Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

8.02.2021

Unicap adlı bir örnek - olay*...

Kuzey Kıbrıs’ta ( KKTC ) 88 bilinçli insanın yaşama geçirdiği   ‘’UNİCAP   Enterprise ‘’ ( United Capital’ın kısaltılmışı) adlı sosyal gelişim projesinin öyküsünü paylaşmak istiyorum sizlerle... 

Kuzey Kıbrıs’ta ( KKTC ) 88 bilinçli insanın yaşama geçirdiği   ‘’UNİCAP   Enterprise ‘’ ( United Capital’ın kısaltılmışı) adlı sosyal gelişim projesinin öyküsünü paylaşmak istiyorum sizlerle... 

2016‘da 3  kişinin ateşlediği oluşumun  ilk çekirdek adı ‘’ Birlikte Yapabiliriz  Grubu ‘’.

Bu Grup, yatırımın konusu ve  sermayenin oluşumundan bence   çok daha önemli  olan  bir  sosyolojik  saptamayı şöylece  yapıyorlar :

- 1974  sonrası Kuzey Kıbrıs‘daki   taşınmaz malların  dağıtımı kardeşi  kardeşe, babayı evlada düşürdü.  Aile içi kavgalar , kaçınılmaz  bir güvensizlik dalgası yarattı,bu da  bir bireyselleşmeyi beraberinde  getirdi,ortaklık bilinci ortadan kalktı.Oysa Kıbrıs‘ın ekonomik tarihinde  ortaklık bilincinin öne çıktığı çok güçlü bir  kooperatifçilik hareketi vardı.

3 kurucu, 44 ortağa ulaşınca,Kuzey  Kıbrıs’da özel sektör için ‘’ örnek olay ‘’, kamu kesimi için ‘’yönetsel bir model   ‘’yaratacak bir yatırım için   ‘’çalışma grupları‘’ oluşturuluyor.

İki  dal öncelikli olarak ortaya çıkıyor:

1.Öncelik :Gıda alanında  sağlıklı üretim yapacak örnek bir işletme kurmak.

2.Öncelik:Ortak yaşam alanı sağlayacak Yaşam Evleri oluşturmak.

UNİCAP genel kurulunda birinci öncelik  kabul görüyor.‘’Toplum için örnek olacak 20 dekarlık alanda teknolojik  bir sera kurma ‘’ kararı alınıyor.   

Aralık 2016’da 44  ortak-insan sayısı, kısa sürede  88  ortağa ulaşıyor.

Katılımcı-ortaklar, toplumun tüm kesim ve mesleklerini temsil  eden bir toplumsal renklilik oluşturuyor.

Dikkat çekici olan, bu ortaklık  oluşturma hali  para  karşılığı oluşan  paydaşlık  değil. Kısaca  ‘’edilgen bir  ortaklık ‘’yok. Ortak olmak  bir  ‘’kendinden verme‘’ projesi.Kamu görevi kabulündeki koşulları sahip olduğunu  kanıtlayan her paydaş adayı, ‘’Ben bu oluşuma ne katacağım?‘’ mülakatından geçmiş ve geçiyor.

Örneğin, bir paydaş,  evini  tahsis etmiş, şirket merkezi   halen burası...

UNİCAP yola çıkarken, dünya örneklerini mercek altına alıyor.

Türkiye’nin iyi niyetli, ama sonuçsuz kalan, sayısını 350 olarak kestirdiğimiz ,elek üstünde sadece 3 ‘nün  kaldığı  ‘’işçi şirketleri‘’nin deneyi çok öğretici olmuş: ‘’Kurumsal Sürdürülebilirlik‘’hedeflenmiş.Çünkü  başlangıçtaki iyi niyet,ortak çalışma ilkelerine dönüşmezse, kaosun kaçınılmaz  olacağını  herkes biliyor. 

Sermaye oluşumunun iyi bir aritmetiği var : A tipi hisse  beheri 40.000 TL  ve isme yazılı. 40 oy hakkı var.   A tipi hisselik pay için  ‘’altın hisse‘’ demek mümkün, onlar buna ‘’ senato üyeliği  ‘’ diyorlar. B tipi  hisse  5.000-10.000  TL arasında, 1 oy hakkı var.  C tipi  hisse  5.000 TL , oyu yok, sadece kâr payı alıyor.

Hiç bir ortak % 5 ‘ten fazla  pay sahibi olamıyor. 

