Dışa bağımlılık, dolara bağımlı bir Türkiye ekonomisi için geçmişten bugüne en büyük sorunumuz olmaya devam ediyor. Böylesine olağan üstü durumlarda dışa bağımlı bir ekonomi olmamızın önemli bedellerini ödemekteyiz. ‘Rusya’ demek petrol, doğalgaz, tahıl ve emtia tedarikçisi demek. Rusya ülkemiz için enerji ve tahıl ithalatçısı konumunda. Turizm ve inşaat noktasında, enerji açısından iki önemli ülke Rusya ve Ukrayna her iki ülkeyle de çok önemli ticaretimiz var. Dileğimiz bu iki ülkenin en kısa zamanda barış imzalaması ve normalleşme sürecinin başlamasıdır. En büyük zararı her açıdan Türkiye olarak biz görmekteyiz. Ülkemiz açısından yeni arayışların yeni yolların ortaya konulması gerekiyor.

Rusya, Ukrayna savaşı uzadıkça başta enerji maliyetleri, buğdayda, ayçiçeğinde maliyetler devamlı artıyor. Son zamanda halkın en çok gündeminde doğalgaz, elektrik, faturaları, buğday ve Ayçiçek fiyatları devamlı olarak arttığını görmekteyiz.

 Rusya ve Ukrayna’nın ekonomik açıdan kayıp edilmesi Türkiye’yi en çok etkileyecek gelişme. Ülkemiz için ithalat veya ihracat pazarı değil, aynı zamanda yurtdışı yatırımların en yoğun olduğu iki ülke. Hem doğrudan yatırımlar hem de müteahhitlik hizmetleri açısından çok önemli.

En büyük turist bu iki ülkeden gelmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı tedbirler istenilen ölçüden alınmaz ise Türkiye'nin tüm ekonomik dengelerini sarsacak.

Ülkemiz iş dünyası geçen hafta manşetten verdiğimiz gibi KGF ile piyasaların rahatlatılmasını bekliyor. Bu zor süreçte yol arayışlarına ve yeni başarı hikâyelerine ihtiyacımız bulunmaktadır. Özellikle ülke genelinde illerin Valileri, belediye başkanları, siyasileri ve dinamikleri bu zor dönemde iş dünyası temsilcilerinin sürekli ziyaret etmeli ve yaşanan sorunları bölge ve ülke ekonomisi için yeni yatırımlar ve istihdamlar için çözmelidirler.

Fındıkta yapısal sorunları çözmek zorundayız

Gündemde TMO fındık satışları olsa da biz yapısal sorunlara dikkat çekmek istedik. Sonuçta TMO ne İsa’ya nede Musa’ya yaranamıyor. Ama bir gerçek var ki TMO Taban fiyatı açıklamasa bugün bu beğenmediğimiz fiyatları arar duruma geleceği sektörün en büyük gerçek. Ülkemize tarımsal ürünler arasında en fazla döviz girdisi sağlayan fındıkta yapısal sorunları çözmek için Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkan Yardımcısı Dursun Oğuz Gürsoy’un söylemiş olduğu gibi kümelenmeye ve güçleri birleştirmeye ihtiyacımız var. Şimdi Dursun Oğuz Gürsoy’un özellikle altını çizdiği devletin teşvik anlayışını değiştirmeli dediği kısmı tekrar hatırlayalım:

Sektörün en büyük probleminin Türkiye’nin üretiminin 3 katı fazla kurulu kapasite olmasından ve sektörün özellikle bazı yıllarda üçte bir kapasite ile çalışabilmesinden kaynaklanan fabrikam çalışsın zihniyetinin sektörel karlılığı çok düşürmesi ve artan maliyetleri ve enflasyonu dikkate almayan bir satış mantığının cirolarını etkilediğini belirtti. Kısaca çok satarak çok kar elde etmenin sektörde imkânsız hale geldiğini bunun için yeni stratejilerin gerektiğine ve acilen uygulanması ile firmalarının mevcudiyetlerini devam ettirebileceklerini aksi halde son 10-15 yıldır yaşanan sektördeki konsolidasyonun kurbanı olabileceklerini beyan etti.

Son 10 yılın ortalama fındık üretiminin 650 Bin ton olmasına rağmen sektörde 2 milyon ton fındığı kırıp işleyecek kapasite oluşması ve hala çeşitli teşvik ve desteklerle kapasite artışının devam etmesi ve buna ilaveten artan diğer ülke ihracatlarının da Türk fındığına rekabetinin her geçen yıl artması ve ülkemizdeki global firmaların gerek pazar gerekse finans üstünlüğünden dolayı her geçen yıl ihracatlarını artırmaları Türk fındık ihracatçılarının önündeki en büyük problem olarak görünüyor. Bunu da tarihe not olarak düşelim.

HAFTANIN SÖZÜ

Karakteri işe alın. Beceriyi eğitin