Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

22.08.2021

Dünya lideri olduğumuz sektörde hammadde bulamamak!

“Belki pek çok kimse farkında değil ama değirmen ve sektör makinelerinde dünya lideriyiz ancak hammadde bulamamaktan kaynaklı sıkıntılar yaşamaktayız.” Bu sözler Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Dermeği (DESMÜD) Başkanı Zeki Demirtaşoğlu’na ait.

Hafta içinde Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’nda canlı yayın konuğumuz olan Demirtaşoğlu’nun haklı yakınmalarına kayıtsız kalmak mümkün değil. Hele ki iki buçuk aydır hem Sanayi ve Teknoloji Bakanı sayın Varank, hem de Ticaret Bakanı Muş’tan “sorunların çözümü” için randevu istemelerine rağmen geri dönüş olmadığı duyduktan sonra… Ülkemiz sanayicisi ve üreten kesim adına anlaşılmaz ve çok üzücü bir durum değil mi sizce de? Dünyada lider olduğumuz sektörde hammadde bulamıyoruz, bu sektörün başkanı ve temsilcileri sayın bakanlardan randevu talep ediyor ama üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına karşın henüz cevap alamıyor.

Ülkemiz son yıllarda dalgalı döviz kuru, enflasyon ve yüksek faiz sarmalında boğuşurken üreten ve istihdam yaratan bir sektörün kendisini yalnız hissetmesi ve ilgili bakanlıklardan randevu taleplerinin beklemede kalmasını üzüntü verici bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Bu tablo aynı zamanda çok da düşündürücüdür. Demirtaşoğlu’nun söylediklerinden hareketle bir yorum yapacaksak; sanayicinin işleyecek sac bulamaması bize diğer sektörlerde de benzer uygulamalarla karşılaşıldığını akıllara getirildi. Tıpkı MDF sektöründe mobilyacıların, inşaat sektörünün, demir-çelik veya cam sektöründe hammadde bulamamasını defalarca yazıp çizdik. Ülkemiz ekonomisini dışa ve dolara bağımlı olmaktan ancak sanayicisinin sesini duyarak sorunlarını çözerek, düşük teknolojiden vazgeçip üretim ekonomisine geçerek ve kalifiye eleman statüsünü yükselterek kurtarabiliriz.

Burada son sözü yine Demirtaşoğlu’na bırakalım;

“Oysa sanayicilerimiz değişen ve dönüşen dünyanın ihtiyaç ve beklentilerini çok iyi tahlil edip, dünyaya ayak uyduruyor. Yerli ve milli üretimimiz olan makinelerimizi de her geçen gün geliştiriyoruz. Dünyanın her yerine gönderdiğimiz Türk malı makinelerimiz, sanayicimizin ve teknolojimizin nerelere geldiğini gözleri önüne seriyor. Bunun yanında ülkemize dolar girdisi sağlanıyor ve ülke ekonomisine katkı sunuluyor. Belki bizim insanımız değirmen makineleri sektörüne çok uzak ve bilgi sahibi değil. Ancak dünyanın 140 ülkesindeki yatırımcılar, ürettiğimiz makinelerimize büyük bir ilgi gösteriyor. Bu da hem bizi motive ediyor hem de ülkemizin şanlı bayrağını diğer ülkelerde dalgalandırmamıza vesile olduğu için de gurur veriyor. Ekonomik krizler, sıkıntılar, salgınlar elbette geçecek ve Türkiye hedeflediği ekonomi seviyesine gelecektir. Bizler bu inançla, her geçen gün ne yapabiliriz, ülkemize, insanımıza ne katabiliriz düşüncesiyle üretmeye, çalışmaya ve kazandırmaya devam edeceğiz.” 

HAFTANIN SÖZÜ

“Tutku olmadan, enerjiniz olmaz. Enerjiniz yoksa hiçbir şeyiniz yok demektir.”

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi