Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

26.03.2015

​MİLLETVEKİLİ NE İŞ YAPAR? HER İŞİ!..

Bu yazı, şu sıralar hepsi "Milletvekili aday adayı" olarak adlandırılan, bir kısmı da 7 Nisan'dan sonra "Milletvekili adayı" olacakların, söylemleri ve eylemleriyle, gazetelere verdikleri boy boy ilanlarla, "seçilirse neler yapacaklarını, nasıl davranacaklarını" ortaya koymaları nedeniyle kaleme alınmıştır.

*

Hocanın namaz kıldırdığı cemaate; "benimle yatıp, benimle kalkacaksınız" demesi gibi, “onca yıl politikacılarla yattım, onlarla kalktım.”

Özellikle de gazeteciliğin krallığı olan muhabirliği tek görev olarak icra ettiğimiz yıllarda genel başkanlarından tutun da, başbakanına, bakanlarına, milletvekillerine kadar, bir çoğu ile işimiz gereği bir arada bulunduk..Kimisi perde önüne aksetti, kimisi perde arkasında bize kaldı..

*

Bir şeyi değil, çok şeyi iyi anladım. Tıpkı sıradan bir işi var iken, milletvekili, belediye başkanı seçildiklerinde bu zat-ı muhteremlerin adeta uzmanlaşma derecesinde hemen hemen herşeyi bir anda öğrendiklerini gördüm, şahit oldum. Hele hele milletvekili olanların..

*

Sahi yahu; Anayasa’ya göre tek görevi “yasa yapmak” olan ve bu nedenle de yasama organının mekanı olan parlamentoya tıkanmış (oradaki görevlerini de talimatla el kaldır-indir şekliyle de yapıyorlar ya..) milletvekillerinin uğraşmadığı, karışmadığı, dolayısıyla bilmediği iş var mı? Tayinden, para (pardon ödenek) takibine, yol haritası çizmeye, okul yeri belirlemeye, plan ve proje çizmeye kadar..

“Yok” diyen varsa beri gelsin..

*

Sonracığıma, adam avukattır, öğretmendir, mühendistir, doktordur, hatta hiçbiri bile değilse de, her sabah bir işyerini açıp, akşama kapatıp evin yolunu tutan biridir. Türkiye’de de bu gibi göreve talip olacakları halk belirlemediği de ortada olduğuna göre, birileri tarafından, “Gel seni belediye başkanı yapalım” denilerek koltuğa oturtulmuştur.

*

Sorarım, size belediye başkanlarının, söz konusu alanda bilgisi olsun olmasın, karışmadığı, yalan-yanlış kendi dediğinin olması için yetkisini kullanmadığı, “ben bilmem” dediği teknik, sosyal, kültürel, ekonomik bir alan var mıdır?

Belediye başkanlarının demeçlerine bakın, görmek anlamak isterseniz yeter de artar bile.. Ama anlamak istemezseniz!..

Malum, “Anlamak istemeyen birine anlatmak kadar zor bir iş yoktur.”

*

Neyse, gelelim sadate ve hisse almak için, “Türkiye’de milletvekili” dedirtecek kıssaya:

Çocuğun büyüyünce ne olacağını anlamak istediler. Masanın üstüne bir Kuran, bir şişe şarap, bir dolu cüzdan, bir top, bir plak ve bir kitap koydular.

Kuran alırsa çocuk ilerde din adamı, şarabı alırsa sarhoş, cüzdanı alırsa tüccar, topu alırsa sporcu, plağı alırsa sanatçı, kitabı alırsa yazar olacaktı.

Biraz sonra çocuğu getirdiler. Şöyle bir baktı masanın üstündekilere. Ve bir koşuda hepsini kucaklayıverdi. Çocuğun masadakilerin hepsini alması karşısında ailenin en büyüğü dede konuştu; “Anlaşıldı, anlaşıldı… Politikacı olacak büyüyünce…”