Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

12.07.2020

Fındıklı hayatlar, fındık kitapları...

Birisi çıkarda; “Nedir bu fındığın senden çektiği” diyecek olursa, “Teessüf ederim. Nedir benim şu fındıktan çektiğim” diye şikayetçi olmam için onlarca sebep var!

Birisi çıkarda; “Nedir bu fındığın senden çektiği” diyecek olursa, “Teessüf ederim. Nedir benim şu fındıktan çektiğim” diye şikayetçi olmam için onlarca sebep var!

Öyle ya; fındık sektöründe herkes kendine göre, kendi penceresinden bakarak hareket ediyor, iş ve ticaret yapıyor! Kimileri de iş yerine sadece lâf üretiyorlar!

Lâf üretmelerinin tek amacı var o da basında yer almak!

İnanın şu gazete sayfalarından, internetten “yüzünüz eskidi” diyebileceğiniz hemen hemen her hafta demeç üstüne demeç patlatanlar var ya!

Hah işte, onları benim meslektaşlarım, yani basın 1-2 ay yazmasın, ya kafayı üşütürler, ya da bu süre zarfında kendilerini sıygaya çekip, Hacı Bektaş Veli’nin; “Her ne arar isen kendinde ara” uyarısıyla “Biz ne yapıyoruz? Habire konuşuyoruz” diyerek kendilerine çeki düzen verirler!

“Nedir benim fındıktan çektiğim?” sorusuna gelince, yaptığım işin gereği üreticinin de, ticaretçinin de, sanayicinin de, ihracatçının da, ithalatçının da velhasılı kelam üretimden tüketime kadar her aşamada fındıkla öyle veya böyle birlikteliği olan herkesin, her kesimin kamuoyu adına sahibiyim.

Fındıkla olan özel ilişkimin örnek bahçelerde tek gövdeli fındıktan dikmekten başlayıp, hasatta dallara asılmaya kadar vardığı yetmezmiş gibi ticaretine, ihracatına, “günde 40-45 tane yiyerek sağlıklı kalın” diye davet yapacak kadar sağlığına da sirayet etmiştir.

Şimdi tüm bunları “kıssadan hisse” diyerek kimi zaman güldürecek, kimi zaman da kara kara düşündürecek yaşanmışlıkları “Fındıklı Hayatlar” adı altında kitap ta toplayarak ahir ömrümüzün geri kalan kısmını tamamlayacağız. Onun için ilginç yaşanmışlıkları paylaşarak birlikte yazarsak çok daha iyi olacak.

Ama ondan önce, fındıkla ilgili onlarca eser bırakmış üstat Kemal Peker’in 1948’e kadar kısmını bir kitapta buluşturduğu fındığın tarihçesinin, günümüze kadar olan kısmının da toparlama işlemini bitirmek üzereyim. Onun yanında da Türkçe-İngilizce anlatımı ile FINDIKNAME yolda geliyor.

Söz konusu olunca meslekte olduğu gibi, “Hem alaylı, hem mektepliyim” diyerek fındıkla haşır neşirliğimiz sürüp gidiyor, son nefese kadar da gidecek.

KENAN OLTAN-SABİT SABIR…

Oki Fındıklı Hayatlar’dan söz eyledik, onunla yatıp kalkan, fındık denildiğinde son asırda ilk akla gelenlerden olan rahmetli Kenan Oltan ile Sabit Sabır’ı bir kez daha yad etmeden geçmek olmaz.

Ömrünü fındığa adamış Sabit Sabır ile fındık söz konusu olduğunda ihracat rekortmeni sıfatıyla Türkiye’yi milyarlarca dolar döviz kazandırmış Kenan Oltan’ın dahiyane fikirlerinin yanısıra birebir, birlikte yaşadığımız ilginç diyalogları da paylaşacağız. Hem güldürecek, ama ondan daha fazlası ile düşündüreceğiz.

Onları daima düşünerek anmaya da devam edeceğiz.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi