10.01.2021
2020 yılına damgasını vuran coronavirüsü salgınından uygulamaya girecek aşıyla beraber kurtulacağımız ümidi ile yeni yılın ilk haftasını geride bıraktık.
2020 yılına damgasını vuran coronavirüsü salgınından uygulamaya girecek aşıyla beraber kurtulacağımız ümidi ile yeni yılın ilk haftasını geride bıraktık. Şimdi hayal ettiklerimizi gerçekleştirmek için güç birliği ile virüs sonrası yaşanacak büyük değişime hazırlıklı olmalıyız. İş dünyası, esnaf, sanayici doğal olarak yapısal reformları beklerken geçen hafta ekonomist Rüştü Bozkurt hocamızla yaptığımız ve sayfalarımıza taşıdığımız sohbette dünyayı bekleyen iklim değişikliği tehlikesine karşı ne kadar hazır olduğumuz? sorusu akıllara takıldı. Benzer tespitler bu hafta Karadeniz Ekonomi programına konuk olan değerli hocamız Prof. Dr. Kenan Mortan tarafından da ortaya atıldı. Değerli hocamız da ısrarla iklim değişikliğine dikkat çekti. Anlıyoruz ki ülke olarak önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak gelişmelerin başında iklim değişikliği ve dolayısıyla gıda güvenliği gelecek. O nedenle geç kalmadan gerekli önlemleri almalıyız. Çıkış yoluna yönelik eylemleri her alanda ve sektörde ortaya koymalı, uzmanların dikkat çektiği iklim değişikliği ve gıda güvenliği konusunda yasal düzenlemeleri bir an önce yaparak hayata geçirmeliyiz. İllerimizin valileri, belediye başkanları ve iş insanları, iklim değişikliği ve gıda güvenliği konusunda bilinçli olmalıdır. Gerekli önlemler vatandaşla bütünleşerek bugünden alınmaya başlamalıdır. Gelen tehlikeyi bugünden görmeli iklim değişikliği konusunda toplumu bilinçli hale getirerek yapılması gerekenler üzerinde durmalıyız. Bu duyarlılığı basın ve medya kuruluşları olarak biz de göstermeliyiz elbette. O nedenle her fırsatta bu türden gelişmeleri sayfalarımızda yansıtacağız.
Bölge potansiyelini kullanmalı
Karadeniz Bölgesi’nin potansiyelini kullanması gerektiğini her zaman gündeme getirmeye çalıştık ve öyle de yapacağız. Farkında mısınız, iş dünyası son 20 yılda önemli projeler ve yatırımlar ortaya koyamamış. Bu boşluğu devletin doldurmasını beklemişiz ve kamu yatırımları ile yetinmişiz. Özellikle Hes izinleri bölgemizin coğrafyasına büyük zararlar vermiştir. 300’den fazla Hes izni vererek coğrafyayı çok zor duruma soktuk. Bölgemizin tarım alanında büyümesi için çaba gösterirken sanayi alanında yatırım yapmak isteyenlerin taleplerine cevap veremediğimiz gerçeği insanlarımızın büyük şehirlere göç etmesine neden oldu. Hal böyle olunca bölgenin öncü projelerini devlet üstlenir hale geldi. Yakın geçmişte DOKAP sayesinde bölgemizde turizm ve tarım alanında iyi şeyler orta konulmuştur. Ama istenen yeterlilikte değildir. İllerimizin dinamikleri zor dönemden geçen iş insanlarımızın yanında olduğunu her zamankinden daha fazla göstermek zorundadır. Karar vericilerin OSB’leri sağlam bir altyapı ile iş insanlarına sunmaları yeni yatırımlar ve istihdamlar için büyük önem arz ediyor.
Bizden haberler
Hazır söz bölgenin gelişmişliğinden açılmışken bu hafta başladığımız ve bölgemizdeki 18 ili kapsayan ve titizlikle hazırlanan yeni bir yazı dizisinden bahsedelim. Dış Haberler Sorumlumuz Reşat Güngör, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne kalkınmada öncelik sıralamasında alt kategoride yer alan bölgenin sorunlarını ve öngörülerini en yetkili isimlere sordu. İlk durağımız Amasya oldu. Amasya Valisi sayın Mustafa Masatlı, Amasya Belediye Başkanı sayın Mehmet Sarı ve Amasya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sayın Murat Kırlangıç’a bir kez de bu sütunlardan teşekkür edelim. Bizden bir başka haber de Karadeniz Ekonomi Dergisi’nin yeni yıl sayısı üzerinde. Deyim yerindeyse dumanı üstünde dergimizin dağıtımına başlandı ve okurlarımızdan büyük beğeni aldı. Bu da bizi fazlasıyla memnun etti. Dolayısıyla bu sayımızla birlikte yine yollara düşme zamanı ve Anadolu’da iş insanlarının yaptıklarını anlatma zamanı geldi çattı.
Haftanın Sözü
Zor Sınavlar Güçlü İnsanlar Yetiştirir.