Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

12.11.2018

Rekabet şartlarını korumak

Türkiye’de tüm sektörlerde haksız rekabeti önlemeliyiz ki, ülkemiz ekonomisi; üreticimiz-sanayicimiz, ihracatçımız zarar görmesin. Zaten Rekabet Kurumu’nun görevi de haksız rekabeti önlemek ve piyasada eşit koşulları oluşturmaktır. Ülkemize 3 milyar dolar döviz girdisi sağlayan fındıkta yanlış politikalar ve hamleler devam ediyor. Günü kurtarmak, seneyi kurtarmak değil bizim geleceği kurtarmamız gerekiyor. Bunun için de lisanslı depoyu kotasında fındık olan 15 borsanın tamamında hayata geçirmeli ve yeni pazarları fındıkta istikrarlı politikalarla inşa etmeliyiz. Sektöründe birliği ve beraberliği sağlamanın yolu tüm çevreleri aynı eşitlikte kucaklamaktan geçiyor. Dünyada örneklerini gördüğümüz Türkiye’de üreticiyi koruyan bir kurum maalesef yok. Fiskobirlik üretici kurumu olarak kuruldu, ancak geldiği noktada artık bir tüccar gibi davranıyor. Yani üreticinin temsil edildiği eski Fiskobirlik ortada yok. Piyasaları dengeleyen üreticinin fındığını piyasaların üstünde değerle alan bir yapı yok. Hal böyleyken TMO tarafında Fiskobirlik’e 10 bin ton fındık verileceği açıklandı. O zaman bu ülkenin sanayicisinin, ihracatçısının günahı ülkeye döviz getirmek midir? Bu ayrıştırma neden yapılıyor? Bölgede küçük üretici ürününü satalı 3 ay olmuş, açıklanan fındık fiyatlarının fakir üreticiyi korumadığı çok açıkken sanayicisi, ihracatçısı yüksek banka faizlerinin kıskacında boğuşurken bu çifte standart ne anlama geliyor, haksız rekabetin yolu açılıyor.

Fındık piyasasında bir dedikodu aldı başını gidiyor, FKB’nin, TMO’dan alacağı 10.000 ton 2017 ürünü fındık için piyasada kim var kim yoksa hemen hemen hepsi ile görüşüp günümüz fiyatlarının altında fiyatlarla fındık teklif etmeye başladığı idda ediliyor. FKB her ne kadar üretici kooperatifi olsa da kendi üyelerinin bile çok cüzi miktarda fındık verip sahip çıkamadığı bu kuruma TMO’nun sahip çıkmış olması FKB için tabii ki büyük bir şanstır.

Ancak bu piyasa sadece FKB’den oluşmuyor. FKB’ye uygun şartlarla verilecek fındıkların piyasanın diğer aktörlerine karşı bir haksız rekabet oluşturmayacağını herhalde hiç kimse iddia edemeyecektir.

Bu durumda en basit şikâyetlerde bile yetkisini kullanıp ihracatçıların bilgisayarlarındaki verilere kadar inceleyip soruşturma açan Rekabet Kurumu’nun, FKB ile ilgili mevcut haberleri de ihbar kabul edip FKB uygulamalarını yakın takibe almasını talep etmek kamuoyunun en doğal hakkıdır. Bu tarz bir uygulama aynı zamanda FKB’ye, yasalar ile sağlanan eşit rekabete engel olacak davranışlardan kaçınması gerektiğini bir kez daha hatırlatmış olacaktır.

Aksi takdirde maçın ortasında kurallar değiştiği için fındık ile iştigal eden sektörün diğer paydaşlarının bu uygulamadan çok büyük zarar görecekleri aşikârdır. Fındıkta günü kurtarmak ve seneyi kurtarma politikalarına son vererek ülkemiz üreticisini, sanayicisini, ihracatçısını güçlü tutacak politikalar oluşturalım. Bu popülist politikalar ülkemiz üreticisine, sanayicisine, ihracatçısına artık zarar verir noktaya gelmiş, sektör yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bunu da tarihe not olarak düşerek yetkilileri yanlış politikalara son veremeye davet ediyoruz.

ETİKETLER; Rekabet şart korumak FKB