Bu çok katmanlı ortaklık yapısı üstünde  şirketin   işleyişi    saydam.

Şöyle ki : Genel kurulun   seçtiği yönetim kurulu 7 kişi. İçlerinden 2 kişi icra  yönetimini  oluşturuyor.  Ama her iki  yönetim erki  ‘’son sözü ‘’  söyleyen organlar  değil. Alımlar için bir  7 ortaklı bir ‘’ İhale Komisyonu ‘’ ,hesap akışını denetleyen  3 ortaklı ‘’ Mali İşler  Komisyonu ‘’ var.  Herkes birbirinden  zincirleme sorumlu  ve böylece  öz-yönetim ( otogestion ilkesi ) gerçekleşiyor. Her şey , her an  denetlenir durumda.

Haftada bir yapılan yönetim kurulu toplantısı tüm ortaklara açık.

UNİCAP‘ın ‘’İyi Tarım Uygulaması‘’nı Lefke-Güneşköy’deki yatırım alanında  bize gezdiren   iktisatçı Hasan  Başoğlu özenle organik sözünü kullanmaktan kaçınıyor,kanımca da  haklı...

Üretilen domates  şu an  piyasada satılıyor. Topraksız alanda yapılan tarımda  ilaç  yok, pestisit yok,bütün bu eylemi  işi  ‘’hamarat arılar ‘’ yapıyor.

Ürünün ihracı yakın günlerde  Güney Kıbrıs ‘a ,Türkiye’ye ve hatta  orta doğu coğrafyasına mümkün  gözüküyor. Ellerindeki  GAP Belgesi  dünyada her yere ihracat yapma hakkını  veriyor.

Güneş enerjisine geçiş  ve atık suyun depolanması  kararı  bu teknolojik yatırımın tamamlayıcıları olacak.  

2023’te bu yatırım 20 dekara ulaşılacak. Bu tarımsal   alan ‘’başabaş  noktası‘’nı yakalayacak kıvam sayı. En geç 2029‘da kârlılık noktası oluşacak.     

Bu proje sonuçta kârlılığın ilk ve temel hedef olmadığı, sosyal  sorumluluk ilkesinin ise belirleyici  olduğu bir örnek.Ama altını çizeyim: Kârlılık mutlaka aranıyor, yoksa işin varlık nedeni ortadan kalkar  ve  kurucu ortaklar  bunu çok iyi biliyor.  

Bu nedenle olacak, insanlarla bilgi ve deney  paylaşmak için  ‘’gönüllü  danışmanlık hizmeti’’  veriliyor.   

UNİCAP’ın oluşumuna  çok emek verdiğini anladığım  kurucularından Zeren Mungan, Kıbrıs Genç TV ‘deki  22 Ocak kaydından dinledim, şunu  vurguluyor :  

-UNİCAP,ülkenin umut veren bir hikayesidir ...

Bense eklemek isterim :

Salt umut veren değil, dönüşüm yaratan bir projesi...

Bu türden örnekler  iktisat  teorisinde  bir 3. yol olarak   ‘’ Dayanışma Ekonomisi‘’ olarak adlandırılıyor. Dr.  Aslıhan Aykaç‘ın bu isimle  Metis yayınlarınca  yayınlanmış bir çalışması var.

İspanya’daki Mondragon 80.000 ortak, 98 kooperatif , buna bağlı 257 işletme  ve  75 yıllık  geçmişle  dünyada  ‘’ dayanışma ekonomisi ‘’ için en iyi örnek.

Görünen o ki,kapitalizmin sonu gelmez ve sıklaşan   devrevi krizleri, dünyada yeni yeni uygulamalar  ortaya çıkardı ve çıkaracak da... 

Davos-2021  bile ‘’ Kapitalizmi  Yeniden Tasarımlamak ‘’ konusunu ana tema  yapıyorsa, bilelim ki  ortada bir sorun  ve sonrasında  bir arayış var.

Şirket  kapitalizasyon değerinin   bir gecede   tırmandığı ya da  tersine  inişe  geçtiği   ‘’ kumarhane tipi  kapitalizm ‘’ ile  2050  yılında  9.7  milyar insana ulaşacak  insanlığı  feraha çıkarmamız mümkün değil...

Yoksa yanılıyor muyum ? (km/6.02.’21)

-----------------

*Beni bu anlamlı olay ile buluşturan Dr.Okan Dağlı‘ya  aziz teşekkürlerimle...  

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi