Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

23.06.2019

Devlet eliyle; Tarımı batırma teşvikleri!

Hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye gerek yok! Türkiye’de tarım, bugünkü felaket noktasına tamamen devlet eliyle getirilmiştir. Hem de para vererek teşvik edilerek!

 

Çok değil, çeyrek asır öncesinin “Tarım da kendi kendine yeten” ülkesi olan Türkiye, bugün fındık, kayısı ve üzümün dışında tüm tarım ürünlerini dışarıdan ithal eder hale ben diyeyim “getirilmiş”, siz söyleyin “gelmiştir.”

 

Nasıl gelmesin ki?

İster; “Üretene değil, üretmeyene veriliyor” deyin!

İster; “Boş tarlaya, boş bahçeye dağıtılıyor” deyin!

İster; “Çalışanın değil, yan gelip yatanın cebine dolduruluyor” deyin!

Velhasılı kelâm; ne derseniz deyin!

Ama sakın ola ki, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hükümetleri eliyle tarımı destekliyor” demeyin!

 

Derseniz ne olur?

 

Birincisi; tek özelliği aklı değil, akla dayalı iradesi olan insan sınıfında, Allah tarafından sayılamazsınız!

İkincisi; yakın bir gelecekte, değil beslenmek, karnınızı doyurmak için yiyecek bulamazsınız!

Üçüncüsü; gün gelir ki, üretenlerin sofrasından kalan atıklara muhtaç hale gelirsiniz!

Dördüncüsü, tepeden tırnağa kendinize, çevrenize, milletinize ve ülkenize tıpkı, ürünü değil de, boş tarla ile bahçeyi destekleyenler gibi ihanet etmiş olursunuz!

 

Ama hak ve halk aşığı Aşık Veysel’in;

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sâdık yârim kara topraktır”
demesinin ne anlama geldiğini bilen benim Fadime ninemin kazma ile toprağını nasıl sevdiğini, ne kadar işlediğini bir anlayabilsek yok mu?

 

Her gün tarlaya gitmesini önlemek isteyen oğlu Dursun’un; “Ana ben sana pazardan alır getiririm. Sen tarlada uğraşma” demesine kazma ile hiddetlenerek, “Benim üretebildiğimi niye pazardan alayım. Ya yarın pazarda yok ise, ya param biterse, ya bana vermezlerse ne yaparım”  demesi; ardına da Cenab-ı Allah’ın; “En büyük ibadet çalışmaktır” diye buyurduğunu hatırlatması yok mu?

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

 

Daha ucuza diye Çin’den Yemen’den, Şili’den, Rusya’dan, yani dünyanın dört bir yanından gıda maddelerini, (hem de GDO’lu) alanlar Fadime ninemi bir anlayabilseler yok mu?

 

Bir anlayabilseler Temel emicemin 40 yıl önce dekarından 150-200 kg fındık aldığı bahçelerde üretimin neden 60-70 kg’ya kadar düştüğünü?

Bir kavrayabilseler, çok çalışıp, çok üretip, çok satma ile gerçek manada zenginliğin olabileceğini!

Bir çözebilseler; üretmeden kazanmanın ve kalkınmanın mümkün olamayacağını!

 

İşte o zaman, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan devlet hazinesinden üretmeyenlere yan gelip yatanlara teşvik verilemeyeceğini idrak edecek kadar Allah’ın insan diye yaratıp, kul diye tarif ettiklerinden olabileceklerdir!

Ama, kör gibi hareket edip, bu dünya daakıl ile donatılmış, irade ile bezenmiş insan olamazlar ise biline ki,  Ahrette de Cenab-ı Allah’ın İsra Suresi’nin 72’nici Ayet’inde buyurduğu gibi olacaklardır:

“Kim bu dünya da körlük ettiyse, ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.”

 

ETİKETLER; devlet tarım teşvik