Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

7.04.2019

TMO'nun fındıktaki başarısı!

“Fındık konusunda yaklaşık 15 yıllık bir tecrübeye sahip kurumumuz…” diye başlattığı davet yazısını şöyle devam ettirmiş:

“Görevlendirildiği dönemlerde yaptığı fındık müdahale alımları, satışlar ve imalatlarla fındık piyasasının regülasyonunu başarıyla sağlayarak sektörün ve üreticinin güvenini kazanmıştır.”

Davet yazısını gönderen kurum, nam-ı değer TMO. Yani Toprak Mahsulleri Ofisi. Ve de bu ofisin sanırım 2009’dan sonra kurulan Fındık İşleri Dairesi Başkanlığı.

Sadece bu ifadeleri bile dikkate alıp fındık alım-satımları ile bir değerlendirme yapıldığında, TMO’nun “sektörde başarı, üreticide de güven kazanma” diye tarif ettiği uygulamaların hiç de öyle olmadığını sektörde söyleyebilecek yüzlerce bu işin erbabı çıkar.

Onun için, TMO yetkilileri sektörde neyin başarı olup olmadığını iyi irdeleyerek, iyi anlayarak, doğru bir şekilde ifade etmelidirler.

Hadi ilk yıllardaki alımlarda yapılan yanlışların çok büyük oranlarda olduğu unutulmuştur diyelim.

“Unutulmuştur” diyorum! Çünkü bu memlekette yaşayanların en önemli hasleti, “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” atasözünde yani; “unutkanlık insan halidir” demek olan ifadedir. Yani çok kolay unutan bir toplumuz.

Onun için ozanın;

“Gidip de yorulma çok uzaklara,

Sen seni gel benim içimde ara” deyişine kulak verip çok gerileri gitmeyi birakıp, sadece geçtiğimiz yılın Kasım ayında yapmaya başladığı alımlarla sektörde sebep olduğu haksızlıkları göz önüne getirsek yeter de artar bile!

Aslında bu konuda TMO yetkililerine çok fazla yüklenmek, onları suçlamak da doğru değil! Çünkü, onlar sadece devlet adına denilenleri yapanlar. Devletin de tarım da ne kadar doğru yapıp yapmadığını anlamak için, bir zamanların kendi kendine yeten ülkesi Türkiye’nin, neredeyse fındığın dışında tüm zirai ürünleri ithal eder hale geldiğine, ya da getirildiğine bakmak yeterlidir.

Kendi deyimleri ile “Tarım piyasasının en önemli aktörlerinden biri olarak kabul edilen…” TMO’nun, bu aktörlüğünün sonuçlarının neler olduğunu anlamak için, yukarıda da ifade ettiğim gibi ülke tarımının içine düşürüldüğü hale bakılması, buğdayın nereden alındığı, nohutun nasıl temin edildiği, pirincin nerelerden gemilerle taşındığının fark edilmesi yeter de artar bile.

İşte bu ahval içindeki bir TMO’nun, Türkiye’nin tek ithal etmediği ürün olan fındığın içine sokulmasının sonuçlarının nasıl olacağını anlamak için de Ziya Paşa’nın bir sözü yeter de artar bile:

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”