Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir eleştirilerden duyduğu rahatsızlığı  ‘’Yok sayar, işimize bakarız’’ diye dile getirmiş.

Eleştirilmekten kim memnun olmuş da, Büyükşehir Belediye Başkanı memnun olacak.

Eleştiriden kaçmanın türlü yöntemleri var.

Bu yöntemlerin biri, ‘’Yok sayar, işimize bakarız’’ dese de, Başkan’ın yaptığı gibi kurumuna kendisini eleştiren gazetelerin girmesini engelleme çabasıdır.

Güneşi balçıkla sıvama çabası gibi ama güneş balçıkla sıvanmaz oysa.

Birçok belediye indirime giderken, içme suyuna ve sayaç okuma bedeline yapılan akla ziyan o astronomik fiyat artışını görmezden mi gelelim.

Konunun mahkemeye taşınmasını ve Avukat Arzu Sabuncu’nun davetine uyarak davaya taraf olmak isteyen halkın taleplerini yok mu sayalım.

SASKİ’nin kazıp, şehrin göbeğindeki 300 metrelik iki sokağı öylece bırakınca, İlkadım Belediye Başkanı’nın “Asafalt kaplayın”talebine rağmen SASKİ’den gelen“Paramız yok” şeklindeki cevabı duymayalı mı.

Bu mümkün mü.

Yağmur yağıyor.

Samsun’u sel alıyor.

Sel, kaderimizmiş gibi davranamayız.

Samsun’u yıllarca yönetmiş partinizin o dönemki Büyükşehir Başkanı, 7 sene önce 13 can verdiğimiz sel felaketini ’Yüzyılın felaketi’ olarak tanımlamış, felakete yüz yılda bir yağan yağmurun neden olduğunu anlatırken de, bir anlamda sorumluğu üzerinden atmaya çalışmıştı.

Şu gerçeği unutmuştu ama.

Yağmur suyu öldürmez.

Su taşkını öldürür.

Taşkına da insan hatası neden olur.

Bölgemizin yağış aldığı biliniyor ve ilk defa da şiddetli yağmıyor.

Buna göre önlem almak gerekir.

Suyun denize ulaşacağı yollarda, yani dere yataklarında yapılaşmaya izin vermeyecek belediyeler.

İşin ucuzuna kaçıp, menfezler ihtiyacından daha küçük olanlardan seçilmeyecek.

Köprüler ona göre yapılacak.

Belediyeler, istihdamı işe göre adam alarak sağlayacak.

Adama göre iş yaratmayacak.

İşi ehline verecek yani.

Kendilerini uyaran mimar ve mühendisleri suç odakları gibi görmeyecek.

Sözün özü, Belediye Başkanı eleştirilere kulaklarını tıkamayacak.

Son kararı kendisi verecek elbette ama hata yapmamak için herkesi dinleyecek.

Samsun’u yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘’Benim şehrim, neden her üç yılda bir sel felaketi yaşıyor?’’diye sormalı ve bu konudaki kendisini ve kurumunu da eleştirmelidir.

Naçizane fikrim o dür ki, bir yönetici doğru yola ancak böyle ulaşabilir.