Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

28.04.2017

FINDIK TA ŞİMDİ;  KİM NE DEMİŞ?HESABA HAZIR OLSUN!

Dün kısa olmuş, bugün Bakan Faruk Çelik TMO'nun alım fiyatlarını 10 ve 10.5 TL olarak açıklaması nedeniyle biraz daha uzatmam, net olarak belirtmem istendiği için yazıyorum...

Bu fiyatı, daha önce bunun 3-4 lira üzerindekini bile beğenmeyerek yerden yere vuranları aklıma getirerek yazıyorum.

*

Yine de; hiç uzatmayacak, birilerinin yıllardan beri yaptığı gibi, "evelemeyecek-gevelemeyeceğim!"

"Yazdığımı, söylediğimi işime gelirse hatırlarım, işime gelmezse unuturum" hiç ama hiç demeyeceğim!

*

Önce, Karadeniz illerinde "evet-hayır oylamasında" tezahür eden rakamlar ve ortaya çıkan oranların 35 yıldır yapılan tüm seçimlerde olduğu gibi bu kez de fındık fiyatı ile uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını bir kere daha önceki ve 16 Nisan'dakileri ortaya sererek tekrarlayacağım.

*

Daha sonra ise, "kara kabuklu defteri", kim ne söylemiş, kim ne yazmış, kim nasıl taahhütte bulunmuş hesabıyla dosyaları tek tek açıp, sizlerle paylaşacağım. Buna "beşer şaşar" takımından olan kendimi de dahil edecek kadar özeleştiriyi de kenara koymadan...

*

Ama ve ancaaak; "söz uçar yazı kalır" hesabıyla geçmişte kaydı kuydu bulunan açıklamalarını kimse inkâr etmeyecek, edemeyecek, ettirmeyeceğim de!

Kimse çıkıp da, "yahu boş ver. Devleti idare edenleri, edecek olanları görmüyor musun"u hatırlatarak; "dün dündür, bugün bugündür" demeyecek! Diyemeyecek! Zaten dedirtmeyeceğim de...

*

Fındığı üretimden tüketime kadar bir bütün değil de, sadece fiyat üzerinden ele alıp, bu yüzden de dünyadaki itibarımızı ve etkimizi zayıflatanların nelere sebep olduklarını bir bir ortaya koyacağım.

Sistemi katkılarıyla büyütme yerine, yıkarak yok etme peşinde koşanların amellerine dikkat çekeceğim...

*

Kırk gün kırk gece davul çalar gibi...

Papağan misali tekrar eder gibi...

Başka türkü bilmeyen kavalcı misali aynı gaydadan çalar gibi...

Aynı yerden terennüm eden kırık plak gibi...

"Lâfın tamamı salaklara denir" gerçeğini unutmadan, tekrarlayıp, durarak hatırlatıp, gerekirse gazete kupürlerinden beyanatlarını sayfaya koyup belgeleyerek...

Bıkmadan usanmadan yazacağım...

*

Haa, kimse çıkıp, Allah'ın diğer yaratıklardan sadece akıl ile farklı kılıp, "insan" sınıfına koyup, "kul" diye tarif ettiklerinden olanların içinden,; "...anlayamadım, göremedim, duyamadım" ı sakın ola ki mazeret diye üretmeye kalkmasınlar!

Daha şimdiden bu mantığa, bu anlayışa, bu kafalara konuya Allah'ın Kitabı'nın, yani Kur"an-ı Kerim'in tam ortasından bakacağımı ve her daim A'raf Suresi 179'u hatırlatmaktan geri kalmayacağımı da, söz konusu ayeti buraya koyarak beyan ediyorum:

"And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalpleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardırama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir."