Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

20.11.2021

FINDIK 3 DOLARI BULUR…

Hatta biraz daha üstüne de çıkabilir. Böyle düşünüp de; “Dolar aldı başını gidiyor. Yılsonu hesabıyla 7-8 TL olmasından dem vuranlar vardı ama, Dolar 10 lirayı geçmiş gidiyor” denildikten sonra; “Yüzde 80’ni dövize bağlı işlem gören fındığın fiyatında ned

Her ne kadar fındıkta yanlış işler yaparak bu konuda konuşanlar çok olsa da!

Hem de dünya da tarım ürünlerinin fiyatları katlanarak artarken…

Hem de başta badem gibi benzeri sert kabuklu meyvelerin de fiyatlarında önemli artışlar yaşanırken…

Hem de, “sert kabuklu meyveler içinde fındık fiyatı en az artan ürün” olarak ortada iken…

*

Her ne kadar fındık zorunlu bir tüketim maddesi olmasa bile…

Her ne kadar 2021 ürünü fındığın büyük bölümü üretici tarafından satılmış olsa bile…

Her ne kadar 800 bin ton civarında olan bu yıl ürünü fındıktan üreticinin elinde sadece yüzde 20 oranındaki kalmış olsa bile…

Her ne kadar fındığın randımanında geçen yıla göre 2-3 civarında düşüklük olup, çürük oranında da yüzde 5’i bilme aşan bir artış olsa bile…

*

Öyle veya böyle, her şeyin arttığı, rakamların katlanarak kontrol edilemediği bir süreçte, öncelikli tüketim maddesi sayılmasa da fındığın bugünlerde 25-26 TL seviyesinde işlem fiyatı, “9-10 TL yetmiyor, gazlamış gidiyor” denilen doların coşması (!) ile, ben diyeyim “yerlerde sürünen”, sjz söyleyin “tepetaklak olan” Türk Lirası ile 30 liranın üzerini görmesi normaldir ve de yakındır.

Çünkü piyasadaki gidişat “görünen köy kılavuz istemez” denebilecek kadar çırılçıplak ortadadır.

Ancak ve ancak!

Şimdiye dek dışarıda Dolar, içeride ise TL üzerinden işlem gördüğü gerçeği üzerinden hareket edip, sadece sürekli fiyattan dem vuranların yanlışından değerlendirme yapacak olur isek, Türk fındığında üretimden tutun da tüketime kadar her aşamada kalıcı olarak istikrarlı ve sürdürülebilir politikalar uygulamadıktan sonra günlük gelişmeler ve küçük hesaplarla oyalanır, kısacası kaybeder dururuz.

Oysa gerçek “Her işin başı üretim” diyerek gecesini gündüzüne toprakta ve fındık bahçelerinde geçirirken, “Çok çalışıp, çok üretip, çok satıp, çok kazanmalıyız” diyen Mustafa Şahin’in tek cümlelik ifadesinde yer alıyor:

“Bugün, Türkiye olarak fındıkta dönümde 100 kilogram üretiyor ve yılda ortalama 2.5 milyar dolar döviz kazanıyoruz. Yarın, 200 kilo üretsek, 5 milyar dolar kazanırız.”

 

LİSANSLI DEPOLARDA ÜRETİCİ AVANTAJLARI…

Yeri gelmiş iken, giderek azalıyor olsa da, fındıkta halâ ortadan kaldırılamayan “emanetçilik” yanlışını giderek lisanslı depoculukla ilgili birkaç önemli hatırlatma yapalım.

Devletin lisanslı depolarda muhafaza edilen tarımsal ürünler için üreticilere sağladığı destekler yeniden düzenlenip açıklandı.

Her bakımdan üreticinin lehine ve ürünün korunmasına yönelik olan lisanslı depolar (Giresun’da var) dururken, geçmişten günümüze binlerce haksızlığa ve yolsuzluğa sebep olmuş emanetçiliği üreticinin halâ tercih etmesi, olsa olsa “kendi ayağına kurşun sıkması”ndan başka bir şey değildir.

İşte lisanslı depoları kullanacak üreticiler için son destek miktarları: 15 lira kira, 100 lira nakliye, 10 lira analiz desteği.

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi