29.10.2014
Dışımızdaki onca sorunun taşındığı içimize, bir de ağaç ve cami üzerinden yaratılan ayrıcalığın ateşini taşıyanlara artık Diyanet İşleri Başkanı bile dayanamadı.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, gerçeği; "Yumdu gözünü, açtı ağzını" şekliyle değil, "Açtı ağzını, yumdu gözünü" diyerek, "Bir tarafta mescit inşa etmek üzere yer alan, diğer yanda ağaçlar kesilmesin diye gösteri yapan insanları görüyoruz" ifadesi ile paylaştı.
*
Sonra da, ibadeti sadece camiye hapsetmek isteyenler de anlar diye satır arası yaparak ilave etti:
-"Bütün yeryüzü bize mescit kılındı. Yeryüzünde gördüğümüz bütün ağaçlar, çiçekler birer abittir. Bütün yeryüzü bir mabettir."
*
İster istemez, bir kaç kez değil, çok kez; "Camiler cem olmak içindir. Ayrılmak, azalmak için değil" diye yazdığım satırlar aklıma geldi.
Bunun için de, "Trabzon-Rize karayolunun kenarındaki ilçenin birinde 3.600 metrelik kısımda tam tamına 8 cami yer alıyor. Yani 450 metre de bir cami. Sanki cem olmak, yani bir araya toplanmak için değil de, birbirinden uzaklaşmak için yapılmış camiler" örneğini verişim..
*
İsterseniz, hiç uzatmayayım. İnsanın içindeki boşluğa camiyi dikme yerine, gördüğü boşluğa betondan camileri yerleştirmeyi amaç edinmişler ile onlara karşı gelenler için dua diyetine yaptığı temenniyle, "anlayana sivri sinek saz" diyelim:
-"İbadet sevgisiyle kainat sevgisini karşı karşıya getirerek birbirimizi üzmek, bu sevgiler üzerinden öfkelerimizi göstermek bize yakışmıyor. Bunun da bir an evvel sona ermesini diliyorum.
BU "YENİ" DE ZİYA PAŞA'DAN..
"Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi,Hâinlere amma ki riâyet yeni çıktı."
*
(Açıklaması: Gerçi eskiden de doğruyu söyleyenlerden nefret edilirdi ama, hainlere saygı göstermek, onları koruyup kollamak, onların emirlerine uymak "yeni" çıktı.)