Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

3.06.2021

İhracatçılar rekolte açıklamadı

Fındık sektöründe maalesef her yıl sezon öncesi gereksiz tartışmalar çıkıyor.

Fındık sektöründe maalesef her yıl sezon öncesi gereksiz tartışmalar çıkıyor. Bu yıl 40’ıncısı düzenlenen INC toplantısının sanki fındığa özel bir toplantı gibi yansıtılması aklıma yıllarca yanlış bilgi olarak Hamburg’ta fındığın fiyatı belirleniyor açıklamalarını getirdi. Yıllarca Hamburg’ta  veya başka bir yerde fındığın fiyatını belirleyen bir borsa olmadığını anlattık ve bu yanlış bilgiyi düzelttiğimizi düşünüyorum. Şimdi INC toplantılarının fındığa özel bir toplantı olmadığını böylesine önemli toplantılara  virüs öncesi Tarım bakanımızın, TMO genel müdürümüzün, Fiskobirlik başkanının ve tüm paydaşların katıldığını unutmayalım gelelim INC toplantısında yapılan ‘Dünya Sert Kabuklu Meyveler Toplantısı’nda dünya genelinde yetişen badem, kaju, ceviz ve fındığında içinde olduğu daha birçok ürünün adı üzerinde tahmini rekolte çalışması INC tarafından  790 bin ton kabuklu olarak açıklanırken gerçek sonuçların temmuz ayında rekolte sonuçlarına göre ortaya çıkacağının altını çizildi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra TÜİK’te 2021 rekoltesini 700 bin ton kabuklu olarak beklediğini açıkladı. TÜİK eşittir, devlet demektir.TÜİK hafta içi yaptığı suç duyurusuyla açıkça işkembeden konuşmak yok tüm kesimler kamuoyunu ilgilendiren açıklamalar yaparken bu hesabı hangi metotla bulduğunu,enfalsyon rakamlarında,fındık rekoltesinde ve diğer ürünlerin rekoltesinde bilimsel metot açıklaması bekliyor.Aksi takdirde yasal işlem başalatacağını enflasyon konusunda ilk uygulmasını kamuoyu ile paylaştı. Şimdi gözler temmuz ayında çotanak sayımına göre ortaya çıkacak olan rekolte çalışmalarının sonucuna çevrildi. INC tarafından açıklanan tahmini rekolte tahmini karanfil sayımına göre bilimsel çalışmalar yapılarak Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz bölgesinde tüm fındık dikim sahaları gezilerek belli bir rekolte metot sistemi uygulanarak yapılan bilimsel bir çalışma adı üzerinde tahmini rekolte bunu da fındık ihracatçıları değil INC Türkiye masasının çalışmaları olarak açıklanıyor.Türk fındık ihracatcısıda zaten açıkladığı rekoltelerde bilimsel açıklamayı ve metotları ortaya koyarak Tarım bakanlığının istediği şekilde sunmaktadır.Tahmini rekolte konusunda  zaten bütün ihracatçılar, ziraat odaları gibi gerçek rekoltenin temmuz sonunda çotanak sayımına göre ortaya çıkacağı konusunda ortak görüşe sahipken değer verdiğim, devamlı olarak görüştüğüm bir isim TZO Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan’ın ve diğer kamuoyuna yansıyan rekolte açıklamaları maalesef yeni bir gereksiz tartışmanın fitilini ateşledi. Soydan, Ulusal Fındık Konseyi başkanını eleştirerek böyle bir rekolte olmadığı açıklamasını yaptı. Birde kendisi bir rekolte açıklaması  yaptı. Açıkladığı bu rekolteyi Doğu Karadeniz’in ve Batı Karadeniz’in tamamını gezerek mi yaptı? Bu rekolte hangi metotlar uygulanarak, hangi bilimsel metoda göre yapıldı? Bu konuda bilimsel bir rapor sunmadı. Oysa Tarım Bakanlığı’na bağlı Ulusal Fındık konseyi tüm rekolte çalışmalarını Tüm Türkiye’de fındık dikim sahalarını gezerek, rekolte tespit metotlarını bilimsel olarak ortaya koyarak raporlarını Tarım Bakanlığı’na düzenli olarak sunuyor. Kaldı ki Ulusal Fındık Konseyi’de gerçek rekoltenin temmuz sonunda çotanak sayımına göre ortaya çıkacağını kabul ediyor. Aynı şekilde fındık ihracatçıları da yaptığı rekolte çalışmalarını bilimsel olarak uyguladığı rekolte metot çalışmaları sonucunda hesaplarken bilimsel çalışmaları ortaya koyarak rapor halinde sezon öncesi Tarım Bakanlığı’na sunuyor. İhracatçı zaten temmuz sonunda çotanak sayımına göre ortaya çıkan rekolteyi gerçek rekolte olarak kabul ediyor. Halbuki gerçek rekolte temmuz sonunda çotanak sayımına göre zaten açıklanacak. Tam bu tartışmalar yaşanırken TÜİK tüm kesimi ilgilendiren konularda açıklama yaparken izledikleri metotları kamuoyu ile paylaşmazlar ise suç işlediklerini ortaya koyan ilk suç duyurusunu, enflasyonla ilgili açıklama yapan akademisyenler hakkında yaptı.

TÜİK enflasyon verisi açıklayan gruba suç duyurusunda bulundu. Bu önemli adım fındık sektörü, diğer ürünler gibi rekoltesinin kamuoyuna hangi bilimsel çalışmalar yapılarak, fındık dikim sahalarının tamamı gezilerek yapıldığını, karanfil sayımı, tozlaşma ve daha birçok evrenin bilimsel olarak ortaya konulmasını fındık ve diğer ürünler için ortaya konulmasını şart koyan tüm kesimleri koruyacak önemli bir adım olmuştur. TÜİK aslında çok açık tüm kesimlere şunu söylüyor; öyle işkembeden konuşmak yok. Kamuoyuna bilgi veriyorsan hangi bilimsel, metotları uyguladın gel açıkla, yoksa yasal işlem yapacağım diyor. Şimdi tüm taraflar devlete ve kamuoyuna yaptıkları rekolte çalışmalarını hangi metotları ortaya koyarak hangi bilimsel yönetmeler uygulandığını ortaya koyarak açıklamak zorunda. TZOB  yönetimkurulu üyesi Arslan Soydan açıkladığı ve inandığı kamuoyu ile paylaştığı rekolteyi hangi bilimsel metoda göre  ve Türkiye dikim sahalarında  hangi çalışmaları yaparak rekolte açlışmasını tamamladı,bunu kamuoyu ile paylaşmalıdır.TÜİK bu yasal açıklamayla herkesen bilimsel açıklama ve  uyguldığı metodları kamuoyunu ilgilendiren konularda beklediğini yasal olarak açıkladı.Şimdi TÜİK tarafından yapılan bu açıklamayla makalemizi tamamlarken, TÜİK kurumunu kamuoyunu ilgilendiren konularda yasal olarak adım atmasından dolayı ülkem adına tartışmalara da son vermesini kutluyorum. TÜİK demek devlet demek. Biz de bu açıklamaya geçmeden önce TÜİK’in  açıkladığı rekolteyi hangi metotları uygulayarak bulduğunu ve hangi bilimsel çalışmaları yaptığını ortaya koymasını örnek adım olarak bekliyoruz. Şimdi TÜİK yaptığı önemli suç duyurusu açıklamasını hatırlayalım.

TÜİK enflasyonla ilgili veri açıklayan bir grup hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Kurum kamuoyunun “tam, eksiksiz ve doğru” bilgilendirilmesinin amaçlandığını belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir grup akademisyen tarafından kurulan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) hakkında suç duyurusunda bulunduğuna yönelik basında yer alan haberlerin ardından bir açıklama yaptı.

TÜİK iki sayfalık açıklamasında 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu'nu hatırlatarak, Kanunun 6'ıncı Maddesinin 3'üncü Fıkrasının "İstatistikî sonuçlar içeren araştırma faaliyetleri yürüten gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişiliğine sahip kuruluşlar, araştırmalarının sonuçlarını basın ve yayın yoluyla kamuoyuna açıklamaları hâlinde, araştırmanın kapsam, örnekleme yöntemi ve örnek hacmi, veri derleme yöntemi ve uygulama zamanını araştırma sonuçlarıyla birlikte kamuoyuna açıklamakla yükümlüdürler" hükmünü içerdiğini belirtti.

TÜİK kanunun bu maddesinin "Resmi İstatistik" kapsamında olsun ya da olmasın, gerçek veya tüzel kişiler tarafından üretilerek yayınlanan her tür istatistiksel veri için geçerli olduğunu, çeşitli araştırmalar neticesinde üretilerek yayınlanan istatistiklerin, verinin hangi yöntemle üretildiğine dair temel bilgilerin açık ve net bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmasının kanuni yükümlülük olduğuna dikkat çekti.

"TÜİK; araştırmacıları, ürettikleri ve yayınladıkları istatistikleri Resmi İstatistik Programı (RİP) kapsamında üretilen resmi veriler ile karıştırılmasına sebebiyet verecek şekilde isimlendirmeme, bu verileri kamuoyuna resmi istatistiklere duyulan güveni sarsacak veya manipülasyonlara zemin yaratacak şekilde sunmama gibi konularda gerekli hassasiyeti göstermeye davet etmektedir" denildi.

TÜİK'in akademisyenlerin, araştırmacıların ve sivil toplum kuruluşlarının uyguladıkları örnekleme dayalı araştırmalarını ve istatistiksel çalışmalarını her anlamda desteklediği belirtildi. Açıklamada "TÜİK, kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algının aksine; amacı, kapsamı, metaverisi ve metodolojisi kamuoyuna tam ve doğru olarak aktarılmak suretiyle gerçekleştirilecek her türlü bilimsel çalışmaları ve istatistiksel araştırmaları bundan önce olduğu gibi bundan sonra da desteklemeye devam edecektir" ifadeleri yer aldı.

TÜİK enflasyonla ilgili veri açıklayan bir grup hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Kurum kamuoyunun “tam, eksiksiz ve doğru” bilgilendirilmesinin amaçlandığını belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir grup akademisyen tarafından kurulan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) hakkında suç duyurusunda bulunduğuna yönelik basında yer alan haberlerin ardından bir açıklama yaptı.

Açıklamada "Kamuoyunda adı zikredilen grup 2020 yılı Eylül ayında başladıkları çalışmaları ile eş zamanlı olarak uzunca bir süre herhangi bir metaveri bilgisi paylaşmamıştır. Sonraki dönemde internet sitelerinde açıklanan mevcut metaveri bölümü de standartlardan uzak ve son derece yetersizdir. Bu nedenle, kullanıcılar sınıflama, kapsam ve yöntemleri içeren bilgilere şeffaf bir biçimde erişememektedir. Bu çerçevede, kanunun ilgili maddelerine aykırı davrandığı değerlendirilerek 23 Şubat 2021 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur" denildi.

Açıklama şöyle devam etti "Suç duyurusunun içeriği; ilgili grubun bültenleriyle birlikte gerekli açıklayıcı bilgileri yayınlamamalarıyla sınırlıdır, yayınlanan çalışmanın sonuçları ile ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca ilgili çalışmayı engellemeye veya durdurmaya yönelik değildir. Sadece kamuoyunun tam, eksiksiz ve doğru bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır."

"Kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor"

TÜİK açıklamasında ENAG'ın kamuoyunu "yanıltıcı" bilgi paylaşımında bulunduğunu da belirterek "Sözü edilen grupla ilgili rahatsız edici bir diğer husus da çalışmalarının sonuçlarını duyururken tüketici enflasyonunu kamuoyunu yanıltıcı şekilde resmi istatistik programında yer alan aynı isimle duyurmuş olmasıydı" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, 2021 yılı Ocak ayı sonuçlarının açıklandığı 3 Şubat 2021 tarihli İngilizce tweet paylaşımında "Türkiye'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak 2021'de yüzde 2,99 arttı" ifadesinin kullanılması örnek olarak verilerek, "Bu ifade ile kendi hesaplamalarını sanki resmi istatistik sonucuymuş gibi yayınlayan grup, kamuoyunu özellikle uluslararası alanda yanlış bilgilendirmektedir" denildi. Evet sonuçlarının ülkemizde rekolte çalışmaları yapan kurumların daha da bilimsel çalışma yapması açısından olumlu olacağını  masa başı rekolte çalışmalarına veya oturduğumuz yerden  rekolte açıklaması yapmanın önüne geçeceğine tüm sektörlere  olumlu katkısı olacağını verimliliğin bu kararla daha da aratacağını düşünüyorum.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Yazarın Diğer Yazıları