Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

25.08.2019

Çiftliği trafiğe açmak çözüm mü

Bu satırlarda üç gün önce yayınlanmış ‘’İyi bir şeyi yok etmek’’ başlıklı yazımın daha mürekkebi bile kurumadan, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Çiftlik Caddesi’nin trafiğe açılacağını söyleyerek, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Samsun, iki günden bu yana bunu tartışıyor.

Bu konuda herkes gibi benim de bir fikrim var elbette ama önce tarafların yani çiftlikteki esnafların bu konudaki düşüncelerini aktarmaya çalışacağım, daha sonra da kendi fikrimi söyleyeceğim.

Dün sabah gazeteye gelirken konuştuğum esnaflar arasında caddenin olduğu gibi kalması gerektiğini savunanlar da var ama Çiftlik esnafının kahir ekseriyeti, caddenin yeniden trafiğe açılmasından yana tavır alıyor.

Bu konudaki görüşlerini, kendilerini dinlemeye gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’e de söylemişler. Başkan da, caddenin yeniden trafiğe açılacağını söylediği açıklamayı, o görüşmeden sonra yapmış olmalı.

Samsun halkı bu konuda ne düşünüyor olabilir acaba.

Büyükşehir’i yönetenler, caddeyi trafiğe kapatırken halka sormadıkları gibi, açmayı planlarken de danışacaklarını sanmam. Ancak, Samsun’da özellikle trafiğin işleyişi konusunda görüş ileri sürecek üç-beş kişiden biri olduğuna inandığım Akın Üner’in, bir sosyal paylaşım sitesinde başlattığı tartışmadan edindiğim izlenime göre, halkın büyük bir bölümü, hatta tamamına yakını caddenin olduğu gibi kalmasından yana tavır takınıyor.

Ben mi ne düşünüyorum?

Caddenin bu şekilde düzenlenmesinin doğru olmadığını söylemeliyim öncelikle.

Kurgu baştan yanlıştı yani.

Caddenin düzenlendiği ilk günleri hatırlayanlar, kazının çok derin yapıldığını hatırlayacaklardır.

Tonlarca çakıl döküldü inşaata.

Sonrada üzerine beton atıldı.

O kadar derin kazı yapıldıktan sonra, çukuru çakılla kapatmak yerine, bir kenarında araçların park edebilecekleri ve belli aralıklarla da yüzeye çıkışı sağlayacak bölümler oluşturulduktan sonra, caddenin altından trafiğin tek yönlü işleyebileceği bir yol yapılamaz mıydı?

Pekala yapılırdı.

Her zaman olduğu gibi, işin kolayına kaçıldı.

Şimdi yaptıklarını bozmaya çalışıyorlar.

‘’Şark usulü’’ denen uygumla, tam da bu olsa gerek.

Samsun esnafı özellikle de Çiftlik esnafı kan ağlıyor.

Bu doğrudur.

Konuştuğum esnaflardan biri, yedi aydır dükkan kirasını ödeyemediğini söylediğinde yüreğimin kanadığını hissettim.

Caddeyi trafiğe açmak çözüm olacaksa, açılsın elbette.

 

Ama bu şehrin ekonomisini düzeltmek adına bulunan çözüm bu mudur?

Çözüm buysa vay halimize.

Samsun ekonomisinin durumunu, nicedir ‘Dürüm - Döner’ ekonomisi olarak tanımladığımı biliyor olmalısınız.

Durum ‘Dürüm-Döner ‘ ekonomisi olunca, çözümü de bu şekilde bulunuyor olmalı.

Yeri gelmişken sormak isterim.

Alman’ların otomotiv devi Volkswagen, Türkiye’de fabrika kuracağı yeri ararken ve biz, Samsun’un uygun olduğunu yazıyorken, bizim Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan ‘’Samsun’a gelin’’ şeklinde bir davet sözü işiten oldu mu aranızda.

Otomotiv sanayinin lojistik hizmetini sağlayacak limanın da yer alacağı yeterli alan varken üstelik.

Tersane alanı olarak düzenlenmiş ve daha sonra çevresinde de yeni sanayi alanları üretilmiş o bölge otomobil fabrikası için biçilmiş kaftan gibiydi.

Türkiye’nin peynir firmalarından Kaanlar’a, bin 500 kişinin çalışabileceği fabrika kurmak için Samsun Gıda OSB’den istediği arsanın verilmediğine dair haberler H.HALK’ın manşetinden inmiyor bir süredir.

Sanayi sitesini yıkıp, yerine cami yapmayı planlamış şehirden de bu beklenirdi zaten.

Bu şehir, nicedir üretmiyor.

Üretmek için bir çaba da yok.

‘Dürüm-Döner’ ekonomisinden kurtulmanın tek yolu üretmek oysa.

Başkası geçici çözüm olur ancak.

Çiftliği trafiğe açarak geçici bir rahatlama bulunur belki ama üretmeye başlamazsak, gün gelir yine duvara toslarız.