-ERBAKAN'I DESTEKLEYEN O KOMUTANLAR,

"VATANSEVER" İDİ..

Bugün 28 Şubat.. Yani bir yıldönümü..

Birilerinin yokluk, bazılarının ise varlık sebebi..

*

Öyle veya böyle; bugünün önemine binaen bir şeyler karalayacağız, yazacağız.

Karalayacaklarımız bu süreçten nemalananlar, yazacaklarımız ise yaralananlar olacak..

*

Aslında o günleri, yani tıpkı bugün olduğu gibi o dönemlerde de tek hükmü geçen paranın vesayetini yazmak en doğrusu.

Söz konusu para olunca da, o günlerin "adam gibi adamlardan" Prof. Dr. Osman Altuğ'u geçtiğimiz Aralık ayında dinleyip yazdıklarımızı tekrarlasak "yeter de artar" diyorum. Hiç bir ilaveye gerek kalmadan.

İşte 9 Aralık 2014 tarihinde yazdıklarımız:

*

Prof. Dr. Osman Altuğ'un söylediği; "Vatansever komutanlar, Hoca'ya Yardım etti" ifadeleri gazetenin manşetinde..

*

Prof. Dr. Osman Altuğ; 28 Haziran 1996-30 Haziran 1997 tarihleri arasında görev yapan, Refah Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan başkanlığındaki 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ekonomiden sorumlu Başbakan Başdanışmanı..

Akıllarda kalan kısmı ile devletin çarçur olan kaynaklarını, gelirlerini tek havuzda toplayan ve hazineye disiplin getiren bir has adam..

Yani bugünküler gibi, sadece kendilerine hizmet için havuzu medya da oluşturanlardan değil..

*

Gelelim gazetenin manşeti olan 6 Aralık 2014 Cumartesi günü Trabzon Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ve baştan sona takip ettiğimiz "Beklenenler ve Gerçekleşenler" adlı konferanstaki konuşmasından bazı satır başlarına..

*

Prof. Dr. Altuğ'un "..vatanseverler" diye tarif ettiği ve de ; "O dönem Allah rızası için Erbakan Hoca'nın yanında olan o komutanlar var ya, işte onlar Ergenekon'dan yalandan yeri içeri alınanlar" dedikleri.

Yani, bugün hükümet edenlerin paralel-maralel dedikleri ile el ele vererek uzun bir süre kodese tıkılanlar..

*

Prof. Dr. Altuğ öyle gerçekleri tam belgesi ile söyledi ki; "bir, bugün söylenenlere bak, bir de gerçeklere" demekten başka bir şey gelmiyor elden.

Meselâ; " Kim derse ki Hoca, TSK tarafından 28 Şubat'ta indirildi. Yalandır. " Komuta kademesi, Erbakan Hoca'ya her zaman destek verdiler. 28 Şubat paracıların darbesidir."

Hoca'nın "paracılar" dedikleri ise bugün, hükümet edenlerle yağ bağ olanlardan başkaları da değildi!..

*

Alın size hafızaları zorlayacak, söylenenleri yıkıp atarak, gerçeklerin gün ışığına çıkarılmasını bekleyen bir kaç kelâm daha:

*

-Çıkıp, "IMF'ye tek kuruş borcumuz kalmadı" diye böbürleniyorlar. IMF'ye borç dedikleri nedir? Bilir misiniz? Hiç faizi olmayan ve bizimde kurucusu olduğumuz bir kuruluştan alınan azami 20 milyar dolar. Yani faizsiz bu borcun, başka yerden yüzde 12 ile borç alarak ödenmesidir. Ve de bu mantığın ülkenin toplam dış borcunu 600 milyar dolara çıkarmasıdır..

*

-Dış ticaret açığı değil, zararı vardır. Dış ticarette 100 milyar dolarlık zarar. Bütçe açığı yoktur, zararı vardır.

*

-Allah "oku" diyor. "Konuş" demiyor.

*

-İnsanlara, gerçekleri göz ardı etmek için, gündem diye sakız veriliyor. Çiğnetiliyor. Ama artık sakız çürümeye başladı. Çürüdü. İşe yaramıyor.

*

Türkiye'deki yönetimin adı 'demokrasi' değil; 'Parokrasi'dir."