Radikal bir karar almak çok zor!

Çünkü ne yeni  bir vergilendirme, ne de  sözleşmeler bu  yokoluşu çözmüyor, tek çıkış yolu radikal  kararlar dizesi...   

Eklemek isterim :Bu tehdit,doğayı en hor kullanan  gelişmekte olan ülkelerde en fazla yaşanıyor, bu da ‘’bizim’’ dersimiz olsun.  (km / 20.02 )   

 

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi