13.10.2014
Vali denince akla ilin mülki amir sorunları çözen halkını kucaklayan, bütünleşen, dinamik, heyecanlı ve donanımlı devlet adamını, becerikli, iş bilir, iş bitirici olması gelir ve beklenilir.. Şehrin en önemli ve en tepedeki mevkiini işgal eden valilerin kibirli, kompleksli, çatık kaşlı, müsrif ve müstebit değil; alçak gönüllü, merhametli, mütebessim, müşfik olmasının önemi halk içinde iş dünyası için de çok ama çok önemlidir.
Prof.Dr. Turan Karataş Valiler hakkında geçmişde güzel bir yazı yazmıştı.Tüm kesimler tarafındanda çok beğenilmişti.Makamınıza ve makam aracınıza kapanıp kalmayın; halkın arasına çıkın, çarşıya pazara gidin" mealindeki makul nasihate uyulması gerektiğinin altını çizen Karataş, valilerin âdil ve ahlâklı olması gerektiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Turan Karataş, yıllardır adeta sırça köşkte yaşayan valilerin resmî alanın dışında pek görünmediğine dikkat çekiyor. Ayrıca, eskiden valilerin ömürlerinin neredeyse göstermelik törenlere katılmakla geçtiğini, çevrelerine görünmez ve de aşılmaz bir duvar ördüklerini, adına da devlet adamı zırhı dediklerini vurguluyor. Ardından da sivil, bağımsız, aykırı düşünebilen, merkezi otoritenin koyduğu kurallar hilafına kararlar alabilen Recep Yazıcıoğlunun oradan oraya sürülmesi konusundaki sitemini belirtiyor.
Karataşın yazısı hem geniş açı ile hem de hassasiyet ile değerlendirildiğinde, halk ile devlet arasında köprü kuran valilerin özelliklerinin öneminin büyük bir firaset ile değerlendirildiği görülebiliyor. Ayrıca, halkın yaşama ölçütleri bakımından valisini ne kadar kendine yakın bulursa ona o kadar değer verdiği göz önünde bulundurulduğunda, Prof. Dr. Turan Karataşın değindiği konuların önemi çok büyük.
Ordu adına veya memleket adınada beklenen de sadece budur.Ordu ilimiz de sayın Kemal Yazıcıoğlundan sonra son dönemde en fazla kalan Vali bugün Kayseri Valisi olan eski Valimiz Orhan Düzgün oldu.
Son yıllarda Ordu ilimiz de kısa dönemde başka illere Vali atanması dikkat çekici hale geldi.Dileriz tam sorunlarımız anlatmışken verimli olacağı sırada herhengi bir atama değişikliği gelmez.
Ordunun geleceği parlak ve aydınlıktır.Projeleri hızlandırmak,takip etmek ,proje üretenlerin önünü açmak,işdünyası ve Siviltoplum kuruluşlarımızla iç içe olmak yeni dönem için yeterli olacaktır.Zaman her şeyin kısa zamanda ilacı olacaktır.Her şey daha güzel bir Ordu için.