25.08.2019
Güzel bir Ordu türküsünü;
“Bahçeye gel bahçeye,
Dolu fındık bulursun” sözleriyle projeye slogan yaptığımız zaman, yani bundan 15 yıl önce hiç kimsenin ve hiçbir kuruluşun fındıkta verim ile kaliteyi arttırma gibi ne düşüncesi, ne de söylemi vardı.
Hatta devlet, fındık alanlarını söküp başka ürün dikecek olanlara “söküm parası” bile vererek, bahçeleri azaltmak için paçaları sıvamakla kalmamış, yönetmeliklerle bile çıkarılmıştı.
Ama bugün gelinin nokta Trabzon Ticaret Borsası’nın 2003 yılında Kaliteli Fındık Projesi adı altında başlattığı çalışmalara verim de buna ekleyerek çalışmalarda bulunması, örnek bahçeler kurmasına varmıştır.
*
Nihayetinde bu yıl hem verimin, hem de kalitenin arttığı, buna paralel olarak fiyatında seyir ettirildiği bir üretim sezonunu yaşamaktayız.
Yaşamaktayız da, Mart ayında başlanılan rekolte söylemlerinden tutun da, bugün TMO tarafından yapılan alımlarda dekar başına uygulanan miktar kotasına kadar olan süreçte farklı bir tezat ile de karşı karşıyayız.
*
Nasıl mı?
*
Önceki gün gazetede, diyardan bir zatın TMO’nun “fındığın başkenti” olarak adlandırılan Giresun’da TMO’nun dekar başına 54 kilogram kota uygulamasına veryansın ederek, “Giresun’da 10 dönüm arazisi olan bir üreticinin bu yıl 1 ile 1.5 ton fındık üretiyor. Üreticiye verim ve kalite çağrısı yapanlar bu kotaya acilen çara bulmalıdırlar” demesi yok mu!
*
İster istemez, akla Giresun’un 2019 fındık rekoltesindeki tespitler ve buna da ses çıkarmamaları geldi.
Aldık ele rakamları, yazdık hesap makinesi ne rekolte de şu gerçek önümüze çıktı:
Giresun’da üretim alanları 1 milyon 177 bin 290 dekar. Bu yıl tespit edilen tahmini fındık rekoltesi de 87 bin 766 ton. Bu durumda dekar başına üretim ise ortalama 72 kg’a tekabül ediyor.
Tamam, TMO’nun Giresun için alım kotası ilan ettiği 54 kg az. Zaten milletvekili Cemal Öztürk’ün girişimleri ile bu miktar dönümde ilçelere gövre 60 ila 105 kg arasında değişecek şekle kadar yükseltilmiş.
*
İyi de, birilerinin dönümde 150 kg’lık üretimden şimdi söz etmelerine ne denilecek?
Rekolte tespit edilirken, ortalama 72 kg olacak ve buna seslerini çıkarmayacaklar, ama söz konusu alıma gelince dekarda üretim bir anda 100-150 kg kadar çıkacak.
Birileri çıkar da, “Doğrusu da Giresun’da dekarda ortalama üretim 100 kg dır” der de, 2019 rekoltesinin 110 bin tonun üzerinde olduğunu iddia ederler ise, bunlar ne cevap verecekler.
*
Haa bir şey daha var!
Giresun’dan kimse çıkıp da bundan sonra; özellikle üretim de, “Fındığın başkenti Giresun” demeye de kalkmasın.
Ordu’yu bırakın, Düzce, Sakarya ve Samsun, Giresun’u çoktan geride bıraktı. Giresun daki bazı zat-ı muhteremler rekolteyi biraz daha azalsa idiler, Trabzon bile Giresun’u sollayacaktı.
Hem de, kendi içlerinden oluşturulan komisyon eliyle “Giresun’da fındık artık çok üretilmiyor” gerçeğini ortaya koymaya çalışıyorlar ise!
*
O ki, Trabzon’dan dem vurduk, iki satır da burada; 8 dönüm arazisinde 1.5 ton (yani dekar başına nerede ise 200 kg) fındık ürettiğini hatırlatıp da, TMO’ya ancak bunun 700 kg’ını teslim edebilme hakkı bulunduğunu söyleyen ziraatçiye de, “rekolte tespit edilirken neredeydiniz? Hani rekolte çok düşüktü?” diye sormak gerekmiyor mu?
Hem de, 655 bin hektar alanda, bu yıl ki tahmini rekoltesi 53 bin ton, yani dönüm başına 82 kg olarak belirlenen Trabzon’da…
*
Hadi bu tezatları Karadeniz’e yakın kısımlarına fındık ağaçların dikilmeye de başlandığı Sıvas’tan, rahmetli Muhlis Akarsu’nun bir türküsü ile dillendirip, “anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az” nağmeleri ile noktalayalım:
“Ey sevdiğim (muhterem) sana şikayetim var,
Ne sevdiğin (dediğin) belli, ne sevmediğin (demediğin!)