16.03.2019
Önce, Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası’nın raporundan hazırlanan haberin bir bölümü aktaralım:
“Yıllar boyu izlenen hükümet politikaları çiftçiliği ortadan kaldırıcı, tarımın şirketleşmesine hizmet edici hale getirildiği belirtilen raporda, uygulanan politikalarla kırdan kente göçü tetiklediğine dikkat çekildi. Raporda, hayvan ithalatının cazip hale getirildiği ifade edilirken, Türkiye’nin 26 ülkeden sığır ithal ettiği hatırlatıldı. Rapora göre, Türkiye’nin en fazla sığır ithal ettiği ülkelerin başında Uruguay ile Brezilya gelirken, ülkemizin Litvanya, Belçika ve Danimarka’dan hayvan ithal ettiği ifade edildi.”
*
Sonra da geçtiğimiz günlerde Hak’ın rahmetine kavuşan Ozan Arif lakaplı, Arif Şirin; “Vay Efendim Dış Güçler” adlı şiirinde, bir zamanların “gıdada kendine yeten” Türkiye’sinden, bugün “fındık, incir ve kayısının” dışında her türlü gıdayı ithal eden ülkeye dönüşmemizi anlattığı dörtlüğe okuyalım:
“Pirinç, buğday, nohut, bulgur, soğan, et,
Ne var ise hep dışardan ithal et…
Üretmeden yaşar mı bir memleket?
Ondan sonra ‘vay efendim, dış güçler!”
YERELDE SEÇİM,
SUDAKİ İLK HALKADIR!
18 yaşına ulaşıp, seçme ve seçilme hakkını kazanmasından sonra Türkiye de kişilerin gözleri önündekiler flulaştırılmaya, yani net gösterilmemeye başlanır.
Yerelden genele doğru bakış ile gerçeği değil, gösterilmek istenenleri görmeye başlarlar.
Onun için her şeyin daha net görüldüğü yerellik çok ama çok önemlidir. Dolayısıyla yerel seçimler, akıl gözüyle bakarak oy kullanmayı tercih edenler için net olmak, doğruyu bulmak adına bir fırsattır.
Çünkü seçimi suyu atılan bir taş olarak kabul eder isek, oluşacak ilk halka nettir, yaşadığınız yerdir. Trabzon’dur, Giresun’dur, Rize’dir. Sonra Doğu Karadeniz halkası olur. Karadeniz Bölgesi olur. Türkiye olur. Asya, Avrupa kıtaları olur. Dünya olur.
Her oluşum da genişler ve halkalar da büyür. Anlaşılmaz, tarif edilemez bir hale gelir. Yani flulaşır. Onun için yerelde görerek verilecek kararlar, kişilerin doğru tercihi yapabilmeleri adına çok ama çok önemlidir. Yerelde doğru tercihi yapamayanların, bölgesel, ulusal ve uluslararasında bunu başarabilmeleri ihtimali yok denecek kadar azdır. Onun için yerelde seçerken, sonrakilere örnek olunacağını hiç ama hiç unutmamak lazım!
EN BÜYÜK İBADET ÇALIŞMAK İSE…
Neden, tembelliğin binbir çeşidini yapmak için yasa çıkaran devlet, çaba gösteren vatandaş oluyoruz?
Bu konuda Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Elik’in şu ifadeleri, anlamak isteyenlere yeter de artar bile:
-“Unutulmamalıdır ki doğru dürüst ahlaki ölçülere uygun faydalı her çaba; vakte bağlı olmayan tüm zamanların ibadeti hükmündedir ve Allah’ın yardım ve desteği; çalışanlaradır.
Yüce Allah, rızkı insanların inancına göre değil, çalışmalarına göre takdir eder. Bu bakımdan Yüce Allah’tan bir şey isteyenler, istediklerini elde edebilmek için çalışmalıdır. Yüce Allah’ın istediklerini yapmayanlar, çalışmayanlar, üretmeyenler, O’nun vaat ettiği neticelere ulaşamazlar.”