18.04.2021
19 milyonluk Şili halkı, 16 Mayıs’ta yeni anayasalarını oylamaya hazırlanıyor. ‘’Evet’’ oyunun çıkması kesin ! Zira bu metin onların elinden çıkma, her satırı onlarca kez tartışılmış, yeni anayasalarına onlar ‘’ Sosyal Sözleşme ‘’ diyorlar.
19 milyonluk Şili halkı, 16 Mayıs’ta yeni anayasalarını oylamaya hazırlanıyor.
‘’Evet’’ oyunun çıkması kesin !
Zira bu metin onların elinden çıkma, her satırı onlarca kez tartışılmış, yeni anayasalarına onlar ‘’ Sosyal Sözleşme ‘’ diyorlar.
Zalim General Pinochet‘in diktasından tam 30 yıl sonra, Şili halkı geçen 25 Ekim ‘de ‘’haklardan yana sadece yasakçı ,piyasa için sonsuz özgürlükçü‘’ anayasasını yırtmaya karar verdi.
Neler değişiyor ?
+Yasalar artık salt çoğunlukla çıkacak.
+Kadın / Erkek hak eşiti oluyor. Kadın ve erkeğin parlamentodaki sayıları eşit.
+Ülkenin esas sahibi olan kurucu azınlıklar, parlamentonun doğal üyesi haline geliyor.
+Su hakkı başta olmak üzere ‘’ücretsiz ‘’ sosyal haklar yaşama giriyor.
+Şirket tekelleri ortadan kalkıyor.
Şili‘de şimdi yeni bir dönem başlıyor....
Dönemin adı ‘’nimetlerin paylaşımında fırsat eşitliği‘’olacak.
Kamu hizmetleri ağı genişleyecek ... Yüksek öğrenim parasız olacak... Yurttaş hak ararken yasaklıyıcı rejimin duvarına çarpmayacak... Yerli azınlıklar vatandaş olacak....
Bütün bunları gerçekleştirirken Başkan Allende’nin ‘’millileştirme’’leri gerekmiyor. Dünyanın gelir dağılımı en adaletsiz ülkelerinden biri olan Şili‘de etkin bir vergilendirme yeterli olacak.
‘’ Göç ‘’ araştırması için 2013’te Santiago sokaklarında dolaşırken, bu zengin / fakir ayırımının karpuzun iki yarısı gibi yanyana yaşadığını görmüştüm.
Sivil bir anayasasının ülkenin gelişme ufkunu da belirleyeceğini Şili Deneyi çok açık bir şekilde söylüyor.
Eserleri 40 dile çevrilmiş Şili’li yazar ve insan hakları eylemcisi Ariel Dorfmann (doğ.1942) ‘’Toplum olarak geçmişimizle yüzleşmek ve o geçmişten tamamen sıyrılmak zorundayız ‘’ der.
Evet, Şili 1 yıla bile zor sığan 2 referandum ile bunu yapıyor ve kendisiyle yüzleşiyor.
‘’Yüzleşiyor’’ ve gelecek yolunda yürüme kararı alıyor.
Bu yüzleşme,‘’ Sıfır Özgürlükle 25.000 $ kişi başına gelir ‘’ denkleminin de bozulması anlamına geliyor.
Daha Özgür / Daha Yeşil / Daha Adil hedefli bir Şili, salt Latin Amerika’da değil, yerküre genelinde de bir ‘’model ülke ‘’ olabilir.
Sadece ‘’model‘’ ile değil, düşleri ancak insanların yaşama geçirebileceğini bize kanıtlayarak...
Bu düşleri için Şili bedel ödedi,direndi,öldü, viran oldu.
En önemlisi, Başkan S. Allende’nin katledildiği 11 Eylül 1974’den bu yana 47 yıldır hep sokakta...
Bu hafta Brezilya Yüksek Yargısı ‘nın yeniden adaylık hakkını iade ettiği 13 yıl Başkanlık yapan Lula de Silva ( doğ.1945) ilk demecini verdiği Der Spiegel dergisine ‘’ İlk işimiz yeniden sokağa çıkmak olacak ‘’ derken, sokağın Latin Amerika yaşamındaki yerine işaret ediyordu.
Evet,Latin Amerika’da 5 ülkenin bağımsızlığını gerçekleştiren Simon Bolivar’ın (1783-1830) ‘’ kurtarıcı mitosu ‘’nu ( El Liberdator)kırmak için sokağa çıkmak gerek, çünkü sokak gerçekliğin ta kendisi.
Yolun açık olsun Şili....