Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

20.04.2017

ÜRETİMSİZ İSTİHDAM, KANDIRMACADIR!

İşsizliğin had safhaya ulaştığı ülkemizde, son zamanlarda "istihdam" denilerek başlatılan seferberlikte "yanlış bir hesap var" sanıyorum!

Neden mi?

Bu ülkede bir seferberlik başlatılacak ise o da "Üretim" adına olmalı. Yani "Üretim seferberliği" başlatılmalı. Üretim seferberliği başta istihdam olmak üzere her alana olumlu katkı sağlayacaktır.

Aksi takdirde, ortada artı bir üretim (hem de dış satıma yönelik) olmadıktan sonra, insanları sadece "ceplerine para girsin" hesabıyla istihdam ederseniz, Devlet-i Aliye'nin, "Yüzde 2.9 büyüdük" demesini bırakın, yüzde 4-5 büyüseniz de bir işe yaramaz! Çünkü büyüme dediğiniz reel üretimle gerçekleşmiyor, bunun sonucunda da ihracatınız da artmıyor ise, "kendimiz çalıp, kendiniz oynuyorsunuz" babından meydana geliyor demektir ki, bunun da kalıcı istihdama hiç bir katkısı olmaz.

Zaten, İŞKUR merkezli 3-6-9 aylık istihdamlar da bunun en belirgin örneğidir.

Onun için, hedefte öncelik istihdamı değil de, üretimi arttırmak olursa gerçek manada çözüm ve kalkınma vücuda gelir. Aksi takdirde, kendi kendimizi kandırmaktan başka bir iş yapmıyoruz demektir!

Fındıkta slogan haline getirdiğimiz sözlerle tamamlayalım:

"Çak çalışıp, çok üretip, çok kazanacağız."

KARADENİZ EKONOMİ GAZETESİ

Mesleğinde, fındık ağırlıklı ekonomi muhabir-yazarlığında hatırı sayılır isim olarak bilinen Murat Gürsoy, artık deneyimlerini Ordu'da çıkarmaya başladığı "Karadeniz Ekonomi" adını verdiği haftalık gazeteyle paylaşmaya başladı.

12 sayfalık gazete de yayın merkezi Ordu olmasına rağmen, önceliği fındığa vererek tüm Karadeniz illerine veren Murat Gürsoy'u tebrik ediyor, yayın hayatının istikrarlı ve uzun soluklu olmasını diliyorum.

ANADOLU DA AİLE ŞİRKETLERİ...

Geçen gün katıldığım bir toplantıda işadamı bir arkadaşımız öylesine net ve gerçekliliği rakamlarla da sabit olan tanımlama yaptı ki, kısa ve öz hesabıyla "harika" demekten başka bir şey bulamadım.

-"Anadolu da aile şirketleri çok kısa sürede ortaya çıkar. Genelde de yine çok kısa sürede piyasadan çekilirler."

MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİL İSE...

"Kendim için bir şey istiyorsam namerdim" diyenlerin sığındığı bir sözdür; "Mahkeme kadıya mülk değildir."

Yani; "Bu dünya da hiç bir iş ve makam insanlar için sürekli değildir. Hiçbir kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalamaz. Bir süre sonra başkası getirilir, kendisi ayrılır" anlamına gelen kıssadan hisse alınması gereken söz...

İyi de, o zaman ben merak ediyor ve soruyorum: "Nedir bu kadar birbirini aşağılıma? Nedir bu kadar adeta kin ve garez? Neden bu denli, kendinden başkasını yok sayacak derecedeki merkeziyetçilik?"

Heee! Neden? Neden? Neden?

FAİZ LOBİSİ Mİ?

4 yıl önce banka faizleri yüzde 5 iken, birileri "Faiz lobisine karşıyım" diyordu.

Şimdi; faizler yüzde 10'unun üzerinde gıkını çıkaran yok!

Ama faizleri yukarı çıkaran çok...