Senato 2019'da bu kararı iptal ederek, arsa üzerinde daha sonra Sağlık Bilimleri Fakültesi kurulmasını kararlaştırmıştı.

Ancak Sağlık Bilimleri Fakültesi de olmadı.

OMÜ Senatosu son olarak bağışlanan arsa üzerinde eczacılık fakültesi kurulmasını kararlaştırmış, bana dair karar da Resmi Gazetenin 25 Haziran 2019 tarihli sayısında Cumhurbaşkanlığı Kararı olarak yayınlanmış ve sonuçlanmıştı.

''Hayırlı olsun'' demek isterdim.

Ve fakat.

Karar ne kadar hayırlı, biraz da onu konuşalım.

Türkiye'de 200'ün üzerinde üniversite bünyesinde sayıları günümüzde 60'a yaklaşan eczacılık fakültesi var.

Bir araştırmada ülkemizin eczacı ihtiyacının 39 bin dolayında olduğu belirtiliyor.

Buna karşın eczacı sayısı da yaklaşık olarak 42 bine ulaşmış durumda.

Biraz fazla hatta!

2001'de ülkemizde eczacılık fakültelerinin sayısı 11'miş.

Son 20 yılda neredeyse her ilde bir üniversite açılıyor biliyorsunuz.

Gençlerin üniversite eğitimi alması önemli elbette!

Böyle yazıyorum diye üniversitelerin çoğalmasını eleştiriyor değilim.

Keşke bütün gençlerimiz üniversite eğitimi alabilse.

Ancak, nicelik kadar nitelik de önemli olmalı diye düşünüyorum.

Üniversitelerin sayısı artarken, o oranda eğitimin kalitesi artmıyor yani onu demek istiyorum.

OMÜ Senatosu, eczacılık fakültesi için öğrenci almaya karar vermiş ama akademik personeli hazırlayabildi mi acaba.

Kadro sayı bakımından yeterli olsa bile, eğitimin kalitesi bakımından yetkin olacak mı?

20 yılda sayıları 11'den 60'a yaklaşmış eczacılık fakültelerinden yeter sayıda eczacı yetiştirilmiş olabilir elbette.

Hatta veriler, şu an fakültelerden mezun eczacı sayısının ihtiyaçtan fazla olduğunu gösteriyor ama acaba yeter sayıda akademik personel yetişti mi?

Bu durumda şu soru da önemli oluyor:

İşe göre adam mı, adama göre iş mi?

İşe göre adam yetiştiremediğimiz kesin ancak, adama göre iş oluşturmada mahir bir milletiz.

Siyasetimizi bile buna göre şekillendiriyoruz.

Ülkeme bir çivi çakana minnet duyarız ki, bu satırların yazarı da öyle düşünür.

Ve fakat.

Her yere çivi çakmak mı, yoksa çiviyi doğru yere çakmak mı?

Hangisi daha önemli?

Çiviyi doğru yere çakamadığımız için belki de gençlerimiz iş bulamıyor.

Bir araştırmaya göre 15-34 yaş arasındaki 492 bin genç, 1 yıldan uzun süredir iş arıyor.

Bir yıldan fazla süredir iş arayan üniversiteli sayısı da 233 bin’e ulaşmış.

Bu dönemde mezun sayısındaki büyük artış, üniversiteli işsizliğine de neden olmuş ve bu nedenle iş arayan gençler arasındaki oran yaklaşık olarak yüzde 20'ye yükselmiş.

Bu da gösteriyor ki, 5 üniversite mezunu geçten biri 1’i iş bulamamış.

Araştırmalar, artan üniversite sayısıyla birlikte üniversiteli çalışan sayısının da arttığını gösteriyor ama çoğu asgari ücret gibi düşük ücretlerle çalıştırılıyor.

Üniversiteli çalışanların çoğu aldıkları eğitime göre iş bulamıyorlar.

Çoğu da eğitim aldıkları mesleklerde değil de daha çok vasıfsız işlerde çalışıyor.

Aynı araştırma üniversite mezun olmanın da iş garantisi sağlamadığını belgeliyor.

6 milyon 327 bin üniversite mezunu gencin yalnızca 4 milyon 77 bini iş bulabilmiş durumda.

Yeterli istihdamın yaratılamaması sonucu üniversiteli işsiz sayısı 995 bine çıkmış.

Yazımızın konusu olan OMÜ'de eczacılık fakültesi kurulmasına dair karara dönecek olursak.

Yazıyı, Samsun Eczacı Odası Başkanı Onur Ferhat Karacan'ın bir tespitiyle bitirmek doğru olacak sanırım.

Bir ilçede açılabilecek eczane sayısı o ilçenin nüfus kriterine göre belirlenmektedir. Dolayısıyla Eczacılık Fakültesinden her mezun olan eczane açamamaktadır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu verilerine göre açılabilecek eczane sayısı 1000’in altındadır. Her yıl 3 bine yakın öğrenci eczacılık fakültelerinden mezun olmaktadır. YÖK'ün 2021 yılı eczacılık fakülteleri için belirlediği kontenjan 3893’tür. Belirlenecek kontenjanlarla 2022 yılında Eczacılık Fakültelerine başlayacak öğrencilerin sayısı 4000’in üzerine çıkacaktır.

Samsun Eczacı Odası Başkanı şunu demek istiyor alında.

Mezun olacak eczacı kadar eczane açılamayacağı için genç işsizlerin sayısına yenileri eklenecek.

Gençler için mesleki eğitim planlamasını bile doğru yapamıyoruz yani.