Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

29.11.2021

İş Dünyası Belirsizlikten Şikâyetçi

2022 yılına girmemize az bir zaman kala ekonomi alanında yaşanan gelişmelerden tüm iş dünyası rahatsız. İş dünyası 2022 için özel bir ekonomik çalışma beklentisi içerisinde ve piyasaların rahatlatılması beklentisi tavan yapmış durumda.

Anadolu demek Türkiye demek buradan çıkan ses ülke gerçeğini ortaya koyuyor. Anadolu’da ziyaret ettiğimiz iş dünyası temsilcileri ülkemizde son zamanda yaşanan döviz kurunun rekor seviyelere ulaşması, yaşanan dalgalanmalar, tedarik zincirini vurması ve belirsizliğin artması herkesin günü birlik yaşayacağı günleri ortaya çıkardı. Üreten kesim başta olmak üzere bankacılık ve reel sektör ve sanayide faaliyet gösteren tüm sektörler bu dalgalanmadan ve belirsizliklerde şikâyetçi. Belirsizliklerin arttığı bir ortamda tüm kesimler rahatsızken ihracatçının da rahatsız olduğunu söyleyebiliriz. Bu ortamda iç piyasada alışkanlık kaygılarının çok daha büyük durumda olduğunu gözlemliyoruz. Olumsuz ekonomik gelişmelerden sadece döviz borcu olan veya döviz kazancı olmayan firmalar değil ürettikleri ürünün önemli kısmını ihraç edenlerde önlerini görememekten şikâyet ediyorlar.

Dövizin yükselmesi dışa bağımlı bir ekonomiye sahip olduğumuz için maalesef iğneden ipliğe her şeye zam gelmesi demek. Özellikle enerji maliyetlerinin artması her gün akaryakıta yapılan zamlar toplumda rahatsızlık yaratmış durumda. Tüm kesimlerin beklentisi istikrar olup bunun olması için yapısal reformların söylemde değil eyleme geçilerek yapılması, üretim ekonomisine geçilmesi en büyük beklentidir. Ülkemizin dolara bağımlı ekonomi olmaktan kurtulacak politikalar üretmesi gerekiyor. Bunun tek yolu da üretim ekonomisine geçmekten geçiyor. Ucuz işçilik değil nitelikli işçilik, eski teknoloji değil ileri teknoloji ve katma değerli ürünlerle ülkemize girecek dövizin miktarını artırmamız lazım. Bunu Dünya’ya en büyük ucuz işçilik bizde diyerek yapmayız. Enseyi karartmaya gerek yok.

Merkez Bankası siyasetten uzak bağımsızlığını söylemde değil eylemde göstermelidir. Son dönemde hiç olmadığı kadar Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması bu tablonun ortaya çıkmasına vesile olmuştur, bu durumdan gerekli dersleri çıkarmak gerekiyor.

Ülkemiz Avrupa’nın tedarikçi ülkesi konumundadır. Bu gücü iyi kullanmamız üreten kesimin girdi maliyetleri altında ezilmesini önleyecek politikalarla, tarım gücümüzü ortaya koyarak ithal eden değil üreten bir ülke konumumuzla ihracatımızı katma değerli ürünleri arttırmalıyız.

Ülke insanı olarak ekonomik krizler olmasın istiyoruz. Ancak ülke ekonomi tarihinde maalesef sık sık bu krizleri yaşayan ülke olarak bu iklime alışık olmanın avantajlarını yaşarken bu durumun uzun sürmesini engelleyecek politikaları acilen devreye sokmamız lazım. Bu politikalar ülkemizin kazanımlarını korumak adına önemli sonuç çıkaracaktır. Çünkü bu tablo sürdürülebilir bir tablo değildir. Tüm kesimlerin beklentisi ekonomi adına gerekli adımların atılması, istikrar ve yatırım ortamının sağlanması büyük önem arz etmektedir.

ASGARİ ÜCRETTEN ÖTV VERGİ ALINMASIN ÇAĞRISI

Milyonlarca çalışanın gözü kulağı asgari ücrete gelecek zam haberindeyken Karadeniz Sohbetlerine konuk olan Ordu SMMMO Başkanı Bahadır Baş yeni bir öneri ortaya atarak asgari ücretli için ÖTV muafiyeti istedi. Asgari ücretliler ÖTV’den muaf olmalı önerisini Türkiye’nin gündemine Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak getirdik. İçeriği sağlam olan bu önerinin uygulanmasını destekliyor, tekrar konuyu sosyal barışın ekonomiden geçtiğini hatırlatarak asgari ücretlinin yüzünün gülmesi adına bu önemli öneriyi tekrar dile getiriyoruz.

HAFTANIN SÖZÜ- Başarısızlığında olumlu tarafını görün.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Yazarın Diğer Yazıları