Ordu siyasetini 30 yıldır yakın takip edenlerden biriyim. Bilhassa ANAP döneminden başlayan yöneticilik yıllarımdan dolayı siyaset ile hep iç içe oldum. ANAP döneminde Belediye Meclis üyeliği, Ankara Delegeliği ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde de bulunduğum için o dönemi de iyi biliyorum. Daha sonra Ak Partide Belediye Meclis Üyeliği de yaptım. Siyaset bana yabancı değil.

Bu geçen süreçte diğer iller ile kıyaslandığında Ordu yatırım yönünden hep geride kaldı. Turgut Özal dönemini hatırlayalım. Ankara’ya yatırım için giden eli boş dönmüyordu. Çünkü diğer iller hazırlıklı idi ve Ankara’ya projeler ile gidiyorlardı. Peş peşe gelen ekonomik reformlar ile ülke baştan başa yeni projeler ile buluşurken biz hep kısır çekişmeler ile o yılları boşa harcadık. İlçeler arası kavgalardan proje hazırlamaya fırsat bulamayan siyasiler gruplara ayrıldı. Açık ve seçik yazmam gerekiyorsa Ordu Ünye ayırımı hiç güncelliğini kaybetmedi. Bir de ANAP ve DYP döneminde bakanlıklar hep bu ilçeye verilince bu kavgalar hem Ordu’ya hem de diğer ilçelere hep zarar verdi.

Düşünebiliyor musunuz, o dönemde teşvikler verilerek yatırımlar havada uçuşuyordu. Bilhassa turizm yatırımları diğer bölgeleri yatırım zengini yaparken Ordu hiçbir turizm yatırımı kazanamadı. Yıllar sonra Ordu’lu işadamlarımız Büyükşehir Belediyesinin ortaklık ve öncülüğünde Çambaşı yaylasında 5 yıldızlı bir otel yaparken sevinç çığlıkları atıyoruz. Atmalıyız da. İşadamlarımızı kutluyorum. Bu yatırımlar o zamanlar yapılabilirken yapılamadı. İşte bunun için Yayla Turizminden gerekli payımızı alamadık.

Gelelim AK PARTİ dönemine. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Ordu’yu diğer iller ile kıyasladığımızda ve paraların havalarda uçuştuğu dönemde yine yatırım fukarası kalmadık mı? Sadece belli bir dönemde aldığımız yatırımları inkar etmemiz tabi ki mümkün değil. Belli siyasilerimizin çabası ile Havalimanı, Üniversite, Çevre Yolu, Kayak Merkezi, Akdeniz Yolu gibi yatırımlar ile tanıştık. Emeği geçenlere teşekkürler. Ama her zaman söylediğim gibi diğer iller baktığımızda bunları yeterli görmemiz mümkün değildir.

Yatırımlar havada uçuştuğu dönem tabirini çok kullanıyorum. Bu yatırım dönemi boşa harcanırken de hep yazdım. Elimizi çabuk kullanalım diye yazdığım yazılar var. Çünkü Türkiye gerçeğini unutmamamız gerekiyordu. Türkiye her 10 yılda bir ekonomik krizler ile tanışıyor. Geç kalmayalım ve Ankara’dan projeler koparalım demekten dilim kurudu. Ne oldu şimdi? Tekrar yeni bir ekonomik krizin içine girdik. Merkezi yönetim kemerleri sıkmaya başlayınca yerel yönetimler de bundan etkilendi. Olan Ordu’ya oldu. Bilhassa son yıllarımız yine kısır siyasi çekişmeler dolayısı ile Ankara’yı zorlayamadı. Yeni projeler ile tanışma şansını kaçırdık. Bütün bunlardan ders çıkarırız inşallah. Çünkü ülkemizin bu kriz dönemini de başarı ile atlatacağına yürekten inanıyorum. Allah kahraman askerlerimizin ayağına taş değdirmesin. Allah bu haklı mücadelemizde yar ve yardımcımız olsun. Ülkemizin bu mücadelesinde diğer ülkeler tarafından yalnız bırakıldığına sakın üzülmeyelim. DEMEK Kİ DOĞRU YOLDAYIZ.