9.08.2020
Malum fındık hasat mevsimindeyiz. Fındık hasadının en önemli aşaması olan toplanması sahil kesiminde başlarken, orta ve yüksek kollarda da bahçenin konumuna ve durumuna göre üretici bahçeye girmeye başlıyor.
Malum fındık hasat mevsimindeyiz. Fındık hasadının en önemli aşaması olan toplanması sahil kesiminde başlarken, orta ve yüksek kollarda da bahçenin konumuna ve durumuna göre üretici bahçeye girmeye başlıyor. Tüm üreticilerimize bol ve bereketli bir hasat diliyoruz.
Fındık, ülkemizin en önemli tarım üretimlerinden ve ihraç ürünlerindendir. Dünya üretiminin yüzde 70’den fazlası Türkiye tarafından yapılmakta ve kalite olarak da en iyi fındık ülkemizde üretilmektedir. Son yıllarda serbest piyasa usulü belirlenen fiyatlar sebebiyle değerini bulmakta zorlanan fındık, son iki yıldır devletin açıkladığı taban fiyat ve destekleme alımları sayesinde önemli bir değer artışı yakaladı. Geçen yıl Giresun kalitede 17.5 TL olarak açıklanan destekleme alım taban fiyatı bu yıl da yine Giresun kalite için Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 22.5 TL olarak açıklandı. Açıklanan bu fiyatlar fındığın değerinin serbest piyasadaki değerini de olumlu etkilemekte ve yıl boyunca devam eden artışlarla üreticinin yüzünü güldürmektedir. Yine uzun yıllardır devam eden destekleme ödemeleri üreticinin fındığa yönelimini artırmaktadır.
Ancak fındığın ekonomik değeri toplanmasından/hasadından çok önce başlıyor ve kazanç eğrisi fındığa verilen emeğe göre artış ya da azalış gösterebiliyor. Çünkü fındık yoğun emek ve bakım isteyen bir ürün. Siz bu emeğin ne kadarını kendiniz verir, ne kadarını dışardan alırsanız o kadar çok ya da az kazanırsınız. Aslında yıllık bir ürün olduğu için, zaman açısından gereken avantajı sağlıyor. Ortalama bir bahçenin tüm bakımı yıl boyunca sahibi olan aile tarafından yapılabilir. Ortalama derken Karadeniz’deki bahçe sahipliği büyük oranda 5-10 dönüm civarındadır ve aile bahçesi niteliğindedir. Bunun en büyük sebebi de miras yoluyla bahçelerin sürekli küçülmesidir. Aslında bu da ayrı inceleme konusu. Eğer doğru bir politika belirlenmezse ve önlem alınmazsa bu ortalama 5 dönümün de çok altına düşmeye devam edecektir. Bu durum da bahçeye olan ilgiyi/üretimi azaltacaktır…
İşte fındığın son satış fiyatı ekonomisi dışında fındığın çuvala girinceye kadar olan ekonomisi de çok önemlidir. Fındık bahçesinin yıllık bakımları; yabani ot mücadelesi, fındık ocaklarının iyileştirilmesi (bahçelenmesi), ilaçlanması, gübrelenmesi, toplanması, ayıklanması, çuvallanması, nakliyesi gibi birçok aşaması bulunmaktadır. Eskiden daha büyük olan bu bahçeler geniş aileler tarafından bakılır ve toplanırdı. Hatta imece usulü bu işler sağlanırdı ve tüm ekonomik gelir bölgede kalırdı. Şimdi tüm bu işlerin çoğu/tamamı dışardan alınan işçi marifetiyle yapılmaktadır. Yani tüm bu bakım ve hasat giderleri için işçilik ödemesi yapılıyor. Tüm fındık bölgeleri düşünüldüğünde ciddi rakamlar söz konusu oluyor ve kazanç bölünüyor. Üstelik bu işçiliklerin büyük bir bölümü de bölge dışından gelen insanlarla bölge dışına gidiyor. Geçici istihdam açısından olumlu bir durum gibi değerlendirilebilecek bu durum üreticinin kazancı ve bahçesine olan ilgisini de aşağılara çeken bir gerçektir. Üretimde verimlilik yanında kazançta da verimlilik sağlanabilmesi ancak üreticinin bahçeye girmesiyle sağlanabilir. Bu anlamda aslında daldan toplanan fındığın, son yıllarda işçilik giderlerini azaltan bir yöntemle toplanması gibi olumlu bir gelişmeyi getirdi. Fındığın yerden toplanması daldan toplanmasından çok daha ekonomik bir durum olarak artık kabul gördü. UFK tarafından yapılan açıklamada daldan toplamayla yerden toplama arasındaki kazanç farkı 700 milyon lira. Ancak bununda verimli olması için bahçenin temiz ve bakımlı olması gerekmekte.
Sonuçta bölge olarak fındık ekonomisine bağımlı, fındıkla yatıp, fındıkla yatan, fındıkla ev alıp, evlenen, fındıkla yaşayan bir bölgeyiz. Pratik çözümlerle ve biraz daha fındığı önemseyerek/bahçemize kendimiz girerek çok daha fazlasını kazanmak bizim elimizde. Fındık değerli bir ürün ve bu değeri her geçen yıl biraz daha artmakta. Çünkü fındıktan üretilen ürünlerin çeşitliliği ve talebi her geçen yıl artarken, üretim ve üretim alanlarındaki artış çok daha yavaş. Bunun da farkına varılırsa bu değer artışı devam edecektir…