Hasan Koç’un, bir ülke için tarımın sanayiye alternatif olamayacağına dair düşüncesini bu sütunlarda paylaşmıştım.

Katılmamak elde değil.

Tarımı da, sanayiyi de kendine has özellikleriyle değerlendirmek lazım.

İnsanlık tarihi boyunca tarım yapılıyor.

Karnımızı doyurmaya ihtiyacımız var.

Bunu da ancak tarım yaparak gerçekleştirebiliriz.

Rüştü Bozkurt’un dediği gibi, bir ülke sadece tarım yaparak zenginleşemez ama tarım yapmadan zenginleşen bir ülkeye de rastlanmadı henüz.

O kadar önemi aslında.

Ama bu gerçeği unutuyoruz.

Oysa kıtlık yılları yaşandı bu topraklarda.

Yoksul düştüğümüz anlar oldu.

Milli mücadeleyi de o yokluk yıllarında yaptık ve başardık.

İstiklal Savaşı Gazisi Kadı Demem, İnönü savaşlarında bulunmuştu.

Nal izlerindeki dışkılarından topladıkları arpaları biriktirerek beslendiklerini anlatmıştı bir keresinde.

Kurtuluş Savaşıyla ilgili belgesellerde de buna dair notlar işitmiştim daha sonra.

Nazım Hikmet de, şöyle demez mi?

Memed’in ayağında yarım çarıklar.

Memed yüzükoyun yatmış sayıklar.

Memed beygir fışkısından arpa ayıklar.

Arpayı götürüp derede yıkar.

Güneşte kurutup yiyecek Memed.

Cumhuriyetin ilk yıllarından, benim çocukluğuma ve ilk gençlik yıllarıma eriştiğim tarihe kadar ‘Yerli Malı haftası’ düzenlenir ve tarımın önemine vurgu yapılırdı.

Bunun etkisiyle mi bilinmez, 20 yıl öncesine kadar tarımsal üretimde kendi kendine yeten bir ülke olmayı başarmıştık.

‘İyi Tarım’ uygulamalarının gündemde olduğu bu günlerde bırakın iyi tarım uygulamasını, geleneksel yönetmelerle bile tarım yapamaz hale geldik.

Çiftçi, tarlasına ektiklerinden para kazanamayacağına inanıyor çünkü.

Tarımsal üretim azaldıkça, pahalılık artıyor haliyle.

Pahalılığı önlemek amacıyla da ithalat yolu deneniyor.

Sıfır gümrükle patates ithal ettik daha geçenlerde.

Tarım kadar eski olmasa bile, sanayi de önemli.

Sanayinin gelişmesi için gerekli olan ilk unsur paradır.

Burjuva sınıfı yaratmak lazım yani.

Cumhuriyetin ilk yıllarında burjuva sınıfımız olmadığı için karma ekonomiyle sanayiyi geliştirmeye çalıştık.

Süreci kötü yönettik ve bu yöntemi de yok ettik.

Sanayileşmek için paranın yanı sıra önemli olan bir başka unsur da bilgidir.

Bilgi olmadan sanayi asla gelişemez.

Endüstri 4.0 uygulamasının gündemde olduğu günümüzde, bilgi sanayide sürdürülebilir başarı için olmazsa olmaz en önemli koşuldur.

Rahmetli Erbakan’ın dediği gibi ‘Taklitçi zihniyetle’ sanayide başarı uzun ömürlü olmuyor.

Bütün bunlar eksik diye sanayi yapılmayacak mı?

Elbette yapılmalı.

Bu konudaki projelerimiz akla ve mantığa dayanırsa mümkün elbette.

Sırf, ‘’Şahlanacak’’ demekle sanayi şahlanmıyor yani.

.