8.11.2020
Doğu Karadeniz 1960’lı yılların başına kadar karayolu dahil, demiryolu, havayolu ulaşımlarından mahrum sadece kısıtlı deniz yoluyla ulaşılan dar ve uzak bir bölgeydi
Doğu Karadeniz 1960’lı yılların başına kadar karayolu dahil, demiryolu, havayolu ulaşımlarından mahrum sadece kısıtlı deniz yoluyla ulaşılan dar ve uzak bir bölgeydi. 1960’ da ilk kez Karayolu ile tanışan Karadeniz tek gidiş tek geliş olan sahil yoluyla uzun yıllar dar ve sıkıntılı da olsa ulaşım ihtiyaçlarını karşılamıştır. Geçen süreçte yoğun trafiği karşılayamaz hale gelen bu yol, şehirlerarası ulaşımda yığılmalara kamyon arkalarında uzun konvoylar oluşmasına sebep olan zorlu bir yol haline geldi. Bunlara bir de bakımsızlık eklenince, 30 yaş üstü iyi hatırlar patates tarlasını andıran yollar araçlarda epey bir arıza ve hasar sebep olurdu. Nihayet 90’lı yıllardan itibaren planlanan ve 2000'li yılların başına hizmete açılan duble yol tüm sıkıntıları geride bıraktı. Ancak geçen zaman gösterdi ki; sahil yolundaki planlama kısa vadede eski sıkıntıları tekrar gündeme getirdi. Özellikle şehir geçişlerindeki yığılmalar ve yoğunluk, çok sık olan kavşak ve ışık geçişleri istenilen akışı sağlayamaz hale geldi. Bu yol ilk planlandığında bugün çevre yolları olarak bypass edilen güzergahta düşünülmüş, ancak Karadeniz sahili boyunca yerleşen şehirlerin ve nüfus yoğunluğunun sahil bandında olması hasebiyle, yapılan hizmetin görülebilmesi için sahile alınmıştı. Oy kaygısıyla yapılan bu plan değişikliği şimdi yeniden çevre yollarıyla ikinci bir hattın oluşmasını zaruri hale getirdi. Aslında ilk plana uyulsaydı ve mevcut yollar iyileştirilseydi bugünkü sıkıntılar oluşmayacaktı. Ancak yine yeni planlamalarda günü kurtaracak hatalar da ısrar edilmeye devam ediliyor. Bilindiği gibi; Perşembe ve Tirebolu yolları arkadan geçirilmiş ve mevcut yollar iyileştirilmişti. Yani çevre yollarının ilkleriydiler. Sonra Ünye çevre yolu, şimdi Ordu çevre yolu birinci etabı devreye alınarak tamamlandı. Çevre yolları ve kapsadığı şehir geçişlerinde rahatlama görülüyor. Şimdi başta Giresun olmak üzere tüm şehirlerde yeni planlanan çevre yollarıyla tüm yollar bypass edilmek isteniyor. Buraya kadar her şey güzel ve artık kaçınılmaz bir gelişme. Planlamadaki yanlış ise yine bu çevre yollarının lokal olarak görülmesi ve planlamasıdır. Yani Ordu’ya ayrı, Giresun’a ayrı, Trabzon’a ve diğer yerleşimlere ayrı planlamalar yapılıyor ve çevre yolları mevcut sahil yollarıyla kesiştiriliyor. Oysa soruna bütün bakmak ve planlamaları da tüm Karadeniz’I kapsayacak şekilde yapmak gerek. Yani Ordu’dan gelen yolu Piraziz de eski yola indirip Piraziz’den tekrar arkaya atarak Giresun’a devam etmemeli. Doğrudan Ordu çevre yolunun bittiği yerden başlamalı. Trabzon’un çevre yolu’da Giresun’un bıraktığı yerden alınıp Rize’ye kavuşturulmalı. Böylece kesintisiz ikinci bir hat oluşturulmuş olur ve gelecekte yapılacak demiryolu gibi yeni ihtiyaçlara da alt yapı hazırlanmış olur. Doğru planlama ve ilerleme; bölgenin hem ulaşım altyapısı, hem turizm, hem ekonomik, hem sosyo- kültürel ve stratejik anlamda yeni bir boyut kazanmasına ve doğru gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Yani mesele sadece Giresun, Ordu ya da Trabzon çevre yolu değil, tüm Doğu Karadeniz’in ortak meselesidir